İZMİR HABERLERİ

Spil Dağı’nda RES projesi revizyona kaldı

İzmir ve Manisa sınırında kurulması planlanan rüzgar enerji santrali için hazırlanan ÇED raporunda, Spil Dağı Milli Parkı içinde yer alan türbinlerin iptali istendi. Proje, mevcut haliyle uygun bulunmadı ve revizyon zorunlu hale geldi.

Abone Ol

Son Mühür/Gamze Eskiköy- MBD İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından yürütülen proje kapsamında 52,24 MWm/48 MWe kurulu güce sahip 8 türbin ile 48 MWe / 48 MWh kapasiteli elektrik depolama tesisi inşa edilecek. Proje sahası İzmir-Manisa sınırında, Kemalpaşa ve Şehzadeler ilçeleri arasında yer alıyor. Beşpınar, Sütçüler, Akalan, Ayvacık, Sancaklıbozköy, Sancaklıiğdecik ve Sancaklıuzunçınar mahalleleri doğrudan etki alanında bulunuyor. Yatırımın toplam bedeli 1 milyar 860 milyon TL olarak hesaplandı

Spil Dağı Milli Parkı gündemde

ÇED raporunun en kritik bulgularından biri, projenin Spil Dağı Milli Parkı hassas koruma bölgesi ile kesişmesi oldu. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün 20 Ekim 2023 tarihli görüşüne göre, T7 ve T8 türbinlerinin milli park sınırları içinde yer aldığı ve bu nedenle iptal edilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca T4, T5 ve T6 türbinlerinin parkın sınırları dışında kalmasına rağmen, milli parkın doğal peyzajı, orman ekosistemi ve yaban hayatı üzerinde baskı yaratabileceği uyarısı yapıldı.

Raporda, “Milli Park Uzun Devreli Gelişme Planı hükümleri uyarınca doğal bitki örtüsünü tahrip edici ve yaban hayatını tehdit edici faaliyetlere izin verilemez” ifadelerine yer verildi. Bu kapsamda türbin yerleşimlerinde revizyon yapılması zorunluluğu vurgulandı.

Tarım, orman ve mera alanları üzerindeki etkiler

Proje sahası tarımsal faaliyetlerin yoğun olduğu bir bölgede bulunuyor. Raporda, üzüm bağları, arıcılık, küçükbaş hayvancılık ve tarla tarımı gibi faaliyetlerin olumsuz etkilenebileceği ifade edildi. Ayrıca kesilecek ağaçların bölgedeki orman ekosistemi üzerinde yaratacağı baskı, erozyon riskleri ve mera alanlarının kaybı da raporda detaylı biçimde değerlendirildi.

Özellikle arıcılık faaliyetlerinin zayıflaması ve mera alanlarının vasıf değişikliği ile hayvancılık faaliyetlerinin kısıtlanmasının yöre halkı açısından risk yaratacağına dikkat çekildi.

Çevresel etkiler ve alınacak önlemler

Raporda inşaat ve işletme aşamalarında ortaya çıkabilecek başlıca çevresel riskler şöyle sıralandı:

Toz ve gürültü: Şantiye faaliyetleri ve türbinlerin çalışması sırasında çevre yerleşimlere etkiler.

Su kaynakları: Yer altı ve yer üstü sularının kirlenme ve aşırı kullanım riski.

Atık yönetimi: İnşaat sırasında kazı fazlası malzeme ve işletme sırasında oluşacak tehlikeli atıkların yönetimi.

Biyolojik çeşitlilik: Kuş, yarasa ve diğer türlerin yaşam alanlarının zarar görmesi.

Yangın riski: Orman alanlarına yakın türbinlerde yangın ihtimali.

Sera gazı emisyonları: İnşaat ve işletme aşamalarında ortaya çıkacak emisyonların iklim değişikliğine etkisi.

Bu etkilerin azaltılması için kazı malzemelerinin kontrollü depolanması, gürültü önleme planlarının uygulanması, su kaynaklarının düzenli izlenmesi, ornitolojik çalışmalar yapılması ve yangın güvenlik planlarının devreye alınması öngörüldü.