İzmir’in içme suyu ihtiyacının büyük bölümünü karşılayan Tahtalı Barajı’nda su seviyesi kritik seviyeye geriledi. Güncel ölçümlere göre barajdaki doluluk oranı yüzde 15,19 olarak kaydedildi. Bu oran, son yılların en düşük seviyelerinden biri olarak dikkat çekerken, uzmanlar Eylül ayında bu oranın yüzde 3 ila 5 seviyelerine kadar düşebileceği uyarısında bulunuyor.
"Asıl tehdit kuraklık değil, su yönetimi"
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, barajlardaki düşüşün sadece yağış azlığıyla açıklanamayacağını belirtti. Yaşar, “Barajların dolum dönemi Kasım, Nisan ayları arasıdır. Yaz aylarında düşüş beklenir ama esas sorun, yanlış ve plansız su yönetimidir” dedi.
Yaşar, İzmir’in ana kaynağı olan Tahtalı Barajı’ndaki düşüşün olağan sınırların çok ötesinde olduğuna dikkat çekerek, “Baraj doluyken dahi yer altı sularına aşırı yüklenildi. Manisa’da bu sular 500 metreye kadar indi. Gölmarmara gibi doğal kaynaklar kurudu. İzmir hala bu sistemle su çekmeye devam ediyor” diye konuştu.
Yaz aylarında su tüketimi yüzde 40 artıyor
Kent genelinde yaz aylarında su tüketiminin yüzde 40’a kadar arttığını ifade eden Prof. Dr. Yaşar, bu artışın temel nedeninin evsel israf olduğuna işaret etti: “Bahçe sulama, balkon yıkama, süs bitkileri için aşırı su kullanımı söz konusu. Belediyeler halahobi bahçeleri açıyor. Halbuki kurakçıl peyzaj sistemine geçilerek su tasarrufu sağlanabilirdi.”
“Belediyelerde hidrojeolog yok”
Bilimsel temelli su yönetiminin eksikliğine de dikkat çeken Yaşar, İzmir’de kişi başına düşen su miktarının sadece 600 metreküp olduğunu ve bu rakamın Türkiye ortalamasının çok altında kaldığını belirtti. “Türkiye genelinde kişi başına düşen su potansiyeli bin 310 metreküp. İzmir’de bu rakam yarıdan da az. Bu su fakirliği demektir” ifadelerini kullandı.
Ayrıca belediyelerde hidrojeolog istihdam edilmediğini ve bu eksikliğin ciddi bir yönetim boşluğu yarattığını belirterek şunları söyledi: “Tarımda yüksek su tüketen ürünler azaltılmalı, gerekiyorsa yasaklanmalı. Avrupa’da uygulanan su politikaları örnek alınmalı. Su politikaları siyasetten bağımsız ve havza bazlı planlanmalıdır.”
Tahtalı’da ortaya çıkan yapı izleri uyarıyor
Tahtalı Barajı'nda çekilen su, yıllar önce su altında kalan yerleşim alanlarını yeniden görünür hale getirdi.
“Bu yıl susuzluk kapıda”
Bölge sakinleri de durumdan endişeli. 2018’den bu yana bölgede yaşayan Zülfikar Ergin, “Barajın bu kısmı tamamen kurudu. Eskiden su yola kadar geliyordu. Bu yıl yağış olmayınca seviye iyice düştü. Su sıkıntısı yaşanacak gibi görünüyor, tasarruf şart” dedi.
Bir başka vatandaş Lezgi Ergin ise “Kuraklık kaçınılmaz gibi. Baraj bu haldeyken insan tedirgin oluyor. İzmir bu barajdan su içiyor. Yağış olmazsa hepimiz zor durumda kalacağız” ifadelerini kullandı.