İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması, yeni gelişmelerle gündemde kalmaya devam ediyor. Soruşturma kapsamında tutuklanan iş insanı Ali Nuhoğlu ve Süleyman Atik, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak verdikleri ifadeler sonrası tahliye edildi. Her iki isim, 4 Haziran’da savcılığa sundukları ek ifadelerle soruşturmanın seyrini etkileyen önemli bilgiler paylaştı. Nuhoğlu’nun inşaat sektöründeki faaliyetleri, Atik’in ise rüşvet ve tehdit iddialarıyla bağlantısı, kamuoyunun dikkatini çekiyor.

Soruşturma, “suç örgütü yöneticisi olmak”, “rüşvet”, “irtikap” ve “ihaleye fesat karıştırmak” gibi ciddi suçlamaları içeriyor. Ali Nuhoğlu ve Süleyman Atik’in itirafçı olması, soruşturmada toplam itirafçı sayısını 12’ye yükseltti. Bu durum, operasyonun daha geniş bir ağa ulaşabileceği yönünde yorumlanıyor. Peki, Ali Nuhoğlu ve Süleyman Atik kimdir, bu isimler neden soruşturmanın kilit figürleri arasında yer alıyor?

Ali Nuhoğlu Kimdir?

Ali Nuhoğlu, Nuhoğlu İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı ve Nuhoğlu Holding’in önde gelen ismi. Trabzon kökenli olan Nuhoğlu, inşaat sektöründe uzun yıllardır faaliyet gösteriyor ve İBB’ye bağlı KİPTAŞ ile İSFALT gibi kuruluşlardan önemli ihaleler aldı. Nuhoğlu’nun şirketleri, İstanbul’daki büyük ölçekli inşaat projelerinde yer alıyor. Soruşturma kapsamında Nuhoğlu, 19 Mart’ta 40 milyon lirayla evinde yakalandı ve “suç örgütü üyesi olmak” ile “ihaleye fesat karıştırmak” suçlamalarıyla tutuklandı.

Nuhoğlu, 1 Haziran ve 4 Haziran’da verdiği ifadelerde etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirtti. İfadesinde, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminden tanıdığını ve Gürpınar Hal İnşaatı ihalesini kazandığını söyledi. Ancak, İmamoğlu’yla başka bir ticari ilişkisi olmadığını savundu. Nuhoğlu’nun şirketi Trend İnşaat’a, KİPTAŞ’tan 2024-2025 arasında 658 milyon lira aktarıldığı, bunun 320 milyon lirasının ticari faaliyetle açıklanamadığı tespit edildi. Nuhoğlu, bu transferlerin borç-alacak ilişkisinden kaynaklandığını iddia etti. Ayrıca, İmamoğlu’na ait villaların düşük bedelle devredildiği iddialarını reddetti ve işlemlerin yasal olduğunu savundu.

Süleyman Atik’in Rolü ve İddialar

Süleyman Atik, İBB Meclis İştirakler ve Bağlı Kuruluşlar Komisyonu’nda görev yapan bir isim ve soruşturmada rüşvet ve tehdit suçlamalarının merkezinde yer alıyor. Atik’in resmi bir sıfatı olmamasına rağmen, belediyelerdeki imar işlerini takip ettiği ve bu süreçlerde maddi menfaat talep ettiği öne sürülüyor. Bakırköy’deki Capacity AVM sahiplerinden 5 milyon avro rüşvet istediği iddiası, soruşturmanın en çarpıcı detaylarından biri. Atik’in, firari şüpheli Ertan Yıldız’la birlikte, “15 yıldır burada yeterince kazandınız, bize 5 milyon avro verin, yoksa AVM’ye depreme dayanıksız raporu aldırırız” dediği ve “2 sene sonra Cumhurbaşkanı olacak kişiyi karşınıza almak istemezsiniz” şeklinde tehdit ettiği iddia ediliyor.

Atik, 13 Mayıs, 30 Mayıs ve 4 Haziran’da savcılığa üç kez ifade verdi ve etkin pişmanlık kapsamında tahliye edildi. Capacity AVM’nin rüşvet talebini reddetmesi üzerine belediye tarafından 197 milyon lira ceza kesildiği, ancak İdare Mahkemesi’nin bu cezayı durdurduğu biliniyor. Atik’in, başka projelerde de benzer şekilde rüşvet talep ettiği, örneğin Seyfi Beyaz’dan bir inşaat projesi için 3 milyon dolar istediği belirtiliyor. Atik’in ifadelerinde, bu taleplerin kimin adına yapıldığına dair detaylar soruşturmanın ilerleyen aşamalarında netleşebilir.

İtirafçılığın Soruşturmaya Etkisi

Ali Nuhoğlu ve Süleyman Atik’in itirafçı olması, İBB yolsuzluk soruşturmasında önemli bir dönüm noktası. Nuhoğlu’nun inşaat ihalelerindeki para transferleri, Atik’in ise rüşvet ve tehdit iddialarıyla ilgili verdiği bilgiler, soruşturmanın kapsamını genişletiyor. Daha önce Seyfi Beyaz, Eyüp Subaşı, Kabil Taşçı, Güngör Gürman gibi isimler de etkin pişmanlıktan yararlanarak tahliye edilmişti. 5 Haziran itibarıyla itirafçı sayısı 12’ye ulaştı. Bu durum, soruşturmanın daha üst düzey isimlere ulaşabileceği yönünde spekülasyonları artırıyor. Ancak, bazı çevreler, itirafçılık sürecinin “zorla ifade almaya” dayandığını ve delillerin yeterince somut olmadığını savunuyor. Soruşturma, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından titizlikle yürütülürken, kamuoyu gelişmeleri yakından takip ediyor.

Ali Nuhoğlu ve Süleyman Atik’in tahliyesi, İBB yolsuzluk soruşturmasında yeni bir sayfa açtı. Nuhoğlu’nun inşaat sektöründeki bağlantıları ve Atik’in rüşvet ağındaki rolü, soruşturmanın karmaşık yapısını gözler önüne seriyor. Etkin pişmanlık ifadeleri, daha fazla ismin ortaya çıkmasına yol açabilir. Ancak, iddiaların somut delillerle desteklenmesi, sürecin şeffaflığı açısından kritik önem taşıyor. Soruşturmanın nasıl ilerleyeceği, hem siyasi hem de hukuki açıdan Türkiye’nin gündemini meşgul etmeye devam edecek.

Kaynak: Haber merkezi