Kariyer.net’in İstanbul ve çevresinde ikamet eden 1500'ün üzerinde çalışanla gerçekleştirdiği araştırma, Marmara Bölgesi’nde yaşayan çalışanların önemli bir bölümünün deprem riski nedeniyle yaşadıkları yerden taşınmayı değerlendirdiğini ortaya koydu. Araştırmaya göre, çalışanların yüzde 57’si deprem sonrasında ciddi tedirginlik yaşarken, yalnızca yüzde 7’si kendisini güvende hissediyor.
Hibrit çalışma talebi yükseliyor
Katılımcıların yaklaşık yüzde 80’i deprem kaynaklı endişe taşıdığını belirtirken, yüzde 82’si halen iş yerlerinde çalıştığını söyledi. Buna karşın, yüzde 70’in üzerindeki bir kesim hibrit modeli tercih ettiğini dile getirdi. İstanbul’daki yaşam maliyeti ile deprem riski birleştiğinde, çalışanlar açısından uzaktan çalışmanın daha da önem kazandığı vurgulanıyor.
Taşınma niyetinde deprem kadar altyapı güveni de etkili
Deprem nedeniyle taşınmayı düşünenlerin oranı yüzde 35 seviyesinde. Taşınmayı düşünmeyenlerin yaklaşık üçte biri ise bulundukları bölgede altyapıya ve yapı güvenliğine duydukları güven nedeniyle yer değiştirmeyi planlamıyor.
İş yerlerine güven düşük
Katılımcıların yalnızca yüzde 38’i çalıştıkları iş yerlerinin depreme karşı dayanıklı olduğunu düşünüyor. Yüzde 17’si yapıların dirençsiz olduğunu belirtirken, yaklaşık yüzde 40’ı ise bu konuda emin olmadığını ifade etti. Şirketlerin deprem sonrasında aldığı önlemleri yeterli bulmayanların oranı yüzde 55’i geçiyor. Bu önlemleri yetersiz bulanlar ise alınan adımların kalıcı ve sürdürülebilir olmadığını dile getiriyor.
Afet eğitimine talep yüksek
Araştırmada, afet eğitimi ve seminerlerin çalışanların en çok ihtiyaç duyduğu konular arasında yer aldığı görüldü. Katılımcıların yüzde 76’sı bugüne kadar herhangi bir afet eğitimi almadığını belirtirken, yüzde 60’ı bu tür bilgilendirme faaliyetlerine ihtiyaç duyduğunu ifade etti. Öte yandan, yüzde 65’in üzerindeki bir kesim çalıştığı kurumda herhangi bir afet planının bulunmadığını aktardı.
“Psikolojik güvenlik göz ardı edilmemeli”
Kariyer.net CEO’su Fatih Uysal, araştırma sonuçlarına ilişkin değerlendirmesinde, şirketlerin yalnızca fiziksel değil, psikolojik güvenliği de göz önünde bulundurması gerektiğine dikkat çekti. Uysal, afetlere karşı hazırlıklı olmanın çalışan bağlılığı ve kurumsal sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşıdığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Şirketler, çalışanları için güvenli bir çalışma ortamı oluştururken psikolojik dayanıklılığı da desteklemeli. Afet eğitimleri sunmak, afet sonrası psikolojik destek sağlamak ve düzenli tatbikatlar düzenlemek, iş gücünün verimliliğini ve güven duygusunu artıracaktır. Bu doğrultuda, işverenlerin daha fazla sorumluluk üstlenmeleri ve kurumsal hafızayı sürdürülebilir kılacak adımlar atmaları gerekmektedir.”