Suriye Türkmen toplumunun siyasi temsiliyetini güçlendiren ve uluslararası alanda sesini duyuran Samir Hafez, Suriye Türkmen Meclisi’nin kurucusu olarak tanınıyor. Lazkiye doğumlu bu Türkmen lider, iç savaşın zorlu koşullarında Türkmenlerin birliğini sağlama ve haklarını savunma mücadelesiyle öne çıkıyor. Hafez’in diplomatik temasları ve vizyonu, Türkmen toplumunun Suriye’nin geleceğindeki yerini güçlendirme çabalarının temelini oluşturuyor.
Samir Hafez’in Hayatı ve Kökeni
Samir Hafez, 1948 yılında Suriye’nin Lazkiye kentinde Türkmen bir ailede dünyaya geldi. Türkmen kimliğini genç yaşlardan itibaren benimseyen Hafez, Suriye’deki Türkmen toplumunun siyasi ve sosyal haklarını savunma misyonunu hayatının merkezine yerleştirdi. İç savaş öncesi ve sonrası dönemde, Türkmenlerin yaşadığı zorluklara karşı birleştirici bir lider olarak hareket etti. Hafez’in Lazkiye’deki kökenleri, onun Türkmenlerin yoğun yaşadığı bölgelerdeki sorunlara duyarlılığını artırdı ve liderlik yolculuğunu şekillendirdi.
Suriye Türkmen Meclisi’nin Kuruluşu
Suriye’de 2011’de başlayan iç savaş, Türkmen toplumunun siyasi temsiliyet eksikliğini gözler önüne serdi. Samir Hafez, bu dağınık yapıyı birleştirmek için 15 Aralık 2012’de İstanbul’da düzenlenen Suriye Türkmenleri Platformu 1. Toplantısı’na öncülük etti. Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın desteğiyle gerçekleşen bu toplantı, Türkmenlerin kurumsal bir çatı altında toplanması kararını getirdi. 30 Mart 2013’te Ankara’da yapılan ikinci toplantıda, Suriye Türkmen Meclisi resmen kuruldu ve Hafez, meclisin ilk başkanı seçildi. Hafez’in liderliğinde meclis, Türkmenlerin Suriye’deki haklarını savunan tek resmi temsilci kurum haline geldi.
Diplomatik Çabaları ve Vizyonu
Samir Hafez, Türkmen Meclisi’ni uluslararası alanda meşru bir aktör haline getirmek için yoğun bir diplomasi yürüttü. 2 Nisan 2013’te, dönemin Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından kabul edildi ve bu görüşme, Türkmenlerin dış politikada muhatap alınmasının önünü açtı. Hafez, Türkmenlerin Suriye’nin asli unsurları olduğunu ve yeni Suriye’nin inşasında siyasi bir aktör olarak yer almaları gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin desteğiyle yürütülen bu çabalar, Türkmenlerin uluslararası platformlarda görünürlüğünü artırdı. Hafez, Suriye’nin bütünlüğünü savunan bir vizyonla, etnik ve dini ayrımlara karşı çıkarak tüm gruplara dostluk eli uzattı.