DENİZLİ HABERLERİ

Pamukkale travertenleri su kaynaklarının azalmasıyla kararmaya başladı!

UNESCO Dünya Mirası Pamukkale'nin simgesi haline gelen travertenler, termal su kaynaklarının ciddi şekilde azalmasıyla yok olma tehdidi altında. Geçmişte saniyede 450 litre olan su debisi, günümüzde 150 litreye kadar düşerek travertenlerde kararmaya yol açıyor.

Abone Ol

UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Pamukkale'nin eşsiz travertenlerini besleyen termal su kaynakları ciddi bir tehlike altında. Kaynakların debisi, geçmişteki 450 litre/saniyeden 150 litre/saniyeye kadar dramatik bir düşüş gösterirken, bu durum "beyaz cennetin" kararmasına ve geri dönülemez bir tahribatla karşı karşıya kalmasına neden oluyor. Bölgedeki turizm yetkilileri ve işletmeciler, bu duruma çözüm olarak tesislere doğalgaz altyapısının getirilmesini talep ediyor.

Turizmciler harekete geçti: Doğalgaz ile termal kaynaklar korunmalı

Pamukkale Hierapolis Örenyeri, her yıl yaklaşık 2,5 milyon ziyaretçiyi ağırlayarak Türkiye'nin en önemli turizm destinasyonlarından biri olma özelliğini taşıyor. Ancak bölgedeki jeotermal kaynakların bilinçsiz kullanımı, travertenlerin geleceğini tehdit ediyor. Turizmciler, özellikle kış aylarında bazı pansiyonların ısınma amaçlı termal su kullanmasının, su tüketimini aşırı derecede artırdığına dikkat çekiyor. Bu durum, sadece Pamukkale'nin beyaz travertenlerini değil, aynı zamanda şifa kaynağı olarak bilinen Karahayıt'ın kırmızı termal suyunu da kuruma riskiyle karşı karşıya bırakıyor.

Doğalgaz, hem maliyeti hem de su tüketimini azaltacak

Adempira Termal Otel Genel Müdürü Recep Altuntaş, bölgedeki tesislerin çoğunun ısıtma için dökme gaz kullandığını ve bunun, hat üzerinden sağlanan doğalgaza kıyasla çok daha maliyetli olduğunu belirtti. Altuntaş, bu yüksek maliyetin küçük pansiyonları termal suyu ısınma amaçlı kullanmaya ittiğini vurguladı. "Dökme gaz ile doğalgaz arasındaki maliyet farkı rekabet edilebilir bir fark değil," diyen Altuntaş, Pamukkale ve Karahayıt mahallelerine doğalgaz hattının getirilmesinin hem işletmelerin giderlerini önemli ölçüde azaltacağını hem de termal suyun gereksiz kullanımını önleyeceğini ifade etti.

Altuntaş, doğalgazın getirilmesi durumunda işletmelerin ısınma ihtiyaçlarını bu yolla karşılayacağını ve termal suyu sadece asıl amacı olan şifa havuzlarında kullanacağını söyledi. Bu stratejik adımın, değerli termal kaynakların korunmasına büyük katkı sağlayacağını ve bölgenin doğal güzelliklerinin gelecek nesillere aktarılmasını garantileyeceğini ekledi. Büyük otellerin zaten dökme gaz kullanması, küçük ölçekli işletmelerin de doğalgaz ağına dahil edilmesiyle topyekün bir tasarruf hamlesi başlatılmış olacak. Turizmciler, yetkililere bu konuda acil adımlar atılması için çağrıda bulunuyor.