İZMİR HABERLERİ

Mali müşavirlerden vergi cezası isyanı: Bu kadar fahiş bir para cezası olur mu?

Vergi cezalarında yüzde 300’e varan oranlarda artışlar olduğuna dikkat çeken İzmir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Mehmet Kuzu, “Fırıncıdan 15 liraya ekmek aldın ancak fırıncı fiş kesmeyi ya unuttu ya da bilerek kesmedi. Bunun cezası 14 bin lira… Bu kadar fahiş bir para cezası olur mu?” diye tepki gösterdi.

Abone Ol

Son Mühür/Sercan Engerek- İzmir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İzmir SMMM), e-Defter uygulamasına ilişkin süreçlerdeki cezai yaptırımların ölçülü, adil ve hakkaniyetli şekilde düzenlenmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.

İzmir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Mehmet Kuzu tarafından okunan basın açıklamasında son dönemde yürürlüğe giren 7524 sayılı Kanun ile Vergi Usul Kanunu’nda yapılan değişiklikler ile vergi cezalarında yüzde 300’e varan oranlarda artışlar olduğuna dikkat çekildi.

Kuzu, “Herhangi bir vergi etkisi olmayan e-Defter beratlarının geç gönderilmesinin ve tek düzen hesap planına uymamanın kesilen ölçüsüz cezalarla mükellefler değil, mali müşavirler cezalandırılmaktadır” dedi.

“Ölçüsüz ve orantısız cezai yaptırımlar uygulanıyor”

Yaşanan sorunlara değinen Kuzu, “Mali müşavirler olarak, mükellef ile devlet arasında köprü görevini yürütürken, vergi uyumunun artırılması ve kayıt dışılığın azaltılması adına özverili çalışmalar yürütmekteyiz. Ancak teknolojik sistemlerde yaşanabilecek anlık aksaklıklar ya da bildirime dayalı işlemlerde meydana gelen küçük gecikmelerin, ölçüsüz ve orantısız cezai yaptırımlara konu edilmesi hem mükellefler hem de biz meslek mensupları açısından ciddi mağduriyetlere yol açmaktadır” diye konuştu.

“Alıcıya belge vermeme cezası bu kadar fahiş olmamalıdır”

İzmir SMMM Başkanı Kuzu, açıklamasına bir örnekle devam etti. “Fırıncıdan 15 liraya ekmek aldın ancak fırıncı fiş kesmeyi ya unuttu ya da bilerek kesmedi. Bunun cezası 14 bin lira… Bu kadar fahiş bir para cezası olur mu? Alıcıya belge vermeme cezası bu kadar fahiş olmamalıdır. Vergi de böylesine orantısız bir ceza olabilir mi?” diye tepki gösteren Kuzu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“E-defteri süresi içinde göndermedin 40 bin lira usulsüzlük cezası olabilir mi? Burada vergi mükellefi değil meslek mensubu cezalandırılmaktadır. 120 alıcı hesabı mı? 320 satıcı hesabı mı? Yoksa 159 avans hesabı mı? Yanlış hesaba kayıt ettin! Tek düzen hesap planına uymadın 90 bin lira usulsüzlük cezası olabilir mi? Özellikle e-Defter, e-Fatura ve benzeri elektronik uygulamalarda yaşanan teknik veya sistem kaynaklı gecikmeler de nedeniyle de kesilen usulsüzlük cezalarının da artarak fahiş boyutlara ulaştığı görülmektedir.”

“Mali müşavirler cezalandırılmaktadır”

İzmir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan şunları talep etti:

- Mevcut durumda aylık ve üç aylık dönemler halinde gönderilen defter beratları, yoğun iş yükü ve teknik aksaklıklar nedeniyle meslek mensuplarımız üzerinde ciddi bir baskı oluşturmaktadır.

- Herhangi bir vergi etkisi olmayan e-Defter beratlarının geç gönderilmesinin ve tek düzen hesap planına uymamanın kesilen ölçüsüz cezalarla mükellefler değil, mali müşavirler cezalandırılmaktadır. Bu ceza önleme ve caydırma amacından uzaktır. Bu çerçevede aynı fiil için çifte ceza uygulanmasının kaldırılması,

- 7524 sayılı Kanun sonrası uygulanan usulsüzlük cezalarının; ölçülülük ilkesi kapsamında yeniden gözden geçirilmesi,

- Teknik nedenlerden kaynaklanan gecikmelerin farklı değerlendirilmesi,

- Gönüllü uyum sağlayan mükelleflere yönelik esnek ve teşvik edici uygulamaların, benimsenmesi,

- Tek Düzen Hesap Planına uyulmaması nedeniyle karşı karşıya kaldığımız usulsüzlük cezalarının da kaldırılmasını talep ediyoruz. Herhangi bir vergi kaybına yol açmayan bu uygulamadan derhal geri dönülmelidir.

- Defter beratlarının gönderim sürecinin aylık ve üç aylık dönemler yerine yıllık esasa dönüştürülmesi, hususlarında gerekli düzenlemelerin yapılması amacıyla Maliye Bakanlığı’nın bu konulara daha duyarlı olması gerekmektedir.

- Vergilemede basitlik ilkesi, bireylerin vergi kanunlarını kolay anlayabilmeleri, vergi uyum maliyetlerinin ve idari maliyetlerin düşük olması anlamına gelmektedir.

- Mükelleflerin vergi kanunlarına uygun olarak yükümlülüklerini yerine getirebilmeleri kanunların anlaşılabilir ve sade olmasına bağlıdır. Karmaşık vergi kanunları mükelleflerin istemeden de hata yapmalarına neden olabilmektedir. Karmaşık vergi kanunları, vergi idaresi çalışanları, vergi denetmenleri, vergi meslek mensupları ve yargı organları için de sorunlar ortaya çıkarabilmektedir.

- Vergi sisteminde cezaların, önleyici, caydırıcı ve adil olması temel bir ilkedir. Bu doğrultuda, idarece uygulanan yaptırımların ölçülülük ilkesine uygun olması; kasıt, tekrar, süre ve ihlalin niteliği gibi unsurlar dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

- Ayrıca, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın son yıllarda benimsediği gönüllü uyum odaklı yaklaşımın, bu tür teknik gecikmelerde de esas alınması gerektiğini düşünüyoruz.

- Mükelleflerin beyan yükümlülüklerini yerine getirme yönündeki iyi niyeti ve meslek mensuplarının çabaları göz ardı edilmemelidir.