Bu köşenin takipçileri, bugünlerde artık sokağa taşan işçi ve memur eylemlerinin, yaşanan kargaşanın ipuçlarını Nisan'da ki ''Koltuk'' ve Mayıs'ta ki ''İcraat lazım'' yazılarımızda verdiğimizi hemen söyleyeceklerdir, merak edenler dönüp okusunlar.

Aslında uzun bir zamandır sakalımızda var ama yine de laf dinleyen yok. Bayraklı'da başlayıp, Çiğli'ye ardından Büyükşehir'e sıçrayan ateş dar alandan kısa paslaşmalardan çıkıp, sokağa döküldü. Memurlar, Sosyal Destek Tazminatları'nda yapılam kesintiye kazan kaldırdı. 

Hemen hemen tüm başkanlar koltuğa oturur oturmaz borçlardan ve kadro şişkinliğinden bahsedip enkaz devraldıklarından dert yandı. Bunların üzerine işçi çıkarıp, mevcuttakilerinde maaş ve geçmiş alacaklarını ödeyemeyince protesto ve eylemlerle karşılaştı. 

İşe; borç ve şişirilen kadrolar açısından bakıldığında başkanlar haklı densede onları bu zor duruma sokanlar da AK Parti'den geçen Bergama, Bayındır, Kiraz ve Kınık hariç hepsi mensubu oldukları aynı partinin CHP'nin öz be öz evlatlarıydı. 

İlk önce ''pankart asarız, hepsini kapının önüne koyarız'' naraları atsalarda bir kaçı hariç buna teşebbüs dahi edemediler, Genel Merkez'den gelen ''sesiniz fazla çıkıyor'' uyarısıyla kuyruklarını kıstırıp, ''Başa geleni çekmeye'' soyundular. 

İşin özü bu figan feryatta da çok haklı değillerdi, nedeni de aday olmak için bin takla atarken borcu da, kadro şişkinliğini de adları gibi biliyorlardı, koltuğa oturuncaya kadar gıklarını çıkarmadılar. Oturunca 'Ben yapmadım, o yapmış'' edebiyatına sarıldılar. 

Bu modalyonun bir yüzü diğer yüzünde ise sendikalar var. Onlarda işin diyolog kısmını kısa kesip, daha başkanlık yapmayı yeni öğrenenlere ''Eylem'' raconu kestiler. Sanki şişen kadrolarda, bir gün ödenemeyecek hale gelecek maaş zamlarında onların hiç suçu yokmuş gibi. 

Örneğin memurların SDT kesintisi meselesi. Hükümet bunu mecbur kılmamış, üstüne üstlük vermek isteyen belediyeyede bir üst sınır koymuş. Gelgelelim AK Partili hiç bir belediye SDT ödemesi yapmazken, CHP'li başkanlar gaza gelip, üst sınırı da aşmış.

İzmir Büyükşehir'de olduğu gibi de Sayıştay 2022 ve 2023'te üst sınır aşan kısım için zimmet çıkarmış. Yani bugün koltukta oturan Cemil Tugay'da buna devam etse bir o kadar daha zimmet çıkacak, hem de işin yasal tarafı yargılanmaya kadar varacak. 

Gel gelelim, Tugay üst sınırı geçen oranı yasaya uymak için kesince bunu ne memurlara ne de onları temsil eden sendikaya anlatamamış.Yani şu anda işin yasal tarafına bakarsanız Tugay haklı. O, Soyer'in üst sınırı aşması yüzünden yaşıyor bu sorunu. 

Memur tarafından bakarsanız ise iki yıldır cebine giren paranın bir bölümü ''Bu yasal değil'' diyerek kesilmiş. Yani aslından talepleri yasal değil, ancak ''Soyer verdi, sen neden vermiyor, kesiyorsun''diyorlar, sendikayı da arkalarına alıp, sokağa çıkıyorlar. 

Seçimin üzerinden daha 2.5 ay geçti, yaşananlara bak. Bu ateş böyle yanmaya devam ederse halimiz harap. Başkanlar eylemlerden, borçlardan, alacaklılardan, hacizlerden kafalarını kaldırıp hizmet filan yapamayacaklar, olan yine vatandaşa olacak. 

Bu gidişle CHP'de iktidar hayalini rafa kaldıracak.