Son Mühür/ Merve Turan- Ege Üniversitesi (EÜ), günümüz dünyasının en acil sorunlarından biri olan iklim değişikliğiyle mücadele çabalarına önemli bir bilimsel katkı sunuyor. Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nuri Azbar’ın yürütücülüğünü üstlendiği çığır açıcı bir proje, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’nun (TÜBİTAK) prestijli 1001 Programı kapsamında desteklenmeye değer bulundu. Bu proje, özellikle sanayi kaynaklı karbondioksit (CO2) yakalama kapasitesini kayda değer ölçüde artırmayı hedefleyerek hem çevresel sürdürülebilirliğe hizmet edecek hem de ekonomik anlamda katma değeri yüksek biyolojik ürünlerin elde edilmesini sağlayacak. Bu gelişme, Ege Üniversitesi’nin çevre teknolojileri alanındaki yetkinliğini bir kez daha kanıtladı.
Rektör Budak’tan tebrik ve sorumluluk vurgusu
Proje ekibinin başarısını kutlayan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, iklim değişikliğiyle mücadele eden bu tür bilimsel çalışmaların Dünya’nın geleceği için taşıdığı büyük öneme dikkat çekti. Rektör Budak, “İklim krizi, çağımızın en temel sorunlarından biridir ve bu alanda yapılan her proje, geleceğimiz adına büyük bir sorumluluktur. Ege Üniversitesi olarak bizler de bu sorumluluğun bilinciyle bilimsel gayretlerimizi sürdürüyor, elimizi taşın altına koymaya devam ediyoruz,” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Nuri Azbar liderliğindeki projenin, özellikle endüstriyel tesislerin baca gazlarından salınan CO2’nin yakalanmasında etkinliği artırmayı amaçladığını belirten Budak, başarılı akademisyeni ve tüm proje ekibini tebrik ederek çalışmalarının devamını diledi. Üniversitenin bu alandaki bilimsel yetkinliği, Türkiye’nin yeşil dönüşüm hedeflerine ulaşmasında kritik bir rol oynayacak.
Projenin özgün yöntemi: İmmobilize Mikroalg Fotobiyoreaktör sistemi
Projenin yürütücüsü Prof. Dr. Nuri Azbar, projenin hem Türkiye’nin Yeşil Mutabakat hedefleriyle uyumlu olduğunu hem de ekonomik açıdan sürdürülebilir bir çözüm sunduğunu vurguladı. Azbar, çalışmanın temelini oluşturan yenilikçi yöntem hakkında detaylar verdi. Proje, sanayi baca gazlarındaki karbondioksit emisyonlarını azaltmak için özel olarak geliştirilmiş immobilize mikroalg fotobiyoreaktör sistemi ile fark yaratıyor. Bu özgün teknik sayesinde, mikroalglerin klasik süspansiyon (sıvı içinde asılı) kültürlerine kıyasla, birim hacimde çok daha yüksek karbon yakalama kapasitesine ulaşılması amaçlanıyor. Model organizma olarak seçilen Chlorella vulgaris türü mikroalgler, özel yüzeylere tutundurularak endüstriyel CO2 gazlarını çok daha verimli ve etkili bir şekilde yakalayabilecek. Bu süreç sonucunda elde edilen biyokütle, daha sonra biyoyakıt, biyoplastik ve diğer katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülerek hem çevresel fayda maksimize edilecek hem de sürdürülebilir bir ekonomik döngü yaratılmış olacak.