GÜNDEM HABERLERİ

Turizm emekçisine ‘kölelik’ dayatması: Ortaçağ’da bile yoktu!

9 Temmuz 2025’te İş Kanunu’nda yapılan değişiklikle, turizm sektöründe çalışan işçilerin haftalık izin hakkı yeniden düzenlendi. 10 gün kesintisiz çalışmanın önü açılırken, 11’inci gün verilen izin fazla mesai kapsamında değerlendirilmeyecek. Düzenlemeye, Dev Turizm İş Sendikası Antalya Şube Başkanı Emrah Demir tepki gösterdi.

Abone Ol

Son Mühür/Gamze Eskiköy- 9 Temmuz 2025 tarihinde İş Kanunu’nda yapılan düzenlemeyle, turizm sektöründe çalışan işçilerin haftalık izin kullanımına ilişkin uygulama değiştirildi. Buna göre, işçiler 10 gün kesintisiz çalıştırılabilecek ve 11’inci günde verilen izin fazla mesai kapsamında değerlendirilmeyecek.

Sezonluk olarak çalışan ve yılda birkaç ay istihdam edilen turizm işçilerinin, günlük çalışma sürelerinin 12 ila 14 saate ulaştığı belirtilirken, yapılan değişiklikle fazla mesai karşılığında uygulanan 1,5 saatlik izin ve hafta tatilinde çalışanlara verilen 1,5 günlük izin uygulamaları da yürürlükten kaldırıldı.

“Bu yapılan emeğin köleliğe dönüşmesidir”

Dev Turizm İş Sendikası Antalya Şube Başkanı Emrah Demir, yapılan düzenlemeye tepki göstererek, "Yeni çıkan bu düzenlemeyle birlikte artık haftalık iznimiz fiilen yok sayıldı. 10 gün boyunca aralıksız çalıştırılmamız mümkün hale getirildi. 11. gün izin verirlerse de bu fazla mesai bile sayılmayacak. Yani açıkça söylüyorum: Bu yapılan işçinin dinlenme hakkını gasp etmektir, emeğin köleliğe dönüşmesidir. Ortaçağın kölelerine bile bu dayatma yapılmadı" dedi.

“Bardağı taşıran son damla”

Demir, “Biz zaten çok ağır koşullarda çalışıyoruz. Sezonluk iş güvencesizliği, uzun mesai saatleri, asgari ücretin bile altına düşen maaşlar, sağlıksız lojmanlar, molasız geçen günler. Her şeyi sineye çektik ama şimdi bir de çıkıp ‘hafta tatili hakkınızı da alıyoruz’ diyorlar. Bu artık bardağı taşıran damla. Bakın, 4857 sayılı İş Kanunu çok açık. İşçiye haftada bir gün ücretli tatil hakkı verilir. Anayasa’nın 50. maddesi de bunu güvence altına alıyor. Dinlenmek bir haktır diyor. Hani nerede bu hak? Biz hangi yasaya güveneceğiz? Uluslararası Çalışma Örgütü’nün sözleşmeleri bile bu hakkı koruyor. Ama ne hikmetse bizim ülkemizde turizm işçisi söz konusu olunca herkes gözünü kapatıyor” ifadelerine yer verdi.

“Talepler sıralandı.. Biz köle değiliz”

Taleplerini açıklayan Demir, “Biz bu işin neresinden tutsak elimizde kalıyor. O yüzden çok açık söylüyoruz. Bu yeni uygulama derhal geri çekilmeli.

Çalışma süreleri insanca yaşanabilir şekilde düzenlenmeli. Fazla mesai nedir, nasıl hesaplanır net bir şekilde tanımlanmalı. Biz köle değiliz! Bu şartlarda yaşamaya, bu düzende ezilmeye razı değiliz. Dinlenme hakkımızı pazarlık masasına yatırmanıza da asla izin vermeyiz!” diye belirtti.

“Patronun gözü doymuyor”

Turizm patronları müşterilerden dövizle para topluyor, ama işçiye Türk Lirası olarak üç kuruşu layık görüyor” diyen Demir sözlerini şöyle noktaladı:

“Açık söyleyeyim, bu artık doymak bilmeyen bir sömürü düzeni. Sektörde yıllarını vermiş, deneyim kazanmış bizleri açlık sınırının altında yaşamaya zorluyorlar. Peki biz bu koşulları kabul etmeyince ne yapıyorlar? Gidiyorlar yurt dışından taşeron şirketlerle ucuz işçi getiriyorlar. Çünkü patronun gözü doymuyor. Yetmiyor bu da! Şimdi de haftalık bir gün olan izin hakkımızı bile elimizden almaya çalışıyorlar. Bu nasıl bir vicdansızlıktır? Bu nasıl bir utanmazlıktır?

İşçi yok bahanesiyle hak gaspı meşrulaştırılamaz. Şimdi çıkıp ‘turizmde çalışacak eleman bulamıyoruz’ diyorlar. Ee ne yapalım? İnsanlar bu şartlarda çalışmak istemiyor diye çözüm mü bu? Bir sektörde işçi bulamıyorsan, çözüm basit: Ücretleri artırırsın! Her sektörde böyle, ama turizm işçisine gelince herkesin ağzı kapalı”