Son Mühür/ Osman Günden - Osmanlı dönemine uzanan 600–700 yıllık Tokat yazmacılığı, İzmir’de üç kadın sanatçının ortak emeğiyle yeniden hayat buldu. Emekli bankacı ve Tokat baskı ustası Emel Ardahanlı’nın öncülüğünde hazırlanan sergi, geleneksel yazmacılık sanatını günümüz estetiğiyle bir araya getiriyor.
Arıdahanlı: Yazmacılık benim için bir kültür nöbeti
İzmir doğumlu ancak 50 yıllık Tokat gelini olan Emel Ardahanlı, emekliliğinin ardından ustası Atıf Arpacıoğlu’nun yanında yazmacılık sanatını öğrenerek bu alanda ustalaştı. Yaklaşık 30 yıldır Tokat baskı geleneğini sürdüren Ardahanlı, Yazmacıoğlu ailesinin yedi kuşaktır devam eden kültürel mirasının dördüncü kuşak temsilcisi konumunda.
İzmir’in unutulan baskı geleneği yeniden görünür oldu
Tokat yazmacılığı Osmanlı’dan günümüze uzanan köklü bir el sanatı olarak bilinirken, İzmir’in geçmişinde de güçlü bir baskı kültürü bulunuyordu. Basmane semtinin adını dahi bu atölyelerden aldığı bilinirken, zaman içinde tekstil sektöründeki dönüşümler nedeniyle bu kültür büyük ölçüde kaybolmuştu.
Ardahanlı’nın baskıları hazırladığı, nakış eğitmenleri Esen Hanım ve Figen Hanım’ın ise motifleri işleyerek eserleri tamamladığı üç kişilik ekip; hem üretim yapıyor hem de bu kadim zanaatı yeni kuşaklara aktarmayı hedefliyor.
60 eserlik kapsamlı sergi ve özel fotoğraf çalışması
Yaklaşık 60 eserin yer aldığı sergide, İzmir’in eski fotoğraflarının Tokat baskısı ve nakış teknikleriyle yeniden yorumlandığı özel bir bölüm de bulunuyor. Geleneksel el oyması kalıplarla yapılan uygulamalı atölye çalışmalarının da sergi kapsamında devam ettiği belirtiliyor.
Sergi 15 Aralık’a kadar açık
Tokat yazmacılığının İzmir’de yeniden görünür olmasını sağlayan bu özel çalışma, kadın emeğini ve kültürel mirası bir araya getiren güçlü bir örnek niteliği taşıyor. Sergi, 15 Aralık’a kadar Karataş’taki İzmir Cumhuriyet Eğitim Müzesi’nde ziyaret edilebilecek.