Manavgat'ta rüşvet iddiaları üzerine başlatılan operasyon, siyaset ve iş dünyasında geniş yankı uyandırdı. Olayların merkezindeki isimlerden, kendisinden rüşvet istendiğini iddia ederek şikayetçi olan oteller zinciri sahibi Zafer Süral, üyesi olduğu turizmciler derneğinin WhatsApp grubunda yayımladığı mektupla çarpıcı detaylar paylaştı.
"Rüşvet değil, haraç istiyorlardı" iddiası
Şikayetler üzerine Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dört ay önce başlatılan soruşturma, geçen hafta cuma günü doruk noktasına ulaştı. Manavgat Belediye Başkan Yardımcısı Engin Tüter'in makam odasında baklava kutusu içerisinde 110 bin avro rüşvet alırken suçüstü yakalanmasıyla operasyon düğmesine basıldı. Operasyon kapsamında Manavgat Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara dahil, hakkında gözaltı kararı bulunan 34 kişiden 28'i yakalandı.
Emniyetteki sorguları devam eden şüphelilerle ilgili dikkat çekici bir gelişme yaşandı. Soruşturma dosyasında şikayetçiler arasında yer alan turizmci iş insanı Zafer Süral, Manavgat Side Turizm Yatırımcıları Birliği Derneği (MASTOB) Yönetim Kurulu üyelerinin de bulunduğu WhatsApp grubunda bir mektup yayımladı. Süral, Manavgat'ta yeni bir otel projesine başladığını ve geçen ekim ayında belediyeye sunduğu otel ve lojman projesi sürecinde şok edici durumlarla karşılaştığını belirtti.
Mektubunda rüşvet ve haraç arasındaki farka değinen Süral, durumu şöyle özetledi: “Rüşvet verildiğinde hem alan hem veren çıkar elde eder. Fakat haraçta ise sadece alan çıkar elde eder, veren taraf gönülsüzdür, alan taraf zorla almıştır. Başkan Niyazi Nefi Kara önderliğinde ve yeğeni H.C.G.'nin koordinasyonundaki ekip tarafından istenenler rüşvet değil artık haraca dönmüştü. Yaptığımız her işten, gereken her belgeden, belediyeden bitecek önemli ya da önemsiz her işten, iş verdiğimiz tüm taşeronlardan inanılmaz rakamlarda para ve komisyon istenmeye başlamıştı."
"Rüşvetle doyup sakinleşmediler, daha da artırdılar"
Zafer Süral, mesajında belediye yetkililerinin aylarca kendilerinden rüşvet aldığını iddia etti. "Aylar geçtikçe aldıkları rüşvetle doyup sakinleşeceklerini sandıkça onlar daha da azdı ve gitgide artık sadece işi olan değil eskiden yapılmış otellere bile musallat olmaya başlamışlardı" ifadelerini kullanan Süral, yaşadıkları baskıyı anlattı. Oteline 250 milyon TL ceza yazıldığını belirten iş insanı, bu durumun kendilerine örnek gösterilerek "Bakın bizle iyi olmayanın durumu bu olur" şeklinde bir gözdağı verildiğini öne sürdü.