Son Mühür- İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davayı Serenay Sarıkaya, Halit Ergenç, Birce Akalay, Bergüzar Korel, Ezgi Mola, Birkan Sokullu, Metin Akdülger, Hakan Kurtaş, Dolunay Soysert, Zerrin Tekindor ve Miray Daner’in de aralarında bulunduğu kalabalık bir sanatçı grubu takip etti.
Duruşma salonu önünde uzun kuyruklar oluşurken izleyiciler, salona giren Ayşe Barım’ı “Hoş geldin Ayşe” diyerek alkışladı.
"Hakkımdaki iddialar asılsız”
Gazeteci Dilek Yaman Demir'in aktardığına göre; Savunmasına “Benimle ilgili tüm iddialar asılsızdır” sözleriyle başlayan Barım, suçlamaların sosyal medyada kimliği belirsiz hesaplarca yayıldığını vurguladı.
“12 yıl önce Gezi Parkı eylemlerine nasıl destek vermişim; devleti yıkmaya nasıl yardım etmişim anlamıyorum” diyen Barım, 7 Ocak 2025’te başlayan “iftira kampanyası” sonucunda evine 10 polisin gelip kendisini gözaltına aldığını anlattı.
“12 oyuncum parktaydı, kimseyi yönlendirmedim”
O dönem parkta 12 oyuncusunun bulunduğunu belirten Barım, “Ben onların patronu değilim, menajeriyim. Oyuncular ‘istemeseydik gitmezdik’ dedi, bu beyanlar iddianamede yer almadı” ifadelerini kullandı.
Barım, parkta yalnızca bir gün kaldığını, megafonla okunan ortak basın açıklamasında herhangi bir yönlendirme yapmadığını savundu.
Ağır sağlık sorunlarını hatırlattı
Savunmasının devamında gözyaşlarına hakim olamayan Barım, kalbinde altı ayrı rahatsızlık ve beyin anevrizması bulunduğunu, cezaevi koşullarında tedavi olamadığını söyledi: “161 gündür tutukluyum. Yaşam hakkımı, onurumu geri istiyorum. Bu ceza haksız ve orantısızdır.”
Tanık ifadeleri: “Barım yönlendirmedi”
Tanık kürsüsüne çıkan oyuncu Metin Yıldız, “Gezi Parkı’nda oyuncuların yönlendirilmesine dair hiçbir bilgim yok” dedi.
Bir diğer tanık Şebnem Sönmez ise “Park protestosuna katılmamda Ayşe Barım’ın katkısı yoktur” diyerek menajeri destekledi. Gazeteci Enver Aysever’in tanık listesinde yer aldığı ancak duruşmaya katılmadığı bildirildi.