Son Mühür- Hollywood’un altın çağının en ikonik yıldızlarından Marilyn Monroe’nun 36 yaşında hayatını kaybettiği o gece, hâlâ gizemini koruyor. Resmi kayıtlara “aşırı dozda sakinleştirici kullanımı sonucu intihar” olarak geçen ölümle ilgili yıllardır bitmeyen komplo teorileri, şimdi adli tıbbın en kritik isminden gelen çarpıcı açıklamalarla yeniden alevlendi.
“Beyaz kadın. Mavi gözlü. Yanında boş ilaç şişeleri...”
O yıllarda Los Angeles County'de göreve yeni başlayan genç adli tabip yardımcısı Thomas Noguchi, Marilyn Monroe’nun otopsisini bizzat yapan isimdi. Şimdi 98 yaşında olan Noguchi, "LA Coroner" adlı kitapta gazeteci Anne Soon Choi’ye verdiği röportajda, tarihin en tartışmalı ölümlerinden biriyle ilgili dikkat çeken ifadelerde bulundu.
Noguchi, ölüm günü okuduğu raporu şöyle hatırlıyor:
“Beyaz kadın. Mavi gözlü. Yaklaşık 52 kilo. Yatağın hemen yanında birçok ilaç şişesi vardı. Nembutal şişesi tamamen boştu. Diğer şişede kloral hidrat kalıntıları tespit ettik.”
Şoke eden detay: Mide ve bağırsaklarda ilaç yoktu!
Ancak Noguchi’yi asıl şaşırtan detay, otopsi sırasında ortaya çıktı. Resmi rapora göre ölüm nedeni yüksek doz ilaç kullanımıydı. Fakat Marilyn Monroe’nun midesi ve ince bağırsaklarında hiçbir ilaç kalıntısı bulunamadı.
Bu çelişki üzerine Noguchi, toksikoloji testleri yapılması için talepte bulundu. Ancak üst düzey yetkili olan baş toksikolog Dr. Curphey, kendi raporunu sunduktan hemen sonra Monroe’nun iç organlarının imha edilmesini emretti. O andan sonra tüm araştırma süreci durduruldu.
“Her şey intiharı gösteriyordu ama bir şeyler hep eksikti”
64 yıl sonra bile, dönemin otopsi uzmanı Noguchi’nin kafası hâlâ net değil.
“Bütün deliller intiharı gösteriyor olabilir… ama bazı şeyler hiçbir zaman mantıklı gelmedi.”
Noguchi’nin bu çarpıcı çıkışı, komplo teorilerini yeniden gündeme taşıdı. Monroe’nun CIA tarafından susturulduğu, dönemin ABD Başkanı John F. Kennedy ile ilişkisi nedeniyle hedef alındığı ve ölümünün sahnelendiği iddiaları, yıllar sonra bile konuşulmaya devam ediyor.
Soru işaretleri yeniden gündeme geldi
Monroe’nun mide ve bağırsaklarında hiçbir ilaç kalıntısının olmaması, ilaçların ağız yoluyla değil başka yollarla verildiği ihtimalini doğururken, baş toksikoloğun organları neden imha ettirdiği de hala yanıtlanamayan sorular arasında yer alıyor.