Son Mühür / Atakan Başpehlivan Geçmiş dönemlerde CHP’de ve İYİ Parti’de önemli görevlerde bulunmuş ve merkez sağ siyasetin dikkate değer politikacılarından olan Dr. Aytun Çıray, bir süredir gerçekleşen AK Parti’ye ve CHP’ye milletvekili transferlerini değerlendirerek, önemli açıklamalarda bulundu.
"Muhalefet ciddi bir operasyonla karşı karşıya kaldı"

Söz konusu milletvekili transferleri üzerine konuşan ve parti değiştiren siyasetçilerin tamamının merkez sağdan olmadığının ve hepsinin AK Parti’ye gitmediğini aktaran Dr. Aytun Çıray, 2023’te gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçiminde Altılı Masa'nın ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun büyük bir operasyonla karşı karşıya kaldığının artık netleştiğini belirterek, “Giden arkadaşların tamamı merkez sağcı değil, giden arkadaşların tamamı AK Parti’ye de gitmedi; bir kısmı da Cumhuriyet Halk Partisi’ne gitti. Bu onların siyasi takdiri ve tercihidir.
Muhalefet partisine gidince o kadar tepki çekmez ama iktidar partisine gidince sanki bir çıkara doğru gidiliyormuş gibi bir algı yaratır. Dolayısıyla siyasette bunlar ilk defa olan şeyler değildir. Bir milletvekili parti de değiştirebilir; ancak bunun gerekçesi kamu vicdanında kabul görmelidir. Benim baştan beri iddia ettiğim 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine giderken, muhalefetin bir kanadının büyük bir operasyonla karşı karşıya kaldığıydı. Son yaşananlar ve 'transferler' bunu gösteriyor ve teyit ediyor.” diye konuştu.
"Türkiye’de bir sistem sorunu var"

İYİ Parti üzerinden AK Parti’ye gerçekleşen transferlerin önceki genel başkan Meral Akşener'in katkısı ile gerçekleştiğini vurgulayan Çıray, CHP’nin 2023 seçimlerinin süreç ve sonuçlarını hiç değerlendirilmediğini kaydetti. Çıray, “Ben 1 ay önce Meral Akşener’e yakın milletvekillerinin AK Parti’ye geçiş yapacağını anlatmıştım. Bunların hepsi bugün gerçekleşiyor.
Bunun dışında ayrıca, 2023 meselesini CHP’nin objektif bir şekilde değerlendirip masaya yatırması gerekiyor. Ne yazık ki CHP kanadında hala bu yapılmış değil. 2023’te bizim yaptığımız hatalar olabilir, Kemal Kılıçdaroğlu’nun da yaptığı birçok hata var bunları ben de biliyorum. Ama artık herkes şu soruları kendine sormalı: Kemal Bey’in kaybetmesi garanti olsaydı, Meral Hanım’ın masadan kalkmasına gerek var mıydı? Kemal Bey’in kaybetmesi garanti olsaydı, Sinan Oğan karşı tarafa geçer miydi? Yalnız dikkat; Mesele Kemal Bey meselesi değil, Türkiye’de bir sistem sorunu var.
Ben bunları söylerken CHP'nin parti içi tartışmalarının kesinlikle dışında olduğumu belirteyim. Yani birini haklı, birini haksız çıkarmak istemiyorum. Kemal Bey bütün bu başarısızlık sürecinde kimlerle çalışıyordu? Bugün ki değişimcilerle çalışıyordu. Kısacası bu mesele kişisel bir mesele değildir.” ifadelerini kullandı.





