İzmir Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün yayımladığı 2024 Çevre Durum Raporu, kentteki hava kalitesinin yıl boyunca sağlık sınırlarının altında kaldığını gösterdi. Rapor, İzmir genelindeki hava kalitesi ölçüm istasyonlarından alınan veriler üzerinden hazırlandı. Rapora göre; partikül madde (PM10) düzeylerinde çok sayıda istasyonda günlük metreküp başına 50 mikrogram sınır değeri defalarca aşıldı.
Menemen istasyonunda 2024 yılı içinde 164 aşım günü kaydedilirken, maksimum PM10 değeri mikrogram başına 260,9 metreküp olarak ölçüldü.
Karabağlar istasyonunda 76 aşım günü ve maksimum 174,9 mikrogram metreküp, Torbalı istasyonunda ise 63 aşım günü ve maksimum 200,45 mikrogram metreküp seviyelerine ulaşıldı.
Bu değerler, ulusal mevzuatta belirlenen sınırların birkaç kat üzerine çıktı.
Kara Rapor 2024 verileriyle farklılıklar
Sivil çevre kuruluşları tarafından yayımlanan Kara Rapor 2024PM10 değeri 43,48 mikrogram metreküp, 2022 yılı içinse 45,18 mokrogram metreküp olarak açıklandı. Bu değerler, hem Türkiye’nin ulusal sınır değeri olan 40 mikrogram metreküpün hem de Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) önerdiği limitlerin üzerinde bulunuyor.
Ancak resmî raporda bu şekilde “kent geneli ortalaması” verilmezken, istasyon bazlı ölçüm sonuçlarına yer verildi.
İki rapor arasındaki en belirgin fark, metodoloji ve veri kapsamından kaynaklanıyor. Kara Rapor, kent genelindeki yıllık ortalamayı sunarken; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün raporu sadece istasyon bazlı ortalamaları ve aşım gün sayılarını içerdi. Her iki raporda da İzmir’de hava kirliliği sağlıklı yaşam sınırlarının altında çıktı.
Veri eksikliği resmi raporla da doğrulandı
Resmî raporda, bazı istasyonların uzun süre veri aktaramadığı veya bakım nedeniyle ölçüm dışı kaldığı bilgisi yer aldı. Bu durum, kent genelinde hava kirliliğinin gerçek boyutunun tam olarak görülememesine neden oldu. Özellikle sanayi yoğunluğu yüksek olan Menemen, Aliağa ve Torbalı ilçelerinde ölçüm sürekliliğinin kritik olduğu raporlandı. Kara Rapor 2024’te de benzer biçimde, “ölçüm istasyonu sayısındaki azalma ve veri kesintilerinin kirlilik tespitini güçleştirdiği” belirtilmişti.
Temiz Hava Eylem Planı uygulanmadı
İl Müdürlüğü raporunda, kent genelinde Temiz Hava Eylem Planı kapsamında yürütülmesi gereken bazı önlemlere yer verilse de, uygulamaya ilişkin somut ilerleme verileri yer almadı. Ulaşım kaynaklı emisyonlar, ısınmada kullanılan fosil yakıtlar ve sanayi bacalarından çıkan kirleticiler hava kalitesini belirleyen ana faktörler arasında yer aldı.
Kara Rapor 2024 de aynı noktaya işaret etmiş: “Planlar hazırlanıyor, fakat hayata geçirilmiyor.” denilmişti. Özellikle yoğun trafik bölgelerinde ölçülen yüksek PM değerleri, kirliliğin kent merkezinde de ciddi boyutlara ulaştığını göstermişti.
Sağlık riski büyüyor
Tabipler Odası’na göre, “Partikül madde (PM10 ve PM2.5), solunum yollarına doğrudan girerek ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Bu düzeyde bir hava kirliliğinin özellikle çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalar için tehlikeli olduğunu belirtiyor. Uzun süreli maruziyetin, akciğer kapasitesini düşürdüğü ve erken ölüm riskini artırdığı bilimsel olarak kanıtlanmış durumda.