İZMİR HABERLERİ

İZBETON Davasında bugüne kadar neler oldu?

İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON A.Ş.'de kooperatif modeli üzerinden yolsuzluk iddialarıyla başlatılan soruşturma, Temmuz 2025'te operasyonla patlak verdi. 139 gözaltı, 60 tutuklama sonrası hazırlanan iddianamelerle dava Eylül 2025'te başladı. İkinci duruşmada (Ekim 2025) üç sanık tahliye edildi, üçünün tutukluluğu devam etti; savcılık iki tahliyeye itiraz etti. Kamu zararı iddiası tartışmalı, dava devam ediyor.

Abone Ol

Son Mühür / Yiğit Uzun- İZBETON davası, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 1 Temmuz 2025'te başlatılan soruşturmayla gündeme geldi. Soruşturma, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin iştiraki İZBETON A.Ş.'de, özellikle Halk Konut projesi kapsamında kooperatifleşme modeli kullanılarak yürütülen kentsel dönüşüm çalışmalarında yolsuzluk iddialarını kapsıyordu.

İddialar arasında ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma ve nitelikli dolandırıcılık yer alıyordu. Sayıştay raporları, mülkiye müfettişi incelemeleri ve bilirkişi raporları temel alınarak hazırlanan soruşturmada, kooperatifler aracılığıyla taşeron şirketlere usulsüz iş verildiği, maliyetlerin şişirildiği ve kooperatif üyelerinin mağdur edildiği öne sürülüyordu.

Operasyon kapsamında, 1 Temmuz 2025'te 139 kişi gözaltına alındı. Bu kişiler arasında eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, eski İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya, İZBETON Yönetim Kurulu Üyesi Barış Karcı, Cihangir Lübiç ve Hüseyin Şimşek gibi isimler vardı. Gözaltılardan 60'ı tutuklandı, diğerleri adli kontrolle serbest bırakıldı.

Soruşturma dosyasında, potansiyel 41 milyon 900 bin liralık kamu zararı iddiası yer alıyordu. Ancak, Mevcut başkan Cemil Tugay'ın yönetiminde olan İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin mahkemeye sunduğu resmi yazıda, muhasebe kayıtlarında herhangi bir zarar tespit edilmediği, protokollerin kat karşılığı esasına göre düzenlendiği, para hareketi olmadığı ve faaliyetlerin usulüne uygun yürütüldüğü vurgulandı.

Bu yazı, davanın temel çelişkilerinden biri haline geldi.

İddianamelerin hazırlanması ve dava açılması

Soruşturma kapsamında üç farklı iddianame hazırlandı. Bunlar:

  1. Asfalt kaplaması, yol ve inşaat bakım onarım işleri ile ilgili iddianame: Usulsüz ihaleler ve taşeron şirketler üzerinden yolsuzluk iddialarını kapsıyordu.
  2. Kooperatif modeli ile ilgili iddianame: Kentsel dönüşüm projelerinde (Örnekköy, Ballıkuyu, Ege Mahallesi gibi bölgelerde) kooperatifler aracılığıyla maliyetlerin artırıldığı, üyelerin dolandırıldığı iddia ediliyordu. Metrekare maliyetlerinin 4 bin 250 TL'den 40 bin TL'ye çıkması gibi artışlar, enflasyon ve ekonomik krizle açıklanmasına rağmen dolandırıcılık olarak yorumlandı.
  3. Diğer usulsüzlükler iddianamesi: Genel belediye iştirakleri ve personel işlemleriyle ilgili suçlamalar.

Toplam 65 sanık için 3 yıldan 45 yıla kadar hapis cezası istendi. İlk duruşma Eylül 2025'te başladı. Bu duruşmada tutuksuz sanıklar savunma verdi, ancak detaylı ifadeler alınmadı. Sanıklar, kooperatif modelinin hukuka uygun olduğunu, gecikmelerin force majeure (mücbir sebepler) kaynaklı olduğunu savundu. Örneğin, Temmuz 2024'te projelerin durdurulması ve inşaat maliyetlerindeki artışlar vurgulandı.

İkinci duruşmanın öne çıkanları

Davanın ikinci duruşması, İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ancak salon yetersizliği nedeniyle 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne taşındı. Tutuklu sanıklar kelepçesiz getirildi. Katılımcılar arasında eski Başkan Aziz Kocaoğlu, CHP milletvekilleri ve kooperatif üyeleri vardı.

Mağdur beyanları

Duruşmanın en çarpıcı anlarından biri, bir ailenin trajedisini gözler önüne serdi: Karı-koca çiftten erkek sanık sandalyesinde otururken, eşi mağdur olarak şikayetini dile getirdi; hatta iddianameye göre, sanık kendi kızını dolandırdığı gerekçesiyle yargılanıyordu bu durum, mahkeme salonunda duygusal bir gerilim yarattı.

Yaklaşık 20 mağdurun ifadesi alındı. Bazıları şikayetçi olurken, çoğu şikayetçi olmadığını belirtti.

  • Başak Zencir: 1 milyon 470 bin TL ödediğini, inşaatın durduğunu ve belediyeye güvenerek girdiğini söyledi. "Kripto parayla dolandırılmayı tercih ederdim."
  • Hediye Aksu: 815 bin TL ödediğini, geçim sıkıntısı yaşadığını ifade etti.
  • Diğer mağdurlar: Genel kurul kararlarına katıldıklarını, maliyet artışlarını onayladıklarını belirterek şikayetçi olmadılar.
  • Tunç Soyer: 105 gün tutuklu olduğunu, modelin tertemiz niyetlerle uygulandığını, gecikmelerin ekonomik faktörlerden kaynaklandığını söyledi. "Adımın kirlenmesine izin vermeyeceğim."
  • Şenol Aslanoğlu: Üyelerin maliyetleri bildiğini, artışların ekonomik durumdan olduğunu, kaçma şüphesinin saçma olduğunu cuma günü il kongresi olduğunu belirterek ev hapsi istedi.
  • Heval Savaş Kaya: İddianamedeki zararın gerçeği yansıtmadığını, yeni iddianame hazırlanmasını talep etti.
  • Barış Karcı: Protokollerin devam ettiğini, zarar olmadığını, tutuksuz yargılananlardan farkı olmadığını sordu.
  • Cihangir Lübiç: Gözyaşı dökerek onurunu geri istediğini, kızının düğününün ertelendiğini anlattı.
  • Hüseyin Şimşek: Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak için zararı karşıladığını belirtti.

Avukatlar, belediye yazısını delil olarak sundu ve tutuklulukların kaldırılmasını talep etti.

Savcı mütalaası ve ara karar

Savcı, delillerin toplanmadığını, kaçma ve delil karartma riski nedeniyle 5 sanığın tutukluluğunun devamını, Hüseyin Şimşek'in tahliyesini istedi.

Mahkeme:

  • Şenol Aslanoğlu, Cihangir Lübiç ve Hüseyin Şimşek'i adli kontrol (ev hapsi, yurtdışı yasağı) ile tahliye etti.
  • Tunç Soyer, Heval Savaş Kaya ve Barış Karcı'nın tutukluluğunu devam ettirdi. Bir sonraki duruşma: 9 Aralık 2025, Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde.

Savcılık, Aslanoğlu ve Lübiç'in tahliyesine itiraz etti. Bu itirazın sonucu henüz belli değil.