Son Mühür- Demokrat Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal, Son Mühür mikrofonlarına özel yaptığı açıklamalarda gündemi değerlendirdi. DSP lideri Önder Aksakal, Suriyeli sığınmacıların bir an önce ülkelerine dönmesi gerektiğini, bunun Türkiye ekonomisine yük olduğunu ve işsizliği artırdığını belirtti. NATO'nun Soğuk Savaş sonrası işlevini yitirip emperyalist sistemin savunucusu bir örgüt haline geldiğini savunan Aksal, Filistin'deki katliamlar karşısında NATO ve Birleşmiş Milletler'in etkisizliğini eleştirdi. Aksal, Kıbrıs'ta 50 yıldır var olan bir devletin tanınması gerektiğini ve adanın isminin "Kıbrıs Türk Cumhuriyeti" olarak değiştirilmesini önerdi. Ümit Özdağ ve Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması konusunda yargı sürecine saygı duyulması gerektiğini ifade eden Aksakal, CHP Kurultayı ile ilgili varsayımlar üzerine yorum yapmanın doğru olmadığını belirtti.
"Sığınmacıların bir an evvel ülkelerine dönmelerinin sağlanması gerekiyor"
Sığınmacılar ile ilgili yaptığı değerlendirmelerde DSP lideri Önder Aksakal, "Suriyeli sığınmacılar konusu bizim ülkemizdeki en büyük sıkıntılardan bir tanesi. Biz bunu başından itibaren böyle bir yola girilmemesi gerektiğini ortaya koymuştuk hala daha savunuyoruz. Ancak bu saatten sonra yapılacak hadisenin öncelikle orada kurulmuş olan yeni yönetimde zaman geçilmeden anlaşılarak bu sığınmacıların bir an evvel ülkelerine dönmelerinin sağlanması gerekiyor çünkü onların genel bütçemize ve Türkiye ekonomisine yönelik çok ciddi oranda yükleri var ve bu yük hem ülkemizdeki kendi insanımızın kendi gençlerimizin işsizliğine olumsuz katkı yapıyor hem de devletin kendi emeklisine kendi çalışanına esasen vermesi gereken desteklerin de verilmesi önünde en büyük engeli teşkil ediyor. Öncelikle bu safralardan kurtulmamız gerekiyor. Suriye'de hangi türden bir yapı gerçekleşirse gerçekleşsin o Suriye'nin kendi iç sorunudur diyebiliriz elbette ki Suriye'nin toprak bütünlüğü konusunda Türkiye olarak duyduğumuz kaygıyı ve bun yönelik çözüm önerilerimizi de hayata geçirmekle birlikte başımızda bulunan bu sıkıntının bir an önce giderilmesi için de Suriye hükümetiyle özel gündemli bir acil toplantı yapılması ve sonuçlandırılması gerekir" dedi.
"NATO'nun gerekçesi kalmadı"
Dış politikada NATO'ya bağlılığın azalmasıyla ilgili konuşan DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, "Bizim öteden beri görüşümüz şu, NATO organizasyonu soğuk savaş döneminde kapitalist dünyaya liberal ekonomiyi ön plana almış olan ülkeler ile sosyalist programları ön plana almış devletler arasında bir güç kontrolü merkeziydi yani kendilerini koruma kollama, bir bağlamda da bu bölgelere sosyalist düşüncenin komünist düşüncenin girmesini önlemeye yönelik bir organizasyondu fakat sonra Soğuk Savaş'ın bitmesiyle birlikte NATO, asli işlevini ortadan kaldırdı zaten gerekçesi kalmadı NATO'nun. NATO denilen Kuzey Atlantik kavramı Avrupa'ya ve Amerika'ya yani kuzeyden gelebilecek tehlikeyi öngörüyordu fakat dünyada sosyalizmle idare edilen bir mekanizma da kalmadı. Her ne kadar Çin komünist partisi tarafından yönetiliyor olsa da dünyanın en büyük kapitalist ülkesi haline geldi bugün. Rusya Sovyetler dağıldıktan sonra belki yine kapitalist ülkelerden biri olarak sayılabilecek duruma geldi. Yani NATO denilen kavramın gerekçelerinin ortadan kalkmasıyla etkisini kaybettiğini düşünüyoruz. NATO bugün emperyalist sistemin savunuculuğunu yapmak üzere kurgulanmış bir silahlı örgüte dönüştürülmüştür. Silahlı güç haline dönüştürülmüştür. Dolayısıyla bundan ileriye dönük bir faaliyet beklemenin de doğru olacağını zannetmiyorum. Çünkü dikkat ederseniz dünyada savaşlar sürüyor Ukrayna Rusya savaşı bunlar en bariz olanlarından bir tanesidir. an itibarıyla her an olabilecek bir savaş noktası Pakistan- Hindistan arasındadır. Yine aynı şekilde Filistin'de Gazze'de İsrail'in katliam ve soykırımları devam etmektedir ama NATO denilen bir örgüt ya da Birleşmiş Milletler denilen bir organizasyon hiçbirisini içerisinde etkin bir güç olarak yer almamaktadır. Dolayısıyla bu bile bu teşkilatların artık anlamlarının kalmadığını ortaya koymaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı'nın "Dünya beşten büyüktür dediği hadise burada önemli. 5 ülkenin evet demediği hiçbir şey gerçekleşmiyor. Bu da hakkaniyetli bir şey değildir. Bunların yeniden değerlendirilmesinin zorunlu olduğunu düşünüyorum" ifadelerine yer verdi.
"Biz iktidarda olsaydık bugün Filistin'de yaşananlar yaşanmazdı"
Filistin meselesinde hükümetin politikalarının yeterli bulunup bulunmadığını değerlendiren Önder Aksakal, "Siz iktidar olsaydınız ne yapardınız?" sorusuna "Bizim iktidarlığımız döneminde böyle bir şey yaşanmadı hiçbir zaman diye başladığı sözlerinde, İsrail'in o bölgeyi o toprakları kendi hedefinde tuttuğu İsrail'in kurulduğu tarihten beri biliyoruz. Dikkat ederseniz zaman zaman haritalarda gösterilir. Filistin toprakları 194-45'li yıllarda neredeydi bugün nerede şeklinde. Dolayısıyla DSP'nin iktidarda bulunduğu süreçlerde hiçbir zaman Filistin sorunu bu Noktalara gelmemişti. Emperyalizm bu gölgede en büyük devletle savuşturmaya çalışılıyor bu artık herkesin bildiği bir gerçek. Sözde Kürdistan denilen ya da büyük İsrail projesi denilen projeyi hayata geçirmeye çalışıyor ve dünyanın gözü önünde on binlerce insan katlediliyor ortalık taş taş üzerinde bırakılmayacak şekilde yıkılıyor. Birleşmiş Milletlerden bir kavram bir örgüt ne için vardır acaba ya da NATO denilen bir kavram ne için vardır. Biz iktidarda olsaydık bugün Filistin'de yaşananlar yaşanmazdı" dedi.
"Ümit Özdağ ve İmamoğlu tutuklamalarına görüş bildirmek doğru değil"
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması hakkında ise, "Yargıya intikal etmiş bir konu bizim burada görüş bildirmemiz çok doğru olmaz etik de olmaz. Adalet hepimize lazım. Hukuk hepimizin içerisinde özgürce yaşayabileceğimiz ortamı sağlamakla mükellef bir yasal ortam. Yasalara aykırı hareket edildiğine dair bazı tespitlerin yine yargılanmak üzerine mahkemelere intikal etmiş olması hukuk devletlerinin özel işleyişinde olan bir uygulamadır Dolayısıyla bu konuda mahkemeler en kısa sürede gerçekçi kararlarını verecek ve sonuca ulaştıracaklardır. Bizim çok bir şey söylememiz doğru değil" ifadelerine yer verdi.
CHP Kurultayı hakkında
Cumhuriyet Halk Partisi Kurultayı'nda hazırlanan iddianame sonrası Kemal Kılıçdaroğlu'nun partinin genel başkanı olarak geri dönmesi halinde CHP'de yaşanacak olası kopmaları Demokratik Sol Parti'nin bu konuyu nasıl değerlendirdiğini belirten Aksakal şu ifadelere yer verdi, "Varsayımlar üzerine değerlendirmeler yapmak bizim hiçbir zaman adetimiz olmadı. Bu gibi olaylar gündeme geldiğinde DSP'nin genel kurulu toplanır hem Türk siyasetinin içinde bulunduğu ortamı değerlendirir, ülkeye nasıl bir yarar sağlayacağımızı düşünerek sağlıklı bir karar verilir" dedi.
"50 yıldır var olan bir devlet ve millet var"
Eski Başbakan Bülent Ecevit'in zamanında Kıbrıs'a düzenlenen harekat ve şimdiki düzenin Ecevit'in çözümü dışında kalan bir formatla düzenlendiğini devletli bir yönetimle idare edilmesiyle Demokratik Sol Parti'nin bu durumu kabul edilebilir bir durum olup olmadığını değerlendiren Aksakal, "Artık Kıbrıs'ta 50 yıldır kurulmuş olan bir devlet var. Biz Demokratik Sol Parti olarak bunu bir adım daha öteye götürüyoruz. Devletin ismini Kıbrıs Cumhuriyet Meclisi toplanarak zaman geçirmeden değiştirmelidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yerine Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak değiştirmelidir. Bütün dünya da Birleşmiş Milletler nezdinde Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanımalıdır. Hayat normale dönmelidir. Çükü orada 50 yıldır var olan bir devlet ve millet var. Eğer Rumlar da huzur içerisinde bir yaşam hayal ediyorlarsa sonuca ulaşması konusunda gayret sarf etmelidir. Bu amiyane deyimle kabak tadı verdi. Tabii asıl olan hadise şudur ki, Kıbrıs Rum kesimini ve Yunanistan'ı kullanan NATO destekli ve Amerika öncülüğündeki küresel emperyalizm hedef olarak koyduğu Türkiye topraklarına erişebilmenin ana merkezlerinden birisi olarak Kıbrıs'ı düşünüyor ve Doğu Akdeniz'de var olan yeraltı zenginliklerinin doğalgaz kaynaklarının tamamıyla hakimiyet altına girmesi için tasarruf ediyor ama Türkiye buna müsaade etmez hiçbir zaman" ifadelerine yer verdi.