Son Mühür / Yiğit Uzun - 578 sayfalık Aziz İhsan Aktaş iddianamesinde yer alan “Eylem 54” başlıklı bölüm, Beşiktaş eski belediye başkanı Rıza Akpolat’ın suçtan elde ettiği gelirleri gizlemek için ilişki kurduğu Yeşim Akpolat ve onun yakın çevresini kullandığını ortaya koyuyor.
Savcılığa göre, Akpolat ile Yeşim Akpolat arasındaki ilişkinin başlamasının ardından, Yeşim Akpolat ve ailesinin ekonomik durumu olağan dışı biçimde iyileşti. MASAK raporlarına göre, 2022 yılı sonrasında Yeşim Akpolat ve yakınlarının banka hesaplarında yüksek miktarlı döviz bozdurma, TL’ye çevirme ve lüks harcama hareketleri tespit edildi.
İlişkinin başladığı dönemle birlikte Yeşim Akpolat ve ailesi; Rolex, Louis Vuitton, Dior, Brunello Cucinelli gibi markalardan alışveriş yapmaya başladı, Hillside, M Gallery ve Museum Hotel gibi otellerde konakladı. Aynı dönemde, İstanbul’un seçkin bölgelerinde gayrimenkul alımları da dosyada yer aldı.
Döviz bürosu zinciri: Süslü kardeşler
Savcılık, Rıza Akpolat’tan gelen paraların Süslü Kardeşler Döviz Altın Yetkili Müessese A.Ş. üzerinden TL’ye çevrildiğini belirledi. MASAK verilerine göre işlemler, dikkat çekmemek için parçalara bölünmüş şekilde yapıldı.
-
Çiğdem Yankılıç Kangal 2024 yılı içerisinde 41.230 dolar ve 18.535 euro bozdurarak yaklaşık 2 milyon TL elde etti.
-
Kazım Gökhan Yankılıç 2023–2024 döneminde 163.600 dolar ve 9.800 euro bozdurdu; MASAK bu işlemlerin toplamda 5 milyon TL’ye yakın bir karşılığa ulaştığını tespit etti.
Savcılığa göre bu kişiler, Rıza Akpolat’tan gelen suç gelirini “meşru bir gelir” gibi göstermek için parayı döviz bürosu üzerinden sisteme soktu.
MASAK raporu: Gelirle orantısız bir servet artışı
MASAK raporları, şüphelilerin gelir beyanlarıyla orantısız bir servet artışı yaşadığını ortaya koydu.
Raporda;
-
Yakın çevrenin banka hesaplarında ani artış,
-
Kısa süre içinde lüks tüketime yöneliş,
-
Seyahat ve otel harcamalarının katlanması,
-
Yeni taşınmaz alımları,
-
Ve yüksek tutarlı döviz bozdurma işlemlerinin birbirini izlemesi tespit edildi.
Raporda ayrıca, bu kişilerin lüks markalardan yaptıkları alışverişlerin “para aklama zincirinin parçası” olduğu ifade edildi.
Tanıklar: Şoför ve döviz bürosu sahibi
Döviz bürosu sahibi Ali Haydar Süslü, ifadesinde Çiğdem Yankılıç Kangal ve Kazım Gökhan Yankılıç’ı tanıdığını, bu kişilerin sık sık döviz bozdurduğunu, ancak kamera kayıtlarının mevzuat gereği bir yıl sonra otomatik olarak silindiğini söyledi.
Rıza Akpolat’ın şoförü Harun Tuzcu, “Rıza Akpolat’ın talimatıyla Sibel Yankılıç’a 120 bin lira teslim ettim. Ayrıca Çiğdem Yankılıç Kangal adına kredi kartı harcamaları yaptım.” ifadelerini kullandı. Bu ifade, savcılık açısından “para aklama zincirinde Akpolat’ın doğrudan yönlendirme yaptığına” dair önemli bir delil olarak değerlendirildi.
Gözaltıdan önce para ve mücevherler taşındı
Tanıklardan Uğur Uçak, Rıza Akpolat’ın gözaltına alınmasından bir gün önce Yeşim Akpolat’ın evinden para ve mücevher dolu bir çantanın taşındığını anlattı. Uçak’ın ifadesine göre, “Çantada euro dolusu para, saat ve mücevher vardı. Yeşim Akpolat’ın evindeki kasada da para bulunuyordu; bunları Mehmet Ataş taşıdı.”
Bu beyan, savcılık tarafından delil karartma şüphesi olarak değerlendirildi ve dosyaya dahil edildi.
Savunmalar çelişti
Çiğdem Yankılıç Kangal, ifadesinde yurt dışından getirdiği çantaları Türkiye’de satarak gelir elde ettiğini savundu. Ancak MASAK, bu dönemde yapılan döviz bozdurma ve harcama işlemlerinin “Akpolat’ın suç gelirleriyle eş zamanlı olduğunu” belirtti.
Burak Kangal ise döviz bozdurma işlemlerini “ev satışıyla ilgili ödemeler” olarak açıkladı. Fakat banka hareketleri bu beyanla örtüşmedi.
Savcılık, bu savunmaların “paranın kaynağını gizlemeye yönelik” olduğunu değerlendirerek, iddianamede çelişkilere dikkat çekti.
Savcılığa göre sistematik bir aklama ağı
Savcılık, toplanan deliller, MASAK raporları, döviz bürosu kayıtları, banka hareketleri ve tanık ifadelerini bir arada değerlendirerek şu sonuca vardı:
“Rıza Akpolat suçtan elde ettiği geliri doğrudan kullanmak yerine, ilişki kurduğu Yeşim Akpolat ve onun yakın çevresi üzerinden sisteme sokmuş, böylece paranın kaynağını gizlemiştir.”
Bu eylemler, Türk Ceza Kanunu’nun 282. maddesi kapsamında “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama” suçu olarak nitelendirildi.
Dosyada yer alan tespit
İddianamede “Eylem 54” başlığı altında yer alan bu bölüm, Aziz İhsan Aktaş suç örgütü dosyasının finansal ayağını oluşturuyor. Savcılık, Akpolat’ın çevresinde kurulan bu zincirin suç gelirlerinin izini silmek amacıyla oluşturulduğu görüşünde.
İddianameye göre Rıza Akpolat, suçtan elde ettiği gelirleri ilişki ve yakın çevre üzerinden dolaştırarak lüks tüketimle meşrulaştırdı. MASAK raporları, döviz fişleri ve banka hareketleri bu ağı destekleyen somut deliller arasında gösterildi.
Savcılık, bu bölümü dosyanın “para aklama mekanizmasını en açık biçimde gözler önüne seren eylemlerden biri” olarak tanımladı.