İZMİR HABERLERİ

Yangınlarla sarsılan İzmir’de poliçe hareketliliği!

Alevler sadece ormanı değil, sigorta tercihlerini de etkiledi. İzmir’de peş peşe yaşanan yangınların ardından, ormana komşu evlerde sigorta hareketliliği başladı. Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen, “Talep artıyor ama önemli olan poliçenin gerçekten neyi kapsadığı” diyerek kritik detaylara dikkat çekti.

Abone Ol

İzmir'de son günlerde yaşanan ardışık orman yangınları, yalnızca doğayı değil, yerleşim yerlerini ve işletmeleri de etkiledi. Yangınların ardından vatandaşların yangın sigortasına olan ilgisinde gözle görülür bir artış yaşanıyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi İşletme Fakültesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen, yangın sigortasına olan talebin yükseldiğini belirterek önemli uyarılarda bulundu.

“Talep yüzde 15 artabilir”

Yangınların ardından ormanlık alanlara yakın bölgelerde sigorta başvurularında artış gözlendiğini belirten Prof. Dr. Küçüközmen, "Henüz net veriler elimizde yok ancak şu anki eğilim, yangın sigortalarında yaklaşık yüzde 15 oranında bir artış olabileceğini gösteriyor. Bu oran yaz dönemi sonunda daha kesin bir şekilde görülebilecek" dedi.

Poliçe içeriği dikkatle incelenmeli

Yangın sigortasının kapsamı konusunda bilgi eksikliğine dikkat çeken Prof. Dr. Küçüközmen, her poliçenin aynı olmadığını vurguladı. "Poliçeler yalnızca bina teminatı mı yoksa bina ve eşya birlikte mi güvence altına alıyor? Bu fark büyük önem taşıyor. Ayrıca bazı poliçelerde orman yangınları, duman zararı ya da yangının yayılması gibi özel riskler kapsam dışı bırakılabiliyor. Bu tür ayrıntılar mutlaka sorgulanmalı" ifadelerini kullandı.

Eksik ya da aşırı sigorta mağduriyete yol açabilir

Ev ve eşyaların gerçek piyasa değeri üzerinden sigortalanmasının önemine işaret eden Küçüközmen, eksik sigortanın tazminat sürecinde hak kayıplarına neden olabileceğini, aşırı sigortanın ise gereksiz prim ödemeleri anlamına geldiğini belirtti. Yangınla bağlantılı ek teminatların da poliçeye dahil edilmesi gerektiğini söyleyen Küçüközmen, "Duman, su baskını, enkaz kaldırma, kira kaybı ve alternatif konut giderleri gibi ek teminatlar özellikle ormanlık alana yakın konutlar için vazgeçilmez olmalı" dedi.

DASK yangın hasarını karşılamaz

Zorunlu Deprem Sigortası'nın yalnızca deprem kaynaklı zararları karşıladığını hatırlatan Prof. Dr. Küçüközmen, yangın riskine karşı ayrı bir sigorta yaptırılması gerektiğini vurguladı. Sigorta şirketinin hizmet kalitesi, hasar ödeme performansı ve müşteri desteğinin de seçim sürecinde dikkate alınması gerektiğini belirtti.

“Risk haritası oluşturulmalı”

Yangın riskine karşı kapsamlı bir analiz yapılması gerektiğini söyleyen Küçüközmen, “Her bölge için geçmiş yangın verileri, yangın çıkma olasılığı ve mevcut önlemler dikkate alınarak bir risk haritası hazırlanmalı. Bu harita hem sigortalı açısından hem de sigorta şirketi açısından büyük önem taşıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Toplu sigorta uygulaması önerisi

Özellikle sitelerde bireysel sigortalamanın yerine toplu poliçelerin tercih edilmesini öneren Prof. Dr. Küçüközmen, “Bu yöntem, hem maliyetleri azaltır hem de kapsamlı güvence sağlar. Orman yangınlarının sık yaşandığı bölgelerde bu uygulama daha da önem kazanıyor” dedi.

Talep daha da artacak

Son günlerde yaşanan yangınların ardından vatandaşların sigortaya ilgisinin belirgin şekilde arttığını söyleyen Küçüközmen, "Bu talep önümüzdeki dönemde daha da yükselebilir. Özellikle ormana yakın bölgelerde yaşayanlar ve işletmeler için bu sigorta türü artık bir tercih değil, gereklilik haline gelmiş durumda" ifadelerini kullandı.