İZMİR HABERLERİ

İzmir’de engellilerin 1 günü: Mobbing, ayrımcılık, yoksulluk!

365 Gün Engelliyiz Platformu Üyesi Necmettin Türen, İzmir’de engelli bireylerin karşılaştığı ulaşım, sağlık, istihdam ve sosyal haklar alanındaki sorunları tek tek sıralayarak açıklamalarda bulundu.

Abone Ol

Son Mühür/Gamze Eskiköy- İzmir’deki engelli bireylerin yaşadığı sorunlara dikkat çeken 365 Gün Engelliyiz Platformu Üyesi Necmettin Türen, sarı bantların kırık olduğunu, otobüslerde sesli anonsların açılmadığını, görsel ekranların ise çalışmadığını belirtti. Türen, “İzmir’de ulaşım sorunumuz var. Sosyal haklarda engel var. Sağlık sorununda engel var” diyerek engellilerin karşılaştığı çok yönlü ayrımcılığı ve yetersiz politikaları tek tek sıraladı.

“Ulaşımda, sağlıkta, sosyal haklarda engel var”

Türen, “İzmir’de ulaşım sorunumuz var. Sosyal haklarda engel var. Sağlık sorununda engel var. Sağlık sorununda hastaneye gittiğiniz zaman otistik çocuğunuz varsa yanınızda götürmek zorunda kalıyorsunuz. Onlara bakacak özel bir yer yok. Normal vatandaşlarla kuyruğa girmek zorunda kalıyorlar. İstihdamda da sorun var. Engelli memur olarak alınan memurlarda sorunlar var. Onların beyinlerinden faydalanmıyorlar. Getir-götür işleri yaptırıyorlar. Teknik anlamda faydalanacak yerde kullanılmıyor. Mobbinge uğruyoruz, aşağılanıyoruz” dedi.

“Dalga geçiliyor, sokakta da yaşıyoruz bunu”

Türen yaşadığı bir diğer sorunu şöyle aktardı:

“Zeka geriliği olan insanlarımız eğitilerek çalışabilir konuma geliyorlar ve diğer kişiler tarafından dalga geçiliyorlar. Sokakta da yaşıyoruz bunu. ‘Hadi göbek at da sana para vereyim’ şeklinde. İşten ilk çıkarılan kişiler de, yangında ilk feda edilecek kişi de biziz.”

“Engelli raporlarında oranlar bilerek düşürülüyor”

Türen, engelli bireylerin sosyal yardımlardan ve erken emeklilikten faydalanmasını zorlaştıran sistemsel uygulamaları eleştirerek, “Engelli raporlarında kriter geliştiriyorlar. Raporlardaki oranlar düşüyor. Bu sefer bizim sosyal yardımlardan yararlanmamız zorlaşıyor. Hem de emekliliğe yansıyor. Daha önceden emeklilikte ‘baltızlar’ diye kural var. Birden fazla engeli olan kişilerin oranlara göre hesaplanıp kesin engellilik oranı tespit ediliyordu. Şimdi emeklilikte en yüksek oran kabul ediliyor. Eğer o oran yeterli değilse emekli olunamıyor. Bir kişinin toplamda yüzde 70 oranı var ama ortopedik engeli yüzde 38 ise emekli olamıyor. Yüzde 40 altında da engelli sayılmıyor. Bilerek de düşük tutuluyor. Hastanelerde bize öncelik tanınmıyor. Mülteciler bizden daha öncelikli. Biz önceden sıraya girmiyorduk. Mülteciler geldiğinden beri biz sona atıldık.”

“Engellilerin tamamı geçinmek için bir şey satmak zorunda kalıyor”

Ekonomik yetersizlik nedeniyle engellilerin sokakta ürün satarak geçinmeye çalıştığını ifade eden Türen, sözlerini şöyle noktaladı:

“Engellilerin hepsi bir şey satmaya çalışıyor, engelli maaşları yetmediği için. Bunun adı modern dilenciliktir. İnsanlar bir şey alırken ihtiyacı olduğu için almıyor, yardım olsun diye alıyor. Mesela pazarda biri engelli, diğeri normal vatandaş domates satıyor. Ama vatandaş engelliye acıdığı için bizden domates alıyor. Toplumda engellilere acınarak bakılıyor. Çok büyük sıkıntılar var”