İZMİR HABERLERİ

İzmir’de hayvan aktivistleri ayaklandı: 7257 sayılı kanlı yasayı iptal edin!

İzmir’de aktivistler, sokak hayvanlarının öldürülmesini öngören 7527 sayılı yasaya karşı Karşıyaka’da eylem yaptı ve yasanın iptalini talep etti.

Loading...

Abone Ol

SON MÜHÜR-GAMZE ESKİKÖY İzmir Yaşam Hakkı Savunucuları, Ağustos 2024’te yürürlüğe giren ve sokak hayvanlarının öldürülmesini, barınaklara kapatılmasını öngören 7527 sayılı yasaya karşı Karşıyaka’da bir araya geldi. Karşıyaka İZBAN önünde toplanan aktivistler, “Kankı yasayı iptal et” sloganları eşliğinde çarşıya yürüyüş gerçekleştirdi. Ardından yapılan basın açıklamasında, hayvan haklarının ihlal edildiği, yasa nedeniyle sokak hayvanlarına yönelik şiddetin arttığı vurgulandı.

“Kamu görevlileri yüzünden hayvanlar ölüyor”

 
Çeşitli algı operasyonları ve nefret politikaları ile köpekler düşman ilan edilmiş ve yıllardır var olan birlikte yaşam kültürümüz yok sayılarak hayvanların hak ve özgürlüklerini ihlal eden katliam yasası yürürlüğe girmiştir” diyen Bilge Berk, “Yıllarca görevini yapmayan, sokakta yaşayan hayvanların rehabilitasyonuna, kısırlaştırılmasına, aşılatılmasına harcanması gereken bütçeyi başka yerlere harcayan belediyeler, bu durumu denetlemeyen kurumlar ve kamu görevlileri yüzünden bugün, sokakta yaşayan hayvanların ötanazi adı altında öldürülmesinin, ölüm kampı olan barınaklara hapsedilmesinin yasal yolu açılmıştır” dedi.

“7257 kanuna aykırıdır”

Berk, “Ancak önemle belirtmek isteriz ki, 7527 sayılı Kanunla getirilen değişiklikler Anayasanın 2. Maddesi ile güvence altına alınan hukuk devletinin temel unsurlarından belirlilik ilkesine; ayrıca suçta ve cezada kanunilik ve cezaların şahsiliği ilkelerine aykırıdır. Kanun, keyfi ve denetimi mümkün olmayan uygulamalara sebebiyet vermesi yönüyle Anayasa ile güvence altına alınan hukuki öngörülebilirlik kuralını da ihlal etmektedir” diye konuştu.

“Kanunların kamu yararına olması gerekiyor”

İnsanlara ölüm hakkı olarak tanınan ve rıza temeline dayanan ötanazi uygulamasının; rıza ve irade beyanı olmayan hayvanlar için söz konusu olamayacağını, hayvanların ölmek istemediği i belirtmekten ise utanç duyduklarını söyleyen Berk, “Ayrıca veteriner hekimleri hayvanları öldürmeye zorlamanın veteriner hekimlik mesleğinin doğasına, meslek kurallarına ve mevzuatına aykırı olduğunu, veteriner hekimlik yemini ile de bağdaşmadığını buradan bir kere daha hatırlatıyoruz.
 
Kanun koyucunun kanun çıkarırken temel amacının kamu yararı olması gerekir. Kanunun henüz yürürlüğe girmesi dahi beklenmeden artan şiddet eylemleri ve katliamlar ile halkın kanuna karşı tepkileri dikkate alındığında temel amacın kamu yararı olmadığı da çok açıktır” ifadelerine yer verdi.

“Hayvanların yaşam hakkı elden alınıyor”

Bilge son olarak şu ifadelere yer verdi:

“31 Ağustos 2024 tarihinde Ankara Polatlı'da bir yavru köpeği dirgenle öldüren fail ''Devlet kanun çıkardı köpekleri öldürmek için.'' diyerek bu kanundan cesaret aldığını açıkça beyan etmiştir. Hayvanlar dirgenle, tüfekle, kürekle; dövülerek, asılarak, zehirlenerek, boğularak ve daha sayamadığımız birçok yöntemle öldürülmüş, yaralanmış ve özgürlüklerinden yoksun bırakılarak ölüm kamplarına hapsedilmiştir.
 
Yaşanan bu süreçte hayvanların kaybedecek tek bir saniyesi dahi yoktur. "Hayvanları Koruma Kanunu" denilmesine rağmen; kanunun adına, amacına, koruduğu değer ve menfaatlere açıkça aykırı olan bu yasa derhal iptal edilmeli, Anayasa Mahkemesi hukukun ve vicdanın gereğini yerine getirerek yaşanan katliamlara bir an evvel dur demelidir.
 
Mahkemenizin daha önce ifade ettiği üzere; hayvanlar varlıkları itibarıyla sağlıklı ve dengeli bir çevrenin unsurlarındandır. Yıllardır hayvanların korunması için gönüllü olarak mücadele eden yerel hayvan koruma görevlilerinin engellenmesi de, temel bir insan hakkı olan "sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı"nı açıkça ihlal etmektedir”