GÜNDEM HABERLERİ

Trump, Gazze'yi alabilir mi?

ABD Başkanı Donald Trump'ın dün İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile düzenlediği ortak basın toplantısındaki açıklamaları, dünya siyasetinde en çok konuşulan konu oldu.

Abone Ol

ABD Başkanı Donald Trump, ABD'nin "Gazze Şeridi'ni devralacağını" ve Gazzelilerin "başka bir yere gitmesi gerektiğini" ifade etti, ancak bu planla ilgili neredeyse hiçbir ayrıntı vermedi. Açıklamaları dünya genelinde sert tepkilere yol açarken, Filistin yönetimi, Hamas ve Arap dünyasından birçok lider Trump’a karşı çıktı. ABD'nin müttefikleri ise söz konusu plana mesafeli yaklaşımlarını dile getirdi.

Trump neden bunu gündeme getirdi?

BBC’nin kıdemli muhabiri Jeremy Bowen’a göre, Trump’ın bu tür açıklamalarını değerlendirirken üslubuna dikkat etmek gerekiyor. Trump, bir konuyu gündeme getirdiğinde, aslında hedeflediği ya da planladığı meseleyi doğrudan ortaya koymayabiliyor. Bowen, Trump’ın "emlak pazarlığında ilk hamleyi yapar gibi" davrandığını belirterek, ABD’nin gerçek politikasını henüz net bir şekilde açıklamamış olabileceğini söylüyor.

Bowen’a göre, Trump’ın bu açıklamalarla kafa karışıklığı yaratıyor olması muhtemel. Öte yandan, İran’la bir "nükleer barış anlaşması" hedeflediğini açıklaması dikkat çekiyor. Ancak böyle bir anlaşma, Netanyahu ve İsrail’deki aşırı sağcılar için pek de kabul edilebilir bir durum değil. Eğer Trump, onları da memnun etmek için Gazze ile ilgili bu çıkışı yaptıysa, amacına ulaşmış gibi görünüyor. Bununla birlikte, Bowen, bu açıklamaların halihazırda gergin olan Orta Doğu’daki istikrarsızlığı daha da artırdığına dikkat çekiyor.

BBC diplomasi muhabiri Paul Adams ise Trump’ın sözlerinin satır aralarına işaret ederek, ABD’nin Filistin-İsrail diplomasisinin on yıllardır soruna kalıcı bir çözüm getirmekte başarısız olduğunu vurguluyor. Trump’ın emlak sektöründeki geçmişine göndermede bulunan Adams, Gazze’nin yeniden inşasının devasa bir proje olduğunu ve altyapı, okullar, hastaneler gibi temel yapıların baştan yapılması gerektiğini belirtiyor. ABD’nin Orta Doğu Temsilcisi Steve Witkoff da Gazze’de en az 10 yıl boyunca yaşamanın mümkün olmayacağını öne sürüyorç

Gazze'yi alabilir mi?

BBC diplomasi muhabiri Paul Adams’a göre, ABD’nin Gazze üzerinde yasal bir hak iddia etmesi mümkün değil ve Trump da ABD’nin buradaki egemenliğini nasıl tesis edeceğine dair herhangi bir detay vermedi. Grönland ve Panama Kanalı örneklerinde olduğu gibi, Trump’ın gerçekten niyetini mi açıkladığı yoksa pazarlık stratejisi mi izlediği belirsizliğini koruyor.

Gazze’nin savaş sonrası yönetimiyle ilgili çeşitli planlar bugüne kadar gündeme geldi. Aralık ayında, Gazze’yi yöneten Hamas ve Batı Şeria’nın kontrolünü elinde bulunduran El Fetih, Gazze’nin geleceğini görüşmek üzere ortak bir komite kurdu, ancak somut bir sonuç elde edilemedi. Bazı planlar ise Arap ülkelerinin askerlerinden oluşan uluslararası bir barış gücünü içeriyordu. Reuters geçtiğimiz ay, Birleşik Arap Emirlikleri, ABD ve İsrail’in, Batı Şeria’daki Filistin Yönetimi Gazze’de kontrolü sağlayana kadar bölgede geçici bir yönetim kurulmasını görüştüğünü yazdı. Ancak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Filistin Yönetimi’nin savaş sonrası Gazze’de hiçbir rol üstlenemeyeceğini açıkça dile getirmişti.

Şu anda Gazze’de sınırlı da olsa silahlı Amerikalı güvenlik güçleri bulunuyor. Bunlar Amerikan askerleri değil, ancak ABD’li özel bir şirket tarafından işe alınan ve Amerikan özel kuvvetlerinden ayrılan yaklaşık 100 kişiden oluşuyor. Gazze Şeridi’nin güneyinden Gazze kentine dönen kişilerin araçlarını denetleyen bu güvenlik güçlerine, Mısırlı görevliler de eşlik ediyor. Bu durum, Gazze’de ABD liderliğinde bir uluslararası gücün varlığına işaret ediyor olabilir. Ancak yine de bu, ABD’nin Gazze’yi tamamen devralmasından oldukça uzak bir tablo çiziyor. Böyle bir senaryo için Orta Doğu’da büyük çaplı bir askeri operasyon düzenlemesi gerekirdi ki, Trump seçim kampanyası boyunca seçmenlerine bunun tam tersini vaat etmişti.