GÜNDEM HABERLERİ

Zeytine, denize, turizme beton ablukası!

Deştin, Bayır ve çevre mahallelerde yaşayan binlerce yurttaş, çimento fabrikasına karşı bir kez daha ses yükseltti. 3. ÇED raporuna itiraz dilekçeleri 3 binin üzerinde imzayla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'ne sunuldu.

Abone Ol

Son Mühür/Gamze Eskiköy- Muğla’da Deştin Çevre Platformu, MUÇEP (Merkez İlçe Menteşe Meclisi) ve Bayır Çevre Komitesi öncülüğünde organize edilen çevre mücadelesi 3. ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) raporuna karşı da devam ediyor. 3 binin üzerinde yurttaşın imzaladığı itiraz dilekçeleri, Muğla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne teslim edildi.

“Ormanlar katledildi”

Çevreciler, projenin yalnızca doğayı değil, aynı zamanda Muğla’nın tarım, hayvancılık, zeytincilik, arıcılık, turizm ve kırsal ekonomisini de tehdit ettiğini vurguladı. “Çimento fabrikası Muğla’nın kalbine saplanan hançerdir” ifadesiyle projenin on binlerce kişinin geçim kaynaklarını yok edeceğine dikkat çekildi.

2006 yılından bu yana devam eden girişimler kapsamında Tekağaç ormanlarında binlerce kızılçam ve meşe ağacının kesildiği, yerel ve yüksek yargı kararlarına rağmen şirketin faaliyetlerini sürdürdüğü ifade edildi. İlk ÇED raporunun 2008’de iptal edildiği, 2015’te Danıştay kararıyla tamamen geçersiz sayıldığı, ikinci ÇED raporunun da halkın direnişiyle 2023 yılında iptal edildiği ve inşaatın mühürlendiği hatırlatıldı.

“Bilimsel raporlara rağmen bakanlık geri adım atmadı”

Tüm bu gelişmelere karşın şirketin küçük değişikliklerle yeniden ÇED başvurusu yaptığı ve 3. ÇED sürecinin başlatıldığı belirtildi. 28 Kasım 2024’te Çevre Bakanlığı’nda gerçekleştirilen İDK toplantısında başta Muğla Büyükşehir, Menteşe ve Yatağan belediyeleri olmak üzere birçok kurumun bilimsel raporlarla itiraz ettiği ancak bakanlığın bu görüşleri dikkate almadığı vurgulandı.

Açıklamada, şirketin bilimsel verilere ve mahkeme kararlarına rağmen geri adım atmadığı, aksine orman alanlarını yok ederek suç işlediği belirtildi. Platform temsilcileri, projeye kesinlikle onay verilmemesi gerektiğini ifade ederek, kesilen ormanların yeniden ağaçlandırılmasını, açılan yolların kapatılarak doğal haline döndürülmesini ve projenin tamamen durdurulmasını talep etti. Ayrıca, yalnızca 176 kişilik istihdam vadeden bu projenin binlerce kişiyi işsiz bırakacağı ve bölge halkının sağlığını tehlikeye atacağı kaydedildi.

Deştin Çayı özgür akmaya, toprak zeytinle yaşamaya devam etmelidir” çağrısında bulunan çevreciler, Çevre, Tarım, Turizm ve Sağlık Bakanlıklarını göreve davet etti. Mücadeleyi tüm yönleriyle sürdüreceklerini belirten platform, Muğla’nın geleceği için sürecin derhal sonlandırılmasını istedi.