Son Mühür/ Beste Temel- Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, terör örgütünün silah bırakmasıyla başlayan "Terörsüz Türkiye" sürecinin Türk turizmi üzerindeki potansiyel etkilerini değerlendirdi. İşler, sürecin başarıyla tamamlanmasının, ülke imajından güvenlik endişesiyle tercih edilmeyen turizm segmentlerindeki algılara kadar pek çok olumsuzluğu ortadan kaldıracağını ve Türkiye turizmini dünya ölçeğinde çok daha üst seviyelere taşıyacağını vurguladı. Bu tarihi adımın, sektör için yeni bir altın çağın başlangıcı olabileceğine dikkat çekti.
"Avrupalı ve Uzak Doğulu turistlerin tercihlerini olumlu etkileyecektir"
Mehmet İşler, turizmin aslında barış ve huzurun bir yansıması olduğunu belirterek, dünya genelinde insanların seyahat kararı alırken güvenlik unsurunun ilk sırada yer aldığını ifade etti. İşler, "Dünyada turistlerin seyahat kararında ilk sırada yer alan unsur güvenliktir. Terör olaylarının sona ermesi, Türkiye’nin 'güvenli ülke' imajını daha da pekiştirecek, özellikle Avrupalı ve Uzak Doğulu turistlerin tercihlerini olumlu etkileyecektir. Türkiye turizmi, güvenlik endişesi nedeniyle tercih edilmeyen segmentlere tekrar açılacaktır," şeklinde konuştu.
Bu bağlamda, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'nin sahip olduğu muazzam turizm potansiyelinin, uzun yıllardır terör tehdidi nedeniyle tam olarak değerlendirilemediğini hatırlattı. Barış ortamının bu bölgelerde kültür turizmi, inanç turizmi, eko-turizm ve gastronomi turizmi gibi yeni alanların hızla gelişmesini sağlayacağının altını çizen İşler, Mezopotamya, Urfa, Mardin, Van ve Hakkâri gibi şehirlerin dünya turizm haritasında çok daha görünür hale geleceğini belirtti.
Yatırımcılar için istikrarın kritik bir unsur olduğunu vurgulayan İşler, terörsüz bir ortamın yerli ve yabancı yatırımcıların bölgeye olan ilgisini artıracağını söyledi. Özellikle büyük otel zincirleri, seyahat acenteleri, kruvaziyer ve havayolu şirketlerinin bu bölgeleri yeniden planlarına dahil edeceğini öngördü. Turist sayısındaki artışın, kişi başı harcamalara da pozitif yansıyacağını ekleyen İşler, üst gelir grubuna hitap eden özel turlar, lüks segment otelcilik ve kültür rotalarının terörsüz ortamda daha yüksek talep göreceğini dile getirdi.
"Avantaj, Türkiye lehine değişecektir"
Türkiye'nin Akdeniz çanağında İspanya, Yunanistan ve İtalya gibi ülkelerle turizmde ciddi bir rekabet içinde olduğunu belirten Mehmet İşler, güvenlik sorununun tamamen ortadan kalkmasının Türkiye'yi bu ülkelerle eşit şartlarda rekabete sokacağını, hatta coğrafi avantajları ve fiyat/kalite dengesiyle ön plana çıkaracağını savundu. İşler, "Özellikle İspanya ve Yunanistan gibi rakipler, terör algısı nedeniyle geçmişte avantajlı konumdaydı. Bu avantaj, Türkiye lehine değişecektir," yorumunda bulundu.
Terörsüz bir Türkiye'nin, Türk turizminin daha fazla çeşitlenmesine, yüksek gelirli turistlere ulaşmasına ve bölgesel kalkınmayı hızlandırmasına büyük katkı sağlayacağını vurgulayan İşler, ülkenin sadece deniz-kum-güneş odaklı değil, 12 ay turizmi hedefleyen bir ülkeye dönüşeceğini ifade etti. Bu sürecin sadece turist sayısını artırmakla kalmayacağını, aynı zamanda Türkiye'nin kültürel diplomasi gücünü ve dünya üzerindeki prestijini de yükselteceğini dile getirdi.
"Türk turizmi için altın bir çağın kapılarını aralamaktadır"
Konuşmasının sonunda turizmin barışın aynası olduğunu bir kez daha yineleyen ETİK Başkanı Mehmet İşler, terörün sona ermesi ve silah bırakma sürecinin Türk turizmi için gerçekten de altın bir çağın kapılarını araladığını belirtti. İşler, "Hep birlikte bu barış sürecini sahiplenerek, ülkemizi hak ettiği turizm zirvesine taşıyacağımıza inancımız tamdır," sözleriyle konuşmasını noktaladı. Bu önemli değerlendirmeler, Türkiye'nin turizm sektöründe yeni bir döneme girebileceğine dair güçlü bir umut ışığı yakıyor.