Meluli Baba, asıl adıyla Hüseyin Karaca Erbil, 1892’de Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesine bağlı Kötüre köyünde doğmuş, Alevi-Bektaşi geleneğinin önemli halk ozanlarından biridir. 14 Kasım 1989’da 97 yaşında vefat eden Meluli, tasavvufi şiirleri ve insan sevgisiyle dolu eserleriyle tanınır. “Latife” mahlasıyla yazdığı türkülerde, Alevi-Bektaşi inancını, insani değerleri ve toplumsal eleştirileri işledi. Hayatı, zorluklar, sürgünler ve mücadeleyle geçti; ancak sade yaşamı ve derin felsefesiyle halk arasında efsaneleşti. Türküleri, Nesimi Çimen ve Mazlum Çimen gibi sanatçılar tarafından seslendirilerek günümüze ulaştı.
Meluli Baba kimdir?
Meluli Baba, 1892’de Kötüre köyünde Raşo ve Hatun’un oğlu olarak dünyaya geldi. 7-8 yaşında köydeki Arap Hoca’dan Arapça öğrendi, 10 yaşında Afşin’deki Ermeni dostu Penes’in yanına gönderilerek Ermeni Mektebi’nde eğitim aldı. Arapça, Ermenice, Farsça ve Osmanlıca’yı anadili gibi öğrenerek tarih, felsefe ve tasavvuf üzerine derin bir birikim kazandı. Babasının zenginliğine rağmen rençberlikten uzak durdu ve köyünü terk ederek Ortadoğu’yu gezdi. Alevi-Bektaşi inancını benimseyen Meluli, Babagân Bektaşiliğine yöneldi, dedelik sistemini eleştirdi. 1958’de oğlu Hüseyin’in suikaste kurban gitmesi ve 1981’de Kahramanmaraş sorgulamalarında işkence görmesi, hayatını zorlaştırdı. Yine de inancından ve şiirlerinden taviz vermedi.
Ünlü türküleri nelerdir?
Meluli’nin türküleri, Alevi-Bektaşi tasavvufunu, insan sevgisini ve toplumsal adaletsizliklere eleştiriyi yansıtır. Çoğunlukla hece ölçüsüyle yazdığı eserler, sade ve etkileyici bir dille kaleme alınmıştır. Bazı türküleri Nesimi Çimen, Mazlum Çimen ve Erdal Erzincan tarafından seslendirilmiştir. Öne çıkan türkülerinden bazıları:
- Yavaş Yavaş: “Güldürmedim nazlım bir gün ben seni / Artık defterinden sil yavaş yavaş” sözleriyle başlayan bu türkü, aşk ve ayrılık temalarını işler. Mazlum Çimen’in yorumuyla popülerleşti.
- Hakikat Şehrinin Yolu: “Hakikat şehrinin yoluna giren / Giren değil şehre varanlar mutlu” dizeleriyle tasavvufi bir yolculuğu anlatır. Erdem Baba’nın düzenlemesiyle biliniyor.
- Ey Hoca: “Ey hoca! Tanrı bir, şirkimiz yoktur / Biz ateş-i aşka yananlardanız” sözleriyle Alevi-Bektaşi inancını yüceltir, insan sevgisini vurgular.
Meluli’nin mirası
Meluli Baba’nın eserleri, torunları Latife Özpolat ve Hamdullah Erbil’in 1992’de yayımladığı Melûli Divanı ve Aleviliğin, Tasavvufun, Bektaşiliğin Tarihçesi kitabıyla derlenmiştir. Şiirlerinde kullandığı “Latife” mahlası, kimi zaman kadın ozan sanılmasına neden olsa da, onun tasavvufi kimliğini yansıtır. 1989’da yazdığı “Hayatım” adlı yedi sayfalık otobiyografisinde, “Gerçek muhabbetim arttı, aklım batıl güçler karşısında sarsılmadı” diyerek yaşam felsefesini özetledi. Meluli, politik taşlamalardan aşk temalarına uzanan geniş yelpazede eserler bırakarak Türk halk müziğine damga vurdu.