İZMİR HABERLERİ

Gazeteci Ezgi Yeşil, “Meslekte kadın olmak ve gazeteciliğin psikolojisi”ni anlattı

Psikolog Sedef Yıldırım Saruhan’ın sunduğu programda bu hafta gazeteci Ezgi Yeşil konuk oldu. Programda gazetecilik mesleğinin yalnızca görünen yüzü değil, perde arkasında taşınan psikolojik yükleri, etik sorumlulukları ve kadın kimliğiyle yürütülen mesleki yolculuk ele alındı.

Abone Ol

Son Mühür/ Osman Günden- Ezgi Yeşil, gazeteciliği yalnızca gündemi aktaran bir meslek olarak değil, topluma karşı sorumluluk taşıyan bir duruş olarak tanımladı. Özellikle haber üretim sürecinde hız baskısının arttığı günümüzde, doğruluğun ve teyidin hayati önem taşıdığını vurgulayan Yeşil, bir bilginin paylaşılmadan önce defalarca kontrol edilmesinin gazeteciliğin vicdani temelini oluşturduğunu ifade etti. “Her şeyi teyitlemeden yapılan bir haber, yalnızca yanlış bilgi üretmez; aynı zamanda güven duygusunu da zedeler” sözleriyle mesleki hassasiyetini dile getirdi.

Vicdanlı gazetecilik ve etik sorumluluk

Programda, vicdanlı gazetecilik kavramı üzerinde de duruldu. Yeşil, kamuoyunu bilgilendirmenin yalnızca teknik bir görev olmadığını, aynı zamanda etik bir sorumluluk olduğunu belirterek; her haberin arkasında insan hikâyeleri, hayatlar ve duygular olduğunu hatırlattı. Bu nedenle haberi yazarken ya da aktarırken, empatiyi ve adalet duygusunu kaybetmemenin mesleğin en zor ama en değerli tarafı olduğunu söyledi.

Kadın gazeteci olmanın görünmeyen zorlukları

Sohbetin önemli başlıklarından biri de kadın gazeteci olmanın zorlukları oldu. Ezgi Yeşil, sahada, haber merkezlerinde ve ekran önünde kadın olmanın zaman zaman görünmeyen engeller yarattığını; daha fazla çaba, daha fazla dayanıklılık gerektirdiğini dile getirdi. Buna rağmen bu sürecin, kadın gazetecileri daha güçlü, daha dikkatli ve daha sorumluluk sahibi kıldığını vurguladı. Kadın olmanın meslekte bir dezavantaj değil, doğru kullanıldığında derinlik kazandıran bir bakış açısı sunduğunu ifade etti.

Annelik, rol model olmak ve mesleki duruş

Programın en içten bölümlerinden biri ise annelik ve rol model olma üzerine yapılan paylaşımlar oldu. Ezgi Yeşil, bir kız çocuğu annesi olarak yaptığı işin yalnızca kendisini değil, çocuğunu da temsil ettiğini belirterek; vicdanlı, dürüst ve etik bir gazetecilik anlayışıyla çalışmanın kendisi için ayrı bir anlam taşıdığını söyledi. “Kızımın ileride bana baktığında, yaptığı işten utanmayan, doğruyu savunan bir anne görmesini istiyorum” sözleriyle bu hissin mesleki motivasyonunu nasıl güçlendirdiğini anlattı.

Gazeteciliğin psikolojik yükü ve ruhsal dayanıklılık

Gazeteciliğin psikolojik boyutları da program boyunca ele alındı. Travmatik olaylara tanıklık etmenin, sürekli gündemi takip etmenin ve duygusal yük taşıyan haberleri aktarmanın gazeteciler üzerinde ciddi bir ruhsal baskı oluşturduğunu belirten Yeşil, bu noktada kişisel sınırlar koymanın ve ruhsal dayanıklılığı korumanın önemine dikkat çekti. Mesleği sürdürülebilir kılmanın, yalnızca fiziksel değil, psikolojik olarak da kendini korumaktan geçtiğini vurguladı.

İlham veren bir meslek yolculuğu

Program sonunda Ezgi Yeşil’in deneyimleri, hem gazetecilik mesleğine ilgi duyan gençler hem de izleyiciler için ilham verici bir tablo sundu. Mesleğini titizlikle, vicdanla ve sorumluluk bilinciyle yapmanın mümkün olduğunu gösteren bu sohbet, kadınların hem mesleklerinde hem de hayatın farklı rollerinde nasıl güçlü bir denge kurabildiğini bir kez daha ortaya koydu.