Son Mühür- Berivan Kaya/ Milliyetçi Hareket Partisi, 2025 yılının sosyo-ekonomik sıkıntılarıyla karşı karşıya kalan dar ve sabit gelirli insanlara bir katkı sağlamak ve toplumsal dayanışmayı güçlendirmek için "Askıda 9 Gülek Buğday Projesi"ni başlattıklarını duyurdu.
MHP'nin 'Askıda 9 Gülek Buğday' kampanyası askıda ekmek, askıda yemek kampanyalarını akıllara getirdi.
Zihni sinir projesi
CHP İzmir İl Sekreteri Tevfik Türk, kampanyaya tepki göstererek, "Aslında bu proje ile Cumhur ittifakının da çöktüğünü itiraf ediyorlar. Böyle bir projeyi çıkaracak en son partidir MHP. Çiftçi iflas etmiş, tüm girdileri ithal, satabilme yeteneğini kaybetmiş, küresel şirketlere teslim olmuş durumdayken hatta kendisi 9 Gülek’e muhtaçken böyle bir proje gerçekten tam bir 'Zihni Sinir' Projesi. Gülek demesi de ayrı bir ironi. Projeye Türkçü, Yerli, Milli bir hava vermeye çalışırlarken, verilecek olan buğdayın tohumunun dışardan ithal edildiğini, yetiştirmek için kullanılan mazotun, gübrenin, ilacın ithal edildiğini, paketlendiği ambalajın bile neredeyse ithal olduğunu hiç söylemiyorlar. Sadece işçilik amelelik yerli ve milli" ifadelerine yer verdi.
Tarım arazileri 5'li çeteye peşkeş çekilmesin!
Çiftçilerin taleplerini dile getiren CHP'li Türk, "Gerçekten bu proje ile vatandaşın artık geçinemez durumda olduğunu MHP’de kabul etmiş durumda. Hazır eli projelere değmişken ve çağrı yaparken kader yoldaşları AKP’ye de şu çiftçilere kanunen verilmesi zorunlu olan gayrisafi milli hasılanın %1’i, mazot ve girdilerdeki KDV ve ÖTV oranlarının düşürülmesi, tarım arazilerinin, ormanların madenlere ve 5’li çetelere peşkeş çekilmemesi konusunda da çağrı yapsalar da çiftçi kazanırken vatandaş da daha ucuza gıdaya ulaşabilsin. Emin olun o çağrıyı daha az kişiye yaparak çok daha fazla hayır işleyecekler. Çiftçi vatandaşa buğday vereceğine yine onların hesabıyla Bakanlık bir çiftçiye 9 gülek tohumunu verse, çiftçi en az 9 ton buğday verir. İşte o zaman hem çiftçinin hem de vatandaşın kursağından ekmek geçirirler. Sevgili ortağı iktidara gelmeden önce kendi kendimizi besleyen 7 ülkeden biriydik. Kendilerinin de çabalarıyla dünyada tarım ürünlerini ve gıdayı ithal etmediğimiz neredeyse ülke kalmadı. Şeker fabrikalarını sattılar, gübre fabrikalarını sattılar, tekeli sattılar, kooperatifleri bitirdiler gıda fiyatlarını uçurdular şimdi de yardım edin diyorsunuz. Bence Sayın Bahçeli askıda ekmek projesi ile damadın ipini çekmişti, bu proje ile de Cumhur İttifakını bitirdi sanırım" ifadelerine yer verdi.
Pansuman bile olmaz...
Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube eski Başkanı Ferdan Çiftçi, "Askıda ekmek, askıda yemekten sonra sıra askıda buğdaya geldi. Bu kampanyanın iktidar ortağından gelmesi de çok ironik. Sorunları çözmek ve çiftçinin yükünü azaltmak gerekirken onlara askı buğday ile çözüm önermek doğru değil. Bunun gerçekleşme ihtimali de az. Sembolik olarak birileri reklam yapacaktır. Ancak bu çiftçinin yarasına merhem olmaz. Çiftçinin doğrudan desteklenmesi ve politikaların çiftçiyi düşünen, girdi maliyetlerini düşüren ve destek miktarlarını arttıran politikalara ihtiyaç var. Bunları yapmazsanız pansuman bile yapamazsınız" ifadelerine yer verdi.
Asli görevler askıda!
Devletin 'askı' kampanyası adı altında asli görevlerini vatandaşın sırtına yüklediğini söyleyen Çiftçi, "İktidar, devletin yapması gereken görevleri vatandaşlara 'dayanışma' adı altında devrediyor. Hükümetin asli görevleri vatandaşın sırtına yüklememeli. Çiftçinin üretmekten vazgemesi yaşadığımız ekonomik, sosyal ve siyasal krizin yasımasıdır. Askıda kampanyasını yurttaş yaparsa doğrudur ancak bir siyasi partinin politika yapması kabul edilemez" dedi.