İZMİR HABERLERİ

VMD İzmir Şubesi’nden ‘denetim reformu’ çağrısı! Zengin: Bir ateş var, herkesi yakıyor

Vergi Müfettişleri Derneği (VMD) İzmir Şube Başkanı Ömer Faruk Zengin, kamusal alanda yaşanan problemleri işaret ederek denetimlerin önemine vurgu yaptı. “Ortada bir ateş var, herkesi yakıyor” mesajı veren Zengin, denetim reformu için çağrısında bulundu.

Abone Ol

Son Mühür / Yağmur Daştan- Vergi Müfettişleri Derneği (VMD) İzmir Şubesi, kamusal denetim sisteminden özlük haklarına, hizmet binalarının güvenliğinden lojman ve konaklama sorununa kadar mesleğe dair dikkati çeken konuları masaya yatırmak adına basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, VMD İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Zengin, etkin bir ‘denetim reformu’ çağrısı yaptı. Konuşmasında vatandaş mağduriyeti ve vergi müfettişlerinin sahada karşılaştığı sorunlara işaret eden Başkan Zengin, bu konuda yaşanan en büyük eksikliklerin de yine denetimsizlikten kaynaklandığının altını çizdi.

“Bu böyle nereye gidecek?”

“Amacımız üyelerimizin hak ve menfaatlerini korumak, yaşamış oldukları sorunları dile getirmek ve kamuoyunu aydınlatmak. Yalnızca üyelerimizin hak ve menfaatlerini korumakla değil; kamuoyunu aydınlatmakla da görevliyiz” sözleriyle açıklamalarına başlayan Zengin, “Ortada bir ateş var, bu herkesi yakıyor. Restoranda yediğiniz bir yemekten zehirleniyor, kaldığınız otel yanıyor, gittiğiniz düğünde üzerinize kemer çöküyor ve hayatınızı kaybediyorsunuz. Kurallara uymayanların yaptıkları yanına kar kalıyormuş gibi bir algı var. Ekonomik zorluklar herkes için var, inşallah bir gün geçecek diye dua ediyoruz. Fakat bu kanun tanımazlık ve düzensizlik gün gelecek hepimizi yakacak. Denetimsizliğin en çok görüldüğü yer trafiktir. Bir araç bize yol veriyor, gülümseyip selam veriyor sonra koşa koşa geçmeye çalışıyoruz. Bizim bu ezikliğimiz nereye kadar gidecek? Otelde ilaçlama yapıldığı iddiasıyla bir aile hayatını kaybetti. Şimdi ise otellere yönelik denetimler, ruhsat iptalleri açıklanıyor. Bu yetkiyi size otel yangınından sonra mı verelim. Bir kimse de çıkıp ya sizde utanma yok mu demiyor. Şimdi Ortaköy’de kumpir ve midyecilere yönelik denetimler başlamış, buna sevinecek miyiz? Bu nereye gidecek böyle? Bu ateş, hepimizi yakacak. Allah korusun, bindiğiniz taşıttan kaldığınız otele kadar bir mayın tarlasında yaşıyoruz. Bu böyle gitmez, denetimsizliğin önüne geçilmesi lazım. Kamu yararının sağlanması için yapılması gereken, yaşanan olaylar üzerine göstermelik denetimler değil sürekli ve sistematik denetimlerdir” dedi.

Binalar için ‘denetim’ talebinde bulunacaklar

İzmir’de üyelerin görev yapmakta olduğu beş hizmet binasının bir tanesinin kiralık, iki tanesinde deprem nedeniyle tadilat olduğunu kalan üç tanesinin ise depreme dayanıklılık konusunda ne durumda olduğunun belli olmadığını belirten Zengin, üyelerin özellikle deprem korkusuyla büyük endişeler yaşadığını söyledi. Bu binaların yangın ve benzeri acil durumlara ne kadar hazırlıklı olduğu, mevzuata ne kadar uygun olduğu konusunun ise tam bir muamma olduğunu çizen Başkan Zerngin, bunlarla ilgili olarak yakın bir zamanda İtfaiye Dairesi, Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı gibi kurumlara müracaat ederek denetim yapılmasını talep edeceklerini duyurdu.

“Yalnızca bir genelge ile mümkün görünmüyor”

“Toplumun her kesiminde bir huzursuzluk ve denetimsizlik söz konusu” diyen Başkan Zengin, artık kamusal denetimde meydana gelen eksikliklerin görmezlikten gelinemeyecek noktaya geldiğinin altını çizdi. Zengin, “Cumhurbaşkanlığı tarafından geçtiğimiz yıl Kasım ayında bir genelge yayınlanmış ve denetim faaliyetlerinin etkin bir şekilde yerine getirilmesi amaçlanmıştır. Bu genelgede de tüm kamusal hizmetlerin vatandaşların hak ve menfaatlerini koruyacak şekilde icra edilmesinin ve denetlenmesinin elzem olduğu vurgulanmıştır. Ancak, kamuda etkin bir denetimin hayata geçirilmesinin yalnızca bir genelge ile sağlanması da mümkün görünmüyor. Maalesef kamusal denetimlerde yaşanan sorunlar bu kadar küçük değil. Kamu yararı için kaçınılmaz olan koşul, yaşanan elim bir hadisenin faillerini yakalayıp cezalandırmak değil, düzenli ve sistematik denetimlerle o elim hadisenin yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınmasını sağlamaktır. Bu itibarla kamuda etkin bir denetimin sağlanması için bir denetim reformunun hayata geçirilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

“Denetim hizmetçilerinin bir sınıfı yok”

Sivil toplum kuruluşlarının en büyük görevinin sorunlarla karşılaşmadan önce olası problemlere engel olmak olduğunu belirten Zengin, “Engel olmaya gücümüz yoksa bunu herkese duyurmak için uğraşmamız lazım. Ülkede yaşamanın tüm zorluklarını belli bir kesim üstleniyor. Kamuda denetim reformu yapılması gerektiğini hep söylüyoruz. Hemen hemen her hizmet grubunun bir sınıfı var. Polisler, din görevlileri, avukatlar, öğretmenler, kaymakamlar… Bunlar için ayrı ayrı hizmet sınıfları var. Bir de genel idare hizmet sınıfı var; diğer sınıflara girmeyenler bu torbada yer alıyor. Ancak baktığınızda denetim hizmetleri için bir sınıf yok. Bu bile denetime önem verilmediğini gösteriyor. Kariyer meslekler ve kamuda denetim alanının özlük haklarını düzeltmemiz lazım” dedi.

“Mesleğe girer girmez davalarla karşılaşıyorlar”

Denetim elemanlarının kariyer basamaklarında önemli problemlerle karşılaştığının bilgisini de veren Zengin, şunları aktardı: “Yılda ortalama 150 ila 200 müfettiş istifa ediyor. Bugün üyelerimize verdiğimiz en büyük destek avukatlık desteği. Anlaşmalı hukuk bürolarımız var. Her türlü kötü şartlarda ve yetersiz özlük hakları ile görevini yapmaya çalışan denetim elemanlarının mevzuata göre yetersiz olan özlük haklarını elde etmek için dahi idare ile davalık olmaları gerekmektedir. Yeterlik sınav süreçlerinde, Müfettişliğe atanma sürecinde, Başmüfettişliğe atanma sürecinde idareye dava açmak zorunda kalan binlerce üyemiz var. Üstelik üyelerimiz açmış oldukları davaları kazanmalarına rağmen son zamanlarda idare tarafından yargı kararlarının yerine getirilmediğine de şahit olmaya başlıyoruz. Üyelerimiz, kanuni haklarını bile dava açmadan alamıyorken artık özlük haklarının iyileştirilmesi gerekir gibi taleplerimizi bile dile getiremiyoruz. Kendi özlük hakları noktasında dahi adil bir muamele görmeyen denetim elemanlarının vatandaşların sorunlarını çözecek etkin denetim kültürünü inşa etmesi tek başına mümkün olamayacaktır.”

“O paraya çadırda kalamazsınız”

Denetim için il dışı görevlere giden müfettişlerin konaklama giderlerindeki yetersizliğe de dikkati çeken VMD İzmir Şube Başkanı Zengin, “Bugün Müfettişler il dışına göreve gittikleri zaman konaklama için devletin ödediği ücret gecelik bin 547 TL’dir. O paraya çadırda kalamazsınız, denetime verilen öneme bakın. Sosyal tesislerde kalmak istediklerinde çoğu zaman yer yok cevabıyla karşı karşıya kalıyorlar. Üyelerimiz şehir dışı göreve gittiklerinde çoğu zaman ek maddi külfetlere katlanıyorlar ve ilave ücretleri kendileri ödemek zorunda kalıyorlar. Otellerle pazarlık yaparak başlanan bir görevde denetim elemanı işine ne kadar motive olabilir. Vergi incelemesi gibi son derece meşakkatli bir görev icra eden üyelerimize bir de bu raporların dava konusu yapılması halinde yazılı görüş yazmaları şeklinde bir görev veriliyor. Böylece kamuda görevli avukatların yapmaları gereken savunmaların yazılması işi de vergi müfettişleri tarafından yerine getiriliyor. Bu konuda üyelerimizden gelen tepkileri Vergi Denetim Kurulu üst yönetimine iletmiş olsak da maalesef ben yaptım oldu mantığıyla hareket ediliyor. Gelin, bu denetimsizlik sorununa ilklerin şehri İzmir’den çözüm bulalım ve ses çıkaralım” diye konuştu.