Yıl :1920

Mevsim bahar.

Aylardan Nisan.

Nisan'ın 23'ü.

Günlerden Cuma.

Tarihi bir gün.

Yer : "Milli Egemenlik" ruhunun vücut bulduğu mekân.

Ankara Ulus Meydanı'ndaki tarihi 1.TBMM binası.

Vakit öğleden sonra...

Hacı Bayrâm-ı Velî Camii'nde kılınan cuma namazı sonrası, 1.TBMM binasının önünde büyük bir kalabalık beklemektedir.

İçeride ise...

Tarifi imkansız bir coşku ve heyecan...

Vakit tamamdır...

Dualarla açılır "Millî Egemenliğimizin Sembolü" yüce meclisimiz.

İlk gün, en yaşlı üye sıfatıyla Sinop Mebusu (Milletvekili) Şerif Bey, meclisin geçici başkanı seçilir.

Bir gün sonra...

24 Nisan 1920  tarihinde, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Meclis Başkanı seçilerek görevine başlar.

Bundan sonra...

"Egemenlik, kayıtsız ve şartsız milletin" olacaktır.

Kayıtsız ve şartsız milletin...

Mustafa Kemal'in "Milli Egemenlik" duygusu ve anlayışı, ta gençlik  yıllarında zihninde yer etmeye başlamıştır.

Bilhassa Jean-Jacques Rousseau, Montesquieu ve  Immanuel  Kant'ın  eserleri Mustafa Kemal'e yol gösterici olmuş, fikir dünyasını aydınlatmıştır.

Nitekim... 

24 Nisan1920 tarihinde TBMM'de yaptığı konuşması sonrasında, Halide Edip Adıvar Mustafa Kemal'e dönerek "Sizi dinlerken, sanki Jean-Jacques Rousseau'yu  dinliyormuş gibi oldum." diyecektir.

Değerli okurlarım, bu arada 1.TBMM'nin özelliklerine kısaca bir göz atalım mı?

Ne dersiniz?

Hadi başlayalım o zaman. 

Öncelikle...

"Milli Egemenlik" ilkesini getirmiş ve saltanatı kaldırmıştır.

Kurucu meclistir.

Yeni Türk devletinin temellerini atmış, ilk anayasa olan "1921 Teşkilat-ı Esasiyesi‟ni hazırlamıştır.

Ulusal meclistir.

Milli iradeyi egemen kılmış, Misakımillî'yi ve İstiklâl Marşı'mızı kabul etmiştir.

Demokratik bir meclistir.

Toplumun her kesimini temsil eden milletvekillerinden oluşmuş ve üyelerini seçimle belirlemiştir.

Bağımsızlık mücadelesi veren bir meclistir.

Milli mücadelemiz olan kurtuluş savaşını kesintisiz yönetmiştir.Bir gün bile kapanmadan.

Olağanüstü yetkililere sahip bir meclistir.

Güçler birliği ilkesini benimsemiş; yani yaşama, yürütme ve yargı yetkisini  kendinde toplamıştır. Hatta, yetkilerini bir süre Başkomutanlık Yasası ile Mustafa Kemal'e devretmiştir.

Meclis Başkanı, hükümetin de başkanıdır.

Siyasi partiler yoktur. Belirli gruplar vardır.

Halk Zümresi, İstiklâl Grubu ve Islahat Grupları gibi...

Konumuza tekrar dönecek olursak...

Meclis açılalı tam bir yıl olmuştur.

Bu arada...

Sakarya Meydan Muharebesi olanca şiddetiyle devam etmektedir.

Takvim yaprakları 23 Nisan 1921  tarihini göstermektedir.

İşte o tarihte...

1.TBMM'nin açılış tarihi olan 23 Nisan, "Milli Bayram" ilan edilir.

Ulu Önder Atatürk bu bayramı, 23 Nisan 1929 tarihinde çocuklara armağan eder. Böylece 23 Nisan ilk defa, 1929 yılında tüm yurtta "Çocuk Bayramı" olarak kutlanır. 

20 Nisan 1983 tarihinde, kanunda yapılan bir değişiklikle bayramın adı,  "23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" olarak değiştirilir.

O günden günümüze kadar da...

"23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" adı altında kutlanmaktadır.

Çocuklar demişken...

Ulu Önder Atatürk'ün çocuklar ile ilgili görüş ve düşüncelerine de kısaca değinelim dilerseniz.

Atatürk "Vatanı korumak, çocukları korumakla başlar " der.

17 Ekim 1922 tarihinde Bursa'da kendisini karşılayan çocuklara şöyle seslenir:

"Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Kızlarım, çocuklarım sizlerden çok şey bekliyoruz."

İşte...

Tam o sırada  duygulanır.

Sesi titrer.

Bir an durur...

Ardından ...

Duygulu bir ses tonuyla "Çok çalışacaksınız değil mi ?" diye sorar.

Bunun üzerine çocuklar hep birlikte "Söz" diye bağırırlar.

Ulu Önder çocuklardan bu "söz"ü aldıktan sonra konuşmasına şöyle devam eder :

"Çocuklar, arkadaşlarımla birlikte ne yaptıysak sizler için yaptık.

Sizin mutluluğunuz, şerefiniz ve onurunuz için yaptık. Başınız dik gezin, eğilmeyin, kimsenin kulu ve kölesi olmayın diye yaptık.

Bir daha bu acı günleri yaşamayın diye yaptık. Ödülümüz, sizin temiz ve güzel sevginizdir" der.

O sırada yanında bulunan Fevzi Çakmak Paşa çok duygulanır. Göz yaşlarına hakim olamaz. 

Sonunda....

Bir türlü dinmeyen göz yaşlarını, mendiliyle silmek zorunda kalır.

Yazımıza Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bir sözüyle noktayı koyalım dilerseniz :

"Ulusal egemenlik öyle bir ışıktır ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar yok olur."

Dünyada çocuklara armağan edilen İLK ve TEK çocuk  bayramı olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'mızın  104. yılı kutlu olsun.

Bu vesileyle ; Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, dönemin değerli  mebusları (Milletvekilleri) ve aziz  şehitlerimizi saygı rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhları şâd, mekânları cennet olsun inşallah.

Bir sonraki yazımızda...

Tekrar görüşünceye dek... 

Kendinize iyi bakın.

Yüzünüzdeki gülümseme, yüreğinizdeki sevgi ve içinizdeki Umut her daim var olsun efendim.