İzmir'de, Suriyeli 74 yaşındaki Muhammed Muhammed, son altı ayda yaşadığı üç kalp durması vakasının ardından, Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde gerçekleştirilen çok aşamalı ve son derece riskli bir operasyonla sağlığına kavuştu. Aynı anda aort damarı kapağının değiştirilmesi, aort damarı kökünün genişletilmesi ve tıkalı iki koroner arterin açılması gibi hayati müdahaleleri içeren 10 saatlik bu ameliyat, tıp literatüründe ses getirecek bir başarı olarak nitelendirildi.
Hayati tehlike altında fenalaşmalar
İç savaş nedeniyle 12 yıl önce ailesiyle İzmir'e yerleşen Muhammed Muhammed, son yarım yılda evinde arka arkaya üç kez fenalaşarak ölümden döndü. Her defasında yakınları tarafından hastaneye yetiştirilen yaşlı adamın duran kalbi, doktorların acil müdahalesiyle yeniden çalıştırılabildi. Durumunun ciddiyeti üzerine SBÜ Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvuran Muhammed, burada SBÜ İzmir Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Haydar Yaşa tarafından muayene edildi. Yapılan tetkikler sonucunda hastanın aort damarı kapağında ve aort kökünde ileri düzeyde darlık ile iki ana koroner damarında tam tıkanıklık tespit edildi. Hastanın ileri yaşı göz önüne alındığında, bu çoklu sorunların çözümü için planlanan operasyonun taşıdığı risk son derece yüksekti.
"Üç kere öldüm, şimdi yeniden yürüyorum"
Ameliyat sonrası kontrolleri için hastaneye gelen hasta Muhammed Muhammed, yaşadıklarını anlatırken, hastalığı nedeniyle daha önce yürüme güçlüğü çektiğini ve sürekli yorgunluk hissettiğini belirtti. Kalbinin defalarca durduğu anları "O anlarda öldüğümü hissediyordum," sözleriyle dile getiren Muhammed, "Yürürken kalbim duruyordu. 3 kere öldüm ben. Ameliyat oldum. Kendimi daha iyi hissediyorum, rahat nefes alıp yürümeye başladım," diyerek sağlığına kavuşmanın mutluluğunu paylaştı.
Profesör yaşa: "Dünya çapında ses getirebilecek bir başarı"
Operasyonu gerçekleştiren Prof. Dr. Haydar Yaşa, hastadaki sorunların karmaşıklığına dikkat çekerek, vakanın zorluk derecesini gözler önüne serdi. Prof. Dr. Yaşa, normalde 3-4 santimetre olması gereken ana aort kapağının 0,7 santimetreye kadar daraldığını ve aort kökünün darlığı nedeniyle bir parmağın bile zorlukla geçebileceği bir çapta olduğunu açıkladı. Yaşa, "Hastanın 74 yaşında olması nedeniyle tek bir müdahale bile ölüm riski taşırken, biz aynı anda hem aort damarı kapağını değiştirdik, hem darlık nedeniyle aort köküne genişletme ameliyatı yaptık hem de iki tıkalı damara baypas uyguladık," dedi.
Prof. Dr. Yaşa, 10 saat süren ve büyük risk taşıyan bu operasyonun ardından hastanın iki hafta yoğun bakımda kaldıktan sonra taburcu edildiğini ve hayatına sağlıklı bir şekilde devam ettiğini belirterek, "Bu, literatürlük bir vaka. Dünya çapında ses getirebilecek bir ameliyat başarısıdır. Bu tip hastaları ameliyat etmek mümkündür ancak maalesef yüz güldürücü sonuç almak çok zordur. Bu hastamızda ise büyük bir başarıyla sonuçlandı," ifadelerini kullandı. Bu çoklu ve zorlu cerrahi müdahale, Türk kalp cerrahisinin ulaştığı yüksek seviyeyi bir kez daha kanıtladı.