İZMİR HABERLERİ

İzmir'de son durum: Tahtalı Barajı bitti! Su ihtiyacının yüzde 60'ı Manisa'dan karşılanıyor

İzmir'in temel su kaynağı olan Tahtalı Barajı'nda doluluk oranının yüzde 1'in altına inmesiyle, şehirde kuraklık alarmı verildi. TÜBA üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir'in su ihtiyacının yaklaşık yüzde 60'ının Manisa yeraltı ve Gördes Barajı kaynaklarından karşılandığını, bu durumun komşu ilin su rezervlerini de tehlikeye attığını belirtti.

Abone Ol

İzmir’in en büyük su kaynağı Tahtalı Barajı'nda doluluk oranının yüzde 1’in altına düşmesiyle kentte kuraklık krizi derinleşti. Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir’in su ihtiyacının artık büyük ölçüde Manisa’dan karşılandığını belirterek, su yönetimindeki hatalara dikkat çekti ve "Ölü hacimden su çekmek, büyük bir yanlış" uyarısında bulundu.

Tahtalı Barajı kuruma noktasında: İhtiyacın sadece yüzde 5'i karşılanıyor

İzmir, uzun süredir yetersiz kalan yağışlar ve azalan yerel su kaynakları nedeniyle eşi benzeri görülmemiş bir kuraklık döneminden geçiyor. Kentin içme suyu temininde ana rolü üstlenen Tahtalı Barajı'nda su seviyesi, kritik sınır olan yüzde 1'in de altına inerek yüzde 0,97 olarak kaydedildi. Bu durum, barajın kent için içme suyu sağlamasını neredeyse imkânsız hale getirdi.

TÜBA üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar'ın verdiği bilgilere göre, 300 milyon metreküplük aktif hacme sahip olan barajda yalnızca 2 milyon 800 bin metreküp su kaldı. Daha önce günlük 200 bin metreküp su çekilen Tahtalı Barajı'ndan, 3 Kasım itibarıyla sadece 50 bin metreküp su alınabildiğini belirten Yaşar, "İzmir'in içme suyu ihtiyacının karşılandığı barajdan artık ihtiyacın sadece yüzde 5’ini alabiliyorlar," ifadelerini kullandı.

İzmir'in kurtuluşu Manisa kaynakları mı?

Barajlardaki su miktarının azalmasıyla birlikte İzmir’in su temininde Manisa'ya bağımlılığı artmış durumda. Prof. Dr. Yaşar, İzmir’in günlük su gereksiniminin yaklaşık yüzde 60’ının artık komşu ilden karşılandığını açıkladı. Bu oranın, Manisa’nın yer altı kaynaklarından çekilen günlük yaklaşık 230 bin metreküp ve Gördes Barajı’nın ölü hacminden alınan yaklaşık 130 bin metreküp su ile sağlandığını belirtti. Prof. Yaşar, bu durumun sürdürülemez olduğuna dikkat çekerek, "Sadece İzmir kurumuyor, Manisa’nın su kaynaklarını da kurutuyor" uyarısında bulundu.

Uzmandan sert eleştiri: Ölü hacimden su çekmek yanlış uygulama

Prof. Dr. Doğan Yaşar, baraj yönetimindeki en büyük yanlışlardan birinin "ölü hacimden" su çekilmesi olduğunu vurguladı. Gördes Barajı’nın ölü hacminin 15 milyon metreküp, Tahtalı Barajı’nın ise 20 milyon metreküp olduğunu hatırlatan Yaşar, bu uygulamanın doğuracağı sonuçları şöyle açıkladı:

"Ölü hacimden su çekilmemeli, zira barajın pisliği orada birikmektedir. Daha da önemlisi, ölü hacimde kalan su, baraj çevresindeki yeraltı sularını beslemektedir. Ölü hacmi boşaltırsanız, yeraltı suları da çökmeye başlar. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu uygulamayla büyük bir yanlış yapıyor. Ölü hacimden su çekilince yer altı suları da kuruyor."

Su yönetimi krizi: Rezervler için kısıtlama şart

Yeraltı kaynaklarının geleceğe dönük bir rezerv olarak korunması gerektiğini savunan Prof. Dr. Yaşar, yeraltı sularını koruma altına almak için kente verilen suyun günlük en fazla 5 saatle sınırlandırılmasını önerdi. Ayrıca, mevcut durumda 300 metrenin üzerinde kuyu bulunmadığını belirtirken, daha derinlerden (bin 500 metre gibi) su çekilmesinin risklerine de değindi. Yaşar, bu derinliklerden su çekilmesi durumunda ağır metal çekilme ihtimali olduğunu ve bu suyun arıtılması, temizlenerek verilmesinin de su faturalarını katlayacağını dile getirdi.

"Baraj kova değil, yağmurdan mucize beklenmemeli"

Prof. Dr. Yaşar, kuraklık tehlikesine rağmen "yağmur yağınca baraj dolacak" şeklindeki yaygın beklentinin gerçekçi olmadığını da ifade etti. Geçen yıl Tahtalı Barajı'nda Aralık’tan Nisan ayına kadar yalnızca yüzde 5’lik bir artış yaşandığını örnek göstererek, "Baraj kova değil, yağmur suyuyla dolmaz," dedi.

Yaşar, iyimser bir senaryoda bile 2026 yılının Nisan ayında Tahtalı Barajı'nın yüzde 15 doluluk oranına ulaşmasının büyük bir başarı sayılacağını söyledi. Sorunun temelinde Türkiye’deki su yönetimi anlayışının yattığını belirten Prof. Dr. Yaşar, yağışlardan mucize beklemek yerine suyun dolduktan sonra bile bilinçli ve etkin kullanılması gerektiğini vurguladı.