Kış aylarıyla birlikte artan ısınma maliyetleri, her yıl olduğu gibi yine gündemin ilk sıralarında yer alıyor. Ancak Avrupa’nın kuzeyinde, sert iklim koşullarına rağmen bütçeyi zorlamayan bir ısınma sistemi mevcut. Norveç, İsveç ve Finlandiya’da evler dev ısıtma cihazlarına ihtiyaç duymadan konforlu bir sıcaklık sunuyor.
İskandinav yaklaşımında hedef daha az ısı kaybetmek
Uzmanlara göre bu ülkelerin temel prensibi çok net: “Daha çok ısıtmak değil, daha az ısı kaybetmek.” Bu anlayışla inşa edilen konutlar, ısıyı içeride tutan bir “termos” mantığıyla tasarlanıyor. Böylece çetin kış şartları evlerin içine ulaşamıyor.
Asıl fark zeminde başlıyor
Soğuk iklimde en büyük ısı kaçışı, evlerin temelleri üzerinden yaşanıyor. Norveç’te bu nedenle zeminde 12–15 santimetre kalınlığında, çok katmanlı sert ısı yalıtımı zorunlu tutuluyor. Böylece zemin toprağa ısı bırakmıyor ve kayıp neredeyse yarı yarıya azalıyor.
Bu yapı, yerden ısıtma sistemlerinin 45–50 derece gibi düşük sıcaklıklarda bile maksimum verimle çalışmasını sağlıyor. Sonuç: Daha düşük enerji tüketimi ve daha düşük faturalar.
Elektrikli ama tasarruflu çözüm: Kızılötesi sistemler
Finlandiya ve İsveç’te tercih edilen bir diğer yöntem ise kızılötesi elektrikli ısıtma filmleri. Bu sistemler havayı değil, doğrudan eşyaları ve insanları ısıtıyor. Yalıtımla desteklendiğinde, düşük elektrik kullanımıyla yüksek verim elde ediliyor.
Mevcut evlerde de mümkün
Uzmanlar, bu sistemlerin yalnızca yeni inşaatlara özel olmadığına dikkat çekiyor. Temel ve bodrum yalıtımının güçlendirilmesi, kalın ısı yalıtımı, yansıtıcı altlık kullanımı ve ısıyı tutan zemin kaplamaları… Bu adımlar bile ısınma ihtiyacını ciddi şekilde azaltabiliyor.