İZMİR HABERLERİ

İmamoğlu İzmir’de kolları sıvadı, ceketini çıkarttı: Erdoğan senin dönemin bitti!

Cumhurbaşkanı adaylı ateşini İzmir’den yakan Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek, “Kusura bakma Erdoğan senin dönemin bitti. Öyle bitti, böyle de bitti” dedi.

Abone Ol

Son Mühür - Arif Enes Durak / Cumhuriyet Halk Partisi’nin cumhurbaşkanı adayını belirlemek için 23 Mart’ta gerçekleştireceği seçime tek aday olarak giren ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, seçim startını İzmir’den verdi.
Hava yoluyla İzmir’e gelen İmamoğlu’nun Üçkuyular Vapur İskelesi ve Zübeyde Hanım’ın kabrinden sonra kentteki 3. durağı Karşıyaka Mustafa Kemal Atatürk Spor Salonu oldu. İmamoğlu’nun salonun dışında ve içinde binlerce İzmirli karşılarken, salon etrafında yoğun güvenlik önlemleri alındı.

Salon pankartlarla donatıldı

Ekrem İmamoğlu’nu salonun içinde İzmirlilerin yanı sıra; “Yolumuz uzun, heyecanımız yüksek, gençliğiz var. Seni cumhurbaşkanı  yapacağız”, “Sen seç, tarihe geç”, “İmamoğlu’na oy ver, Türkiye’ye güç ver”, “Kurtuluş yok tek başına, haydi hep birlikte görev başına” yazılı pankartlar karşıladı.
Ekrem İmamoğlu’nun Mustafa Kemal Atatürk Spor Salonu’ndan tüm Türkiye’ye seslendiği mitingde; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, partililer de hazır bulundu.

“Başarmak için yola çıkmak gerekir”

Konuşmasına İzmir’e övgü dolu sözlerle başlayan Ekrem İmamoğlu, coşkulu kalabalığa seslenerek, “İzmir’de olmanın yüksek heyecanını yaşıyorum. İzmir gerçekten özel bir şehir. Cesur başlangıçların ve güzel finallerin şehridir. İlk kurşunun atıldığı, son zaferin kazanıldığı yerdir. Bugün, yeni bir yolun başlangıcıdır. Başarmak için yola çıkmak gerekir. Yerimizde sayarak hiçbir şeyi değiştiremeyiz. Ayağa kalkıp yürüyeceğiz ve hep birlikte başaracağız. Hedefimiz belli: Biz yalnızca seçimi kazanmanın değil, milletçe birliğimizi ve kardeşliğimizi yeniden kazanmanın peşindeyiz. Bu ülkeyi, ortak acılarımızı ve mutluluklarımızı bile partizanlıkla zehirlemeye çalışanlardan kurtaracağız. Onlar bizi adaletsiz bir düzene alıştırmaya çalışıyorlar, ama bu millet esareti asla kabul etmez” dedi

“Bu mücadele dalga dalga yayılacak”

Cumhurbaşkanı adayının ön seçimle belirlenmesinin demokrasi devrimi olduğunu söyleyen İmamoğlu, “CHP, 23 Mart’ta bir kez daha gücünü ve iradesini ortaya koyacak. Partimizin Cumhurbaşkanı adayı, sizin oylarınızla belirlenecek. Bunun adı demokrasi devrimidir. Bu, bir meydan okumadır. CHP, tek adamların iradesiyle şekillenen siyasete meydan okumaktadır. Bizler cumhuriyetçiyiz, bizler demokratız. Bizim anlayışımıza göre, nasıl ki vatandaşlar ülkenin sahibiyse, üyeler de partilerin sahibidir. Onlar ne derse o olur. Biz, kendini devletin sahibi görüp milletten itaat bekleyenlerden değiliz. 23 Mart’ta bu inancı tüm ülkeye yayacağız. İktidar sandıktan korkuyor. Onların en korktuğu şeyi, sandığı, onlara göstereceğiz. Ülkede seçilenlerin değil, seçenlerin sözünü dinleyeceğiz. Onlar anlayacak ki söz, seçilende değil, millettedir. Bu yüzden, ön seçimde atacağınız her oy, demokrasinin ve milli iradenin değerini gösterecek ve sandıktan kaçanları titretecek. 23 Mart’ta, bu bozuk düzeni değiştireceğimizi göstereceğiz ve bu mücadele dalga dalga yayılacak” diye konuştu.

“CHP, yalnızca milletin iradesine boyun eğer”

Ülkeyi yönetenlerin işlerini doğru dürüst yapmadığını söyleyen İmamoğlu, zulme boyun eğmeyeceklerini belirterek, “Ülkeyi yönetenler, işlerini doğru düzgün yapamadıkları için depremde, yangında, afette güvenliğin sağlanamadığı ortamlarda canlarını ve sevdiklerini yitiren bir millet var. Milletin iradesini temsil eden siyasi parti yöneticileri, hatta yerel yöneticiler baskı altındadır. Bu zulmü yapanlar, CHP’ye oy verenlere baskı yaparak millete boyun eğdirdiklerini düşünüyorlar. Peki, milletimiz boyun eğer mi? CHP, zulme değil, yalnızca milletin iradesine boyun eğer! Ön seçimde bu gerçeği göstereceğiz. CHP’nin zulme karşı tek yürek olduğunu kanıtlayacağız. Bunu yapanların uykularını kaçıracağız” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu, açıklamalarını şu sözlerle sürdürdü:

“Ön seçim, ortak aklın güçlü adımı olacaktır”

“Partimizin bütün üye ve yöneticileri, yapılacak ön seçimin bugünkü koşullar altında taşıdığı önemi anlamalı ve hissetmelidir. Her kapıyı çalmalı ve “Kalkın, ayağa!” demeliyiz. Milletimizin bize ihtiyacı var! Her CHP’li, “Ben bu ön seçimde oy kullanacağım ve milletimi refaha erdireceğim!” demelidir. Söz konusu vatan olduğunda CHP’liler omuz omuza verir. Mevzubahis vatansa, gerisi teferruattır! Her zaman olduğu gibi CHP’lilere büyük bir görev düşmüştür. Bu yük omuzlarımızdadır ve hep birlikte bu yükü taşıyacağız. Ön seçim, ortak aklın güçlü adımı olacaktır. Buradan, Özgür Özel’i ve bu karara imza atan tüm yöneticilerimizi tebrik ediyorum. Beni bu yola çıkaran TBMM CHP Grubu’ndaki tüm milletvekillerine teşekkür ediyorum. Ön seçimde ortaya koyacağımız irade, bu bozuk düzeni değiştirmek isteyen herkese uzatılmış bir dost eli olacaktır. Onun için sevgili yol arkadaşlarım, değerli dava arkadaşlarım ön seçimde atacağınız her oy demokrasinin milli iradenin değerini gösterecek ve sandıktan kaçanları zangır zangır titretecek.

“Gözümüz, gönlümüz hep millette olacak”

İzmir’in ışığını söndürmek istiyorlar. Böyle bir akıl olabilir mi? Bizler, aldığımız devlet terbiyesiyle ülkenin her yanına aynı gözle, aynı vicdanla bakan bir iktidar olacağız. Bir anne baba evladını ayırabilir mi? Devlet, şehirlerine ve vatandaşlarına böyle bakmalı. Bu anlayışla İzmir ve Ege Bölgesi’nin ekonomisini hep birlikte büyüteceğiz. İzmir’in tekstil ve hazır giyim başta olmak üzere, Muğla’nın turizmde, tüm illerimizin sahip olduğu potansiyellerin farkındayız. Bu potansiyelleri bize milletimiz gösterecek. Gözümüz, gönlümüz hep millette olacak.

“Ülkemizin Cumhurbaşkanı adayı olmaya talibim”

Artık Türkiye’de kapalı kapılar ardında mülakatlar yapılmayacak. Adil bir yönetim vadediyoruz. Partisi, inancı, yaşam tarzı dolayısıyla dışlanmak tek bir kişi ya da kurum bunu yaşamayacak. Bugün benim için çok özel bir gün. Ben, önce aday, sonra Cumhurbaşkanı olma iddiasıyla yola çıkıyorum. Bunu hep birlikte başarabiliriz. Bu yüzden ülkemizin ve partimizin Cumhurbaşkanı adayı olmaya talibim.

“Hep birlikte kolları sıvayacağız”

Bugün çıktığım yolculuğun sonundaki o güneşli, umutlu sabahı şimdiden hissediyorum. Bu cennet vatanımın üzerindeki kara bulutları dağıtıp atmışsınız. Buradan söylüyorum o gün seçimi kazanmanın değil, milletçe birliğimizi, geleceğimizi kazanmanın mutluluğunu yaşayacağız. O gün bir avuç insanın dışında herkes “çok şükür, çok şükür o devir bitti” diyecekler. Belki kimi avazı çıktığı kadar söyleyecek, kimi içinden söyleyecek. Edip Akbayram’a buradan rahmet diliyorum. Buradan onu alkışlıyorum, herke bu ülkeyi bu kadar yoran, bu kadar geren, millete bu kadar acılar çektiren bir devrin sona ermesinin verdiği huzuru hissedecek. Sonra 1 dakika bile kaybetmeden hep birlikte kolları sıvayacağız, hep birlikte ceketimizi çıkaracağız. Milletin hakkını millete vereceğiz”

“Bir ülke yönetimi belediyeyi düşman edinir mi?”

Bir ülke yönetimi, kendine oy vermiyor diye bir belediyeyi düşman edinir mi? Ya da belediyenin işini yapmasını engeller mi? Ben bunu 11 senedir yaşıyorum, ben ülkemi yöneten biri olacağım. İzmir’i de Allah göstermesin başka parti yönetecek. Ben ona rağmen derim ki; Ona yardımcı olmalıyım, onun işini desteklemeliyim…

İzmir’i zenginliğin, bilimin merkezi yapacağız”

Ya böyle bir akıl olabilir mi? Bizler aldığımız devlet terbiyesiyle Diyarbakır’a da İzmir’e de Adana’ya da Trabzonun’da ülkenin her yanına aynı gözle, aynı vicdanla aynı sevgi ve şefkatle bakan bir iktidar olacağız. Bir anne evladını ayırabilir mi? Bu mümkün mü? Bu anlayışla İzmir’i Ege Bölgesi’ni üretimin, zenginliğin, bilimin merkezi yapacağız. 

“Kadının değerini bilmeyen hiçbir siyasi hareketten bu ülkeye fayda gelmez”

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nüz kutlu olsun sevgili hanımefendiler. Bugün buraya gelmeden atamızın, Atatürk'ümüzün annesini, Zübeyde Annemizi emanet ettiği bu şehirden yola çıkarken Zübeyde Annemizin kabrini ziyaret ettim, dua ettim. "Allah'ım o güzel anneye ve onun evladı atamıza, Atatürk'e bizi mahcup etmesin." Bunun benim için anlamı büyük. Emeğin, emeğin ve kadının değerini bilmeyen hiçbir siyasi hareketten bu ülkeye fayda gelmez. Kadınları kendisiyle eşit kabul etmeyen, kadınların günlük hayatta yaşadıkları eşitsizliklerden, haksızlıkların çözümünü öncelikli görevi olarak görmeyen, kadınları her düzeydeki yönetim biriminde eşit temsili hedeflemeyen hiçbir siyasetçiden bu ülkeye fayda gelmez kardeşim.

“Sanıyorlar ki ben yalnız kalacağım”

Her geçen gün, her saat, günde 20 saat çalışıyorum. Her geçen gün bana ve arkadaşlarıma yeni bir saldırı uyduruyorlar. Son günlerde sizlerin karşısına çıkarak defalarca söylediğim bir şey var: Bu haktan ve hukuktan nasibini almamışların, bu iş bilmezlerin, bu makam ve mevkiye esir olmuşların hiçbir saldırısından korkmadım, korkmuyorum. Korkmadım, korkmuyorum, korkmayacağım. Sevgili dostlarım, benim yürüdüğüm bu yolda ben önce yüce Allah'a, sonra milletime güveniyorum. Kumpaslarla, kirli tezgahlarla, entrikalarla, fitneyle, fesatla kurdukları oyunu sizlere söz veriyorum başlarına yıkacağız, başlarına. Başlarına yıkacağız! Sanıyorlar ki bu insanların, sanıyorlar ki malına, mülküne, parasına çökerlerse korkarız, kaçarız. Sanıyorlar ki onların zulmünden yılarız, milletimizi yarı yolda bırakırız. Sanıyorlar ki ben yalnız kalacağım. Yahu, yahu siz 10-15 kişinin malına, mülküne el koyarak beni yalnız bırakacağınızı mı düşünüyorsunuz?

"Millet benimle, millet! Millet benimle!

Bunlar körleşmiş, varsa yoksa koltuk… O koltuk senin mi? O koltuk milletin, O koltuk Türkiye Cumhuriyeti’nin. O koltuk bir saltanatın değil. O koltuk milletin evlatlarının, sizin. Hanımefendiler, beyefendiler hepinizin. Ey ilgili şahış, o biliyor kendini”

“Var mı cesaretin?”

Ekrem İmamoğlu İzmir’den mesajları Cumhurbaşkanı Erdoğan’a meydan okuyarak noktaladı.

Erdoğan’a “Mert ol” çağrısında bulunan İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:

Buradan sesleniyorum sana, hodri meydan! Hodri meydan, meydan okuyorum. Elinizde ne varsa dökün ortaya ama öyle uydurma belgelerle, gizli tanık beyanlarıyla değil ha… Mertçe,mertçe, mert ol. Hakka, hukuka uygun olarak dökün ortaya. Millet de görsün. Hatta gelin, hepimizin vergileriyle ayakta duran benim arkadaşlarım yanıtlasın. 86 milyon duysun, görsün karar versin. Kim ahlaklı? Hangi dönem milletin kaynakları peşkeş çekilmiş? Canlı yayında bu memleket izlesin. Buradan soruyorum, var mı yüreğin? Var mı cesaretin? Haydi bakalım…