Entelektüel romancıların en büyüğüydü

MİLAN KUNDERA...

"En kötüsü dünyanın özgür olması değil,

İnsanın özgürlüğünü unutmuş olması..."

"Cumartesi ve pazar günleri, varolmanın tatlı hafifliğinin geleceğin derinliklerinden yükselip yanına vardığı duygusu içindeydi.

Pazartesi, benzerini bundan önce hiç tanımadığı bir ağırlıkla çarpıldı.

Rus tanklarının tonlarca çeliği bunun yanında hiç kalırdı.

Çünkü sevecenlikten daha ağır bir şey yoktur dünyada..."

***

Çek asıllı Fransız romancı Milan Kundera’nın en bilinen romanıydı; "Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği".

Çıktığında hemen çağdaş klasikler arasına girmişti.

Geçen yüzyılın en güçlü anlatılarından biri de denilebilirdi deneme türü romana.

Eleştirmenlere göre;

Kundera, "tepkiye karşı tepkisizliği, kararlılığa karşı kararsızlığın tutarlı ve erdemli yanlarını araştırdığı romanının baş kişisi Tomas’la alışılmış, arkasında güçlü düşünce ve yaşam kurallarını taşıyan roman karakterlerini sorgular. Sovyetler’in Çekoslovakya’yı işgal günlerini de arka planda anlatır. Tıpkı kişiler gibi toplumsal önyargılar da eninde sonunda kararsızlığa ve 'varolmanın dayanılmaz hafifliği'ne mahkûmdur ne de olsa..."

Yazar yaşamın tekliği üzerinde yoğunlaşır bu eserinde....

1988'de sinemaya uyarlandı roman...

****

Kundera, 

Kundera, Gabriel Garcia Marquez,  Kafka, J.Joyce ve G.Flaubert’den etkilenmiştir.

Söyle der bir röportajda;

“Bir roman başarılı olacaksa yazarından daha akıllı olmak zorundadır. İşte bu nedenle Fransız entelektüellerinin romanları vasattır. Onlar her zaman romanlarından daha akıllı olmuşlardır.”

****

Yavaşlık – La Lenteur (1995), Kimlik-L’identité  (1998) ve Bilmemek – L’Ignorance, Gülünesi Aşklar, Roman Sanatı – L’Art du1986) adlı  romanlarıyla edebiyat dünyasındaki varlığını sürdürdü Kundera.

“Kısa pantolonlu bir çocukken mucizevi bir merhemin beni görünmez kılmasını hayal ederdim. Sonra bir yetişkin oldum, yazmaya başladım ve meşhur olmak istedim.

Şimdi artık başarılıyım.

Ve beni görünmez kılacak o merhemi arıyorum…”

****

Milan Kundera sade yasamı tercih eden, kameralardan pek hoşlanmayan, çok az röportaj veren, hayatı hakkında konuşmak istemeyen bir yazardı.

"Kitaplarımın vatanı Fransa oldu, ben de kitaplarımın yolunu izleyip Fransa’ya geldim.” derdi hep. Eserlerinde felsefi düşünceye yoğunlaşan Kundera, Türkiye'de de çok okunan "Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği" adlı eseri ile edebiyat tarihine damgasını vurmuştu.

Paris'te vefat eden Milan Kundera 94 yaşındaydı...

Eleştirmenlere ben de katılıyorum;

"Entelektüel romancıların en büyüğüydü..."