Hasan Tahsin Kocabaş ile Gündem Yorum programında bu hafta 15 Mayıs Şehitleri Anıtının yapılma süreci konuşuldu. Mürettep Müfreze Üyeleri Taner Kılınç ve Levent Akyol’un konuk olduğu programda anıtları vatandaşın korumazsa kimse koruyamayacağı ifade edildi.
Mürettep Müfreze nedir?
Mürettep Müfreze’nin kurulma aşamasını anlatan Levent Akyol, bu yolda gönül bağının önemli olduğuna dikkat çekti. Akyol, fikrin sosyal medya üzerinden başladığını söylerken, bu fikrin buluşmaya dönüştüğünü ifade etti. Levent Akyol ‘Ahır dağını yürüyerek geçtiğimiz yolda gönül bağı fiziki olarak buluşmaya döndü. 25 kişi yürüyüşle başladık, 100’den daha fazla kişi oldu. Bizi duyan kişiler geliyor. Aramızda, öğrenciler doktorlar, çiftçiler var’ dedi.
Mürettep Müfreze üyelerinden Taner Kılınç, halkın gerçekler hakkındaki farkındalığı hakkında konuşarak şu ifadeleri kullandı:
‘Bir kısmı gerçeklerin farkında bir kısmı değil maalesef. Köylere gittiğimizde anlatılara denk geliyoruz, ya da köylüler bize bulguları gösteriyorlar. Bizimki sadece turistik gezi kıvamında değil, inceleme gezisi kıvamında oluyor‘
‘İlk gömüldüğü anki gibi huzurla yatsınlar istiyoruz’
Mürettep Müfreze üyesi Levent Akyol, şehitlikleri tespit ettiklerini ve ilgili makamlara ilettiklerini belirtirken, şehitliklerin oluşumu hakkında bilgi verdi. Akyol, şehitliklerin bazı durumlarda aynı gün defnedilmemiş olduğunu ve Yunan birlikler tarafından gömü yapılabildiğini ifade etti. Şehitliklerin bulunduğu yerde bırakıldığını, birkaç yer dışında taşıma işleminin olmadığını söyleyen Akyol, ‘Kendi arkadaşları tarafından oluşturulmuş şehitlikleri aynı şekilde bırakarak anılarını yaşatmaya çalışıyoruz. İlk gömüldüğü anki gibi huzurla yatsınlar istiyoruz. Sadece ufak bir tadilat yapılabiliyor’ şeklinde konuştu.
Taner Kılınç ise şehitlerin gömülmesi işleminde depo taburlarının ilgilendiğini belirtirken, bunun dağınık bir şekilde yapıldığını söyledi. Bu durumun da tek bir alanda şehitlik yapılmasını imkansız hale getirildiğini ifade etti.
Süreç nasıl işledi?
Kordon’da 15 mayıs şehitleri Anıtının yapılma sürecinden bahseden üyeler, seslerini defalarca duyurmaya çalıştıklarını ve 3 yıldır mücadele verdiklerini dile getirdi. Dilekçe sürecinin sıkça tekrarlandığını ve olumsuz ya da kaçamak cevaplar geldiğini belirttiler. Bu kaçamak cevapların sebebinin ise bütçe olmaması, pandemi süreci gibi cevaplar olduğu belirtildi.
1.70 boylarında olan anıtın metal işlenmiş lazer kesim olduğunu ifade eden üyeler, metni kendilerinin belirlemesi için izin verildiğini söyledi.
Konumu
Levent Akyol, anıtın konumunun güzel olduğunu ifade ederken, hali hazırda bu anıtı konakta istediklerini ifade etti. Kılınç konu hakkında şu şekilde konuştu: ‘Tabi oralarda farklı daireler devreye giriyor. Orası insanların vapura yetiştikleri bir yer. Kent dokusunda oraya konumlanabilir mi dendi. Hoşumuza gitti bizim de. Daha çok kişinin göreceği yer bize mantıklı geldi.’
Taner Kılınç konu hakkında, ‘15 Mayıs'ta o bölgede esir edilen Türk askerlerinin gemilere de nakledilmesi söz konusu olduğun için o bakımdan da manalı geldi’ dedi.
Kılınç, kendilerine destek çıkanların çok olduğunu söylerken şunları söyledi:
‘Bu minnet borcunun küçük bir teşekkürüdür’
‘Ben 1998 yılından beri tarih araştırmalarının içinde yer alıyorum. Biz bu topraklardan bir şeyler aldık bir şeyler verdik olarak düşünüyoruz. Bu minnet borcunun neredeyse küçük bir teşekkürüdür başka bir şey değil. İnançlar kişilerin kendi özelidir, ortaya vatan sevgisi çıktıktan sonra inançlar üzerinden insanları yargılamak kadar yanlış bir şey yoktur.’
‘İlk kurşun adı altında empoze edilen şeyin üstüne çıkmamız lazım’
Polis şehitliği hakkında konuşan Levent Akyol, ‘ Çok kötü değildi, iyi de değildi. İzmir garnizonunun gerekirse 15 Mayıs’ta şehit askerler anıtında, emniyet mensuplarının anıtında bir araya gelmesi lazım. Sadece Hasan Tahsin adına bir sivil, orada ilk kurşun adı altında empoze edilen şeyin üstüne çıkmamız lazım.
‘İsimler unutulursa ölürler’
İsimleri var ama başka kaynaklar 100-2000 kişi arasındaki kaybımızdan bahsediyor. Askeri, polisi, sivili bir araya gelip anmamız lazım onları, unutmamamız lazım. Anmak ayrı bir şeydir. Biz şehitlerin üzerinden politika oluşturulmasın, isimler unutturulmasın diyoruz. Çünkü isimler unutulursa ölürler.
Mürettep Müfrezenin planları neler?
Levent Akyol, Mürettep Müfrezenin planları hakkında konuştu. Akyol, ‘Tümen komutanı Nazım beyin vefat ettiği Çöyürler Tren İstasyonunun ismi artık Çöyürler Nazım İstasyonu. Onu da biz mürettep müfreze olarak TCDD ile ortaklaşa yeniledik’ dedi.
Akyol sözlerine şu şekilde devam etti:
13-14-15 Temmuzda Nasuh Çal kırmızı tepe hattında yürüyoruz ki çekilmenin başlandığı bir nokta. 25-26-30 Ağustos'ta anmalarımız var. Araya sıkıştırabilirsek Gediz muharebeleri var. Bazen tarih yazmak da zor. Kütahya-Eskişehir muharebeleri çok önemli. Sakarya Meydan Muharebesinden daha fazla tümene karılık olarak muharebe ettiği bir alan.
‘Orada isimleri bilinmeyen unutulan o kadar çok şehidimiz var ki…’
Çevirme harekatında imha edilebilecek tümenlerimiz büyük bir başarı ile çekiliyor Sakarya doğusuna. Bundan bahsedebilmek lazım. Orada bir bozulma olsaydı zaten Sakarya olmazdı. Toprak kaybediyoruz ama bunlar hep stratejik kararlar. Orada iki üç top kaybını bile tolere etmek istemiyorlar. Toplarımızı çekelim çünkü lazım. Orada isimleri bilinmeyen unutulan o kadar çok şehidimiz var ki biz onları hatırlatmaya çalışıyoruz.’
Taner Kılınç yaptıkları projeleri anlatırken şu ifadeleri kullandı:
Ankara’da Mürettep Müfreze olarak katkıda bulunduk. Subay talimgahı şimdiki adıyla Abidinpaşa Köşkü bir müze haline getirildi. Ocak ayında açılışı oldu. Çok güzel bir çalışmaya imza atıldı.
‘İkinci İnönü son zamanlarda küçümsenmeye başladı’
Bozüyük de ikinci İnönü sahasında tespitlerimiz oldu ki belediyeler ve yerel yönetimlerle paylaştık. Orası için de kapsamlı bir proje hazırlığına girdik şu anda. İkinci İnönü son zamanlarda küçümsenmeye başladı maalesef. Orayı da birazcık daha öne çıkartmak istiyoruz. İkinci İnönü’den sonra Yunanlıların kuzeyden değil güneyden taarruzlarını görüyoruz. Savaşın seyrinin değiştirilmesi söz konusu. İkinci İnönü’de uyguladığımız strateji askında Yunanlıları kendi istediğimiz noktada savaşmaya mecbur bırakmak gibi bir muhteşemlik taşıyor. Coğrafi şartları kendi lehinize kullanarak, savaşı istediğiniz noktaya getirip Yunanlılara bir mağlubiyet yaşatıyoruz.’
‘Bizim başarımız onları yenmek’
Levent Akyol konu hakkında ‘İnce eleyip sık dokuyan ve okuyan insanların şunu fark etmesi lazım; Yunan ordusu da o dönem için güçlü bir ordu. Bizim başarımız onları yenmek. Bazen küçümseniyor, asker mühimmat olarak bizden fazlalar ve Mehmetçiğimiz onları yeniyor.
Taner Kılınç çalışmalarından maddi kazanç sağlamadıklarının altını çizdi ve ekledi:
‘Çoğu insan bize boş işlerle uğraşıyorsunuz diyerek bıyık altından da gülüyorlar’
Şunu özellikle belirteyim, bu çalışmalardan maddi bir kaynak kendimize sağlamıyoruz. Çoğu insan bize boş işlerle uğraşıyorsunuz diyerek bıyık altından da gülüyorlar. Biz boş insanlar uğraştığımızı sanmıyoruz.
‘O anıt dikilecek demiştim’
Geçen programınızda o anıt dikilecek demiştim. Mürettep müfreze var oldukça o günler hatırlanmak için mutlaka bir şeyler yapılacak. Biz bunun gönüllüsüyüz. İster bunun adına fevri davranıyorsunuz deyi ister başka bir isim bulun. Biz bunu Türkiye’nin gündemine sokmaya kararlıyız. Şehitlerin verdikleri canın ne olduğunu biz Türkiye’ye hatırlatmaya kararlıyız. Ömrümüz vefa ettikçe de bunda kararlıyız.’
‘Biz nefes aldığımız sürece bunların önüne geçmeye çalışacağız’
Taner Kılınç, ege bölgesinde madencilik çalışmaları hakkında konuşurken şu ifadelere yer verdi:
O iş çığırından çıktı. Bazı muharebe alanlarının kaybolma tehlikesi var. Ona dikkat çekmeye çalışıyoruz. Sakarya meydan muharebesinin olduğu alanda çok büyük sıkıntı var. Birinci dünya savaşının en çarpışmalı geçtiği yerde bir maden ocağı var şu an. Biz nefes aldığımız sürece bunların önüne geçmeye çalışacağız.
‘Halkın sahiplenmesi lazım’
Halkın sahiplenmesi lazım. Vatandaş korumazsa kimse koruyamaz onu. Yerel yönetim 7 şehidimiz için anıt dikiyor ama ilgi göstermesi gereken halk. Bu iş ailede başlıyor.