Protein bakımından zengin bir besin kaynağı olan yumurta, doğru saklanmadığında hızla bozulabiliyor. Gıda güvenliği uzmanları, tüketicilerin basit birkaç yöntemle yumurtanın taze mi, bayat mı yoksa bozuk mu olduğunu rahatça anlayabileceğini aktarıyor. Özellikle buzdolabı dışında bekletilen yumurtalarda bozulma riski daha yüksek olduğu için kontrol aşaması büyük önem taşıyor.

Su testi basit ama etkili bir yöntem olarak öne çıkıyor

Tazelik kontrolünde ilk başvurulan yöntemlerden biri su testidir. Oda sıcaklığındaki su dolu bir kabın içine bırakılan yumurta dibe inip yan yatıyorsa taze kabul ediliyor. Dibe inip dik duran yumurtalar ise kısmen tazeliğini yitirmiş olabiliyor. En ciddi uyarı suyun yüzeyine çıkan yumurtada görülüyor. Bu durum, iç yapıda hava boşluğunun büyüdüğünü ve bozulmanın başladığını gösteriyor. Böyle bir yumurtanın tüketilmesi önerilmiyor.

Kabuğun görünümü tazelik hakkında önemli ipuçları veriyor

Yumurta kullanılmadan önce kabuğun dikkatle incelenmesi gerekiyor. Çatlak kabuklar bakteri girişine açık olduğundan sağlık riski barındırıyor. Ayrıca ıslak, yapışkan ya da kaygan yüzeyler kabuk üzerinde bakteri üremesi olduğuna işaret edebiliyor. Küf lekeleri, koyu renkli noktalar ya da gri-siyah oluşumlar tespit edildiğinde yumurtanın derhal çöpe atılması gerektiği belirtiliyor.

Yumurtayı kırdıktan sonra koku, renk ve kıvam en net göstergeleri sunuyor

Uzmanlara göre bozuk yumurtanın anlaşılmasında en kesin belirti kokudur. Keskin, çürüğü andıran bir koku tespit edildiğinde yumurta hiçbir şekilde tüketilmemelidir. Renk değişimleri de bozulmaya işaret eden başka bir unsurdur. Sarının gri, pembe veya yeşile dönmesi ciddi bozulma belirtisi olarak kabul edilir. Ak içindeki siyah ya da yeşilimsi noktalar da tüketimi imkânsız hale getirir. Taze yumurtanın sarısı bombeli ve diri olurken akının yoğun yapıda olması beklenir. Akı su gibi dağılmış, sarısı kolayca dağılan yumurtalar bayatlamış olabilir.

Son değerlendirme tazelik kontrolünü tamamlıyor

Tüketicilerin yumurta seçerken tek bir belirtiyle karar vermemesi öneriliyor. Su testi, kabuk kontrolü, koku ve renk incelemesi birlikte yapıldığında doğru sonuç alma ihtimali artıyor. Bu yöntemler düzenli olarak uygulandığında hem mutfak israfının önüne geçiliyor hem de gıda kaynaklı sağlık sorunları engellenmiş oluyor.

Kaynak: Haber Merkezi