Son Mühür / Yiğit Uzun - Konut fiyatlarının hızla yükseldiği, erişilebilirliğin dramatik şekilde düştüğü ülkelerde Z kuşağının finansal davranışları da köklü biçimde değişiyor. İngiliz Financial Times’ın (FT) yeni analizine göre, ev sahibi olma ihtimali giderek zayıflayan gençler, kripto para gibi yüksek riskli yatırımlara daha fazla yöneliyor, hatta “ekonomik nihilizm” olarak tanımlanan bir umutsuzluk eğilimi giderek yaygınlaşıyor.
FT’nin değerlendirdiği araştırmalar, Z kuşağının tembellik, disiplinsizlik veya lükse düşkünlükle suçlanmasını gerçekçi bulmuyor; aksine bu davranışların, kötüleşen ekonomik koşullara verilen rasyonel tepkiler olduğu belirtiliyor. Özellikle konut edinmenin imkânsız hâle gelmesi, gençlerin geleceğe dönük motivasyonunu büyük ölçüde zedeliyor.
Ev sahibi olma ihtimali düştükçe risk iştahı artıyor
Chicago ve Northwestern üniversitelerinden ekonomistlerin yürüttüğü araştırmada, genç yetişkinlerin harcama alışkanlıkları, servet dağılımı ve çalışma tutumları incelendi. Bulgular çarpıcı:
-
Ev sahibi olma ihtimali düşük olan gençlerde işe daha az bağlılık,
-
Boş zaman faaliyetlerine yönelme,
-
Kripto gibi yüksek riskli finansal araçlara ilgi artışı
çok daha yaygın.
Buna karşın, ev sahibi olma ihtimalini koruyan veya hâlihazırda konutu olan gençler daha temkinli davranıyor, riskten kaçınıyor ve işte daha fazla çaba gösteriyor.
Araştırmacılar Seung Hyeong Lee ve Younggeun Yoo, davranış farklılıklarının yalnızca istatistiksel bir ilişki olmadığını, konut fiyatlarındaki artışın doğrudan çalışma motivasyonu ve risk alma eğilimi üzerinde etkili olduğunu ortaya koyuyor.
Benzer tablo İngiltere’de de görülüyor
Analiz, İngiltere’ye uyarlandığında sonuçlar değişmiyor. Konut edinme umudu olmayan genç kiracılar, kripto para dışında çevrimiçi bahis gibi yüksek riskli finansal davranışlara da daha yatkın. Buna karşılık, konut piyasasına adım atmaya yaklaşan gençler çok daha hesaplı hareket ediyor.
FT, bu durumu “kaybedilecek bir şey olmadığında risk iştahının artması” şeklinde özetliyor.
İş motivasyonundaki düşüşün arkasında ekonomik gerçekler var
Z kuşağı sıklıkla “çalışmaya isteksiz”, “işyerine bağlı olmayan” bir kuşak olarak eleştiriliyor. Ancak FT analizine göre durum tam tersine işliyor:
Önceki kuşaklar gayrimenkul sahibi olmanın ulaşılabilir olduğu bir dönemde büyüdü ve yoğun çalışmanın somut bir karşılığı vardı. Bugün ise gençler için bu hedef ortadan kalkmış durumda. Birçok ülkede ilk kez ev alacakların karşılaştığı en büyük engel gelir düzeyi değil, devasa peşinat yükü.
Gençler bu nedenle şöyle düşünüyor:
“Maaşım artsa ne değişecek? O peşinatı biriktiremem ki.”
Motivasyon kaybı ve ekonomik nihilizm de tam bu noktada ortaya çıkıyor.
Konut krizi çözülemezse “kaygan zemin” daha da büyüyecek
FT analizine göre mevcut tablo iki kritik sonuca işaret ediyor:
-
Konut erişilebilirliği krizi acilen hafifletilmeli.
Aksi takdirde gençlerin ekonomiyle ve toplumla bağı daha da zayıflayacak. -
Gençlere finansal okuryazarlık desteği verilmeli.
Günümüz gençleri, önceki kuşaklara kıyasla daha büyük ihtimalle hayat boyu kiracı olacak. Bu nedenle sermaye biriktirmenin farklı yollarına dair bilgiye ihtiyaç duyuyorlar.
FT, Z kuşağının “sistemi reddettiği” yönündeki eleştirilerin eksik olduğunu belirtiyor. Sonuçlara göre gençler, ideal olmayan ekonomik şartlarda ellerindeki seçeneklere göre en rasyonel adımları atıyor: Risk alıyor, alternatif yatırım araçlarına yöneliyor ve çalışma hayatını artık daha sorgulayıcı biçimde değerlendiriyor.