İZMİR HABERLERİ

Eğitim piyasaya teslim!

2024 ve 2025 YKS verileri, sınavlarda yüksek başarı oranlarının dramatik biçimde düştüğünü ortaya koydu. Eğitim Sen İzmir 6 No’lu Şube Başkanı Bülent Karakaş, yaşanan bu düşüşün nedenlerini sistemsel çöküş olduğunu söyledi.

Abone Ol

Son Mühür/Gamze Eskiköy- 2024 TYT’de sıfır çeken aday sayısı 63 bin 798 olarak kaydedildi. Bu sayı 2025’te 41 bine inse de, başarı oranlarındaki genel düşüş dikkat çekici boyutlara ulaştı. Yüksek başarı grubunda da ciddi bir azalma yaşandı. 2023’te 73 bin 371 aday TYT’de 400 puan üzeri alırken, bu sayı 2025’te 44 bin 193’e geriledi. Bu da sadece bir yılda yaklaşık yüzde 40’lık bir düşüş anlamına geliyor. Ayrıca 2025 TYT’de sadece bir aday tam puan alabildi.

AYT’de Sayısal öğrenciler fark yarattı

Alan Yeterlilik Testi (AYT) sonuçlarında da dengesizlik dikkat çekti. 2025 AYT’de Sayısal alanda 400 puan üstü alan aday sayısı 40 bin 857 olarak kaydedilirken, Eşit Ağırlık’ta 2 bin 823, Sözel’de ise sadece 652 aday bu başarı düzeyine ulaştı.

Karakaş: Eğitim sistemi çok katmanlı bir kriz içinde

Eğitim Sen İzmir 6 No’lu Şube Başkanı Bülent Karakaş, YKS verileri üzerinden yaptığı değerlendirmede başarısızlığın temel sebebinin piyasacı, rekabetçi ve sınav odaklı eğitim anlayışı olduğunu belirtti. Karakaş, “Türkiye’de eğitim sistemi, yıllardır sürdürülen piyasacı, rekabete dayalı ve sınav odaklı politikalar nedeniyle uzun süredir derin ve çok katmanlı bir krizle karşı karşıyadır. Bu yapısal tıkanıklık, eğitimin niteliğinde ciddi bir gerilemeyi beraberinde getirmiştir. Bununla birlikte müfredatların, ders kitaplarının ve ders okutma çizelgelerinin toplumun ihtiyaçlarından ziyade iktidarın siyasi ve ideolojik hedefleri doğrultusunda hazırlanması, okulların fiziki altyapı eksiklikleri, donanımsızlık, kalabalık sınıflar, ikili öğretim uygulamaları, kırsal bölgelerde sürdürülen taşımalı eğitim modeli başarısızlığı gitgide körüklemektedir” dedi.

“Müfredat ismi değiştirerek başarı sağlanamaz”

Bülent Karakaş, iktidarın eğitim politikalarında yaptığı şekilsel değişikliklerin başarıyı artırmayacağını belirterek, “Eğitimde başarının müfredat isimlerinin değiştirilmesi, imam hatip okulları sayısının artırılması, proje okullarının açılması ve MESEM'lerin artırılması ile mümkün olmadığını bizler biliyoruz ama Milli Eğitim Bakanlarının ve iktidarın da bunu bilmesi gerekiyor. Belki de biliyorlardır ama bu eğitim sistemi kendileri için daha avantajlı bir durum yarattığı için bu şekilde devam etmesini istiyor olabilirler” ifadelerine yer verdi.

“Bilimsel, laik ve anadilinde eğitim şart”

Karakaş, çözüm önerilerini ise şu sözlerle sıraladı:

Biz yine de biz çözüm önerimizi de sunalım: Eğitim sisteminin piyasacı anlayıştan ve sınav odaklı olmaktan çıkarılması ve eğitimde bölgesel eşitsizliklerin kaldırılması gerekiyor. Ayrıca laik, bilimsel, demokratik ve anadilinde eğitim sistemine geçilmesi başarıyı kendiliğinden çok yüksek seviyelere çıkaracaktır”