Son Mühür - Ayşegül Koç / Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. AK Parti Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam'ın sağlık çalışanlarına yönelik sözlerine tepki gösteren Doğruyol; “Bizim devlet büyüklerimizin kesinlikle sağlıkta şiddetle ilgili bunu teşvik edici cümleleri kurmamaları lazım. Bu dilin ortadan kaldırılması lazım” dedi.
"Anjiyo gerekmediği durumlarda bile anjiyoya sevk edilen hastalar var"
Özel bir sağlık kuruluşunda vatandaşa acil müdahale esnasında ücret pazarlığı yapıldığı görüntülerin sosyal medyaya yansıması üzerine konuşan Doğruyol; “İnsan sağlığı her şeyden önemli. Bizim özel hastanelerimiz elbette var. Ama hemen şunu ifade etmek isterim ki bizim devlet hastanelerimizin imkanları pek çok özel hastaneden çok daha iyi durumda. Vatandaşlarımız bunu bilsinler. Yani özel hastaneye gittiklerinde özel hastanedeki davranış şekli, güler yüz her şey demek değil. Yani orada yapılan iş ve işlem önemli. Devlet hastanelerinin pek çoğunun imkanları daha iyi. Bunlar hoş karşılanacak durumlar değil maalesef.
Emin olun ki binlerce olaydan belki bir tanesinin yansıyan şekli bu görüntüler. Anjiyo ile ilgili önümüzde bir sıkıntılı süreç var gibi geliyor bana. Bunu neden söylüyorum, bize, 112'de çalışan bazı arkadaşlarımızdan Türkiye'nin her bir yanından tahlil ve tetkiklerinin anjiyoyu gerektirmediği durumlarda bile anjiyoya giden hastaların olduğu yönünde bilgiler gelmekte. Bu anjiyoya alınan hastaların genel itibariyle özel hastanelere gönderildiği söyleniyor. Sağlık Bakanlığı’nın bence bu konularda biraz daha araştırarak inceleyerek denetleme yapması lazım. Burada Sosyal Güvenlik Kurumu bir şekilde dolandırılıyor” diye konuştu.
AK Parti Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam'ın sağlık çalışanlarına yönelik sözlerine tepki gösteren Doğruyol; “Ben bu açıklamaları ilk gördüğümde inanamadım. Hani söz ağızdan çıkana kadar söz sizin esiriniz, ağızdan çıktıktan sonra siz sözün esirisiniz derler. Gerçekten öyle. Bizim devlet büyüklerimizin kesinlikle sağlıkta şiddetle ilgili bunu teşvik edici cümleleri kurmamaları lazım ve hep örnek gösterdik. Bunlar sağlık çalışanlarının vatandaş karşısında itibarını sarsıyor ve onlara şiddet uygulamayı kendilerinde hak gibi görülüyor. Yani öncelikle bu dilin ortadan kaldırılması lazım. Son 20 yıldır şiddet her geçen gün artarak devam ediyor. Geri gelmiyor, artarak devam ediyor ve biz gerekli kanunlar yasal düzenler yapılsın dememize rağmen maalesef bir türlü yasal düzenlemeler yapılmıyor. Burada sağlıkta şiddeti önleyeceksiniz, gerekli yasal düzenlemeleri mutlaka yapmanız lazım.
Bugüne kadar yapılan yasal düzenleme var mı? Yok. Yani ufak tefek şeyler var ama hiçbir etkisi yok. Burada mevcut hükümet yetkililerinin sağlıkta şiddeti önlemek diye bir dertleri yok. Sadece şöyle bir dertleri var. Sağlık hizmetleri sunumundan vatandaş memnun olsun, oy alalım derdi var. Böyle bir sistem olamaz onun için bunun ortadan mutlaka kaldırılması lazım. Sayın Sarıçam, bir sağlık kuruluşunun açılışında: ‘Devlet olarak görevimizi yapıyoruz, hizmet vermiyorsa sağlık çalışanlarının gırtlağına yapışın.’ diyor. Böyle bir ifade olabilir mi? Yani o sağlık çalışanları bu ülkenin vatandaşları değil mi? 7/24 kesintisiz ve pek çok personel eksikliği ile beraber bizim çalışanlarımız orada en iyi hizmeti vermek için mücadele ediyorlar. Bunu hak etmiyorlar” dedi.
“Pek çok vatandaşımız mağdur olacak”
Doğruyol, sağlık muayenelerinde alınacak katılım ücretlerinde artış yapılmasına tepki gösterdi. Sağlıkta katkı paylarının yüzde 542 oranda zamlandığını belirten Doğruyol; "Yüzde 542 oranında zamlanan hiçbir ücret yok. Ne emekli maaşlarımız ne asgari ücret ne de memur maaşları var. Bu durum pek çok vatandaşımızı mağdur edecektir. Diğer taraftan baktığımızda mültecilerden hiçbir şekilde ne ilaç katkı payı ne de muayene katkı payı alınmamaktadır. Bizim kendi vatandaşlarımız sanki mültecilere göre ikinci sınıfa düşmüş konumundadır. Oysaki bizim kendi vatandaşlarımızın çok daha öncelikli olması gerekir” dedi.
“Öncelik hastane binasının güvenliği olmalı”
İzmir Eğitim Diş Hastanesi’nin bahçesinde bulunan ve hastane çalışanlarının kullandığı otoparkın yıkımına ilişkin konuşan Doğruyol; “Yaklaşık 30 yıldır kullanılan bir otoparkın sit alanının üzerinde olduğunu, otoparkın bulunduğu bölgede tarihi kazı yapılacak gerekçesiyle ilgili bakanlıkların otoparkın acilen kullanıma kapatılması ve boşaltılmasını istemesini kabul etmek mümkün değildir.
Peki, depreme dayanıksız ve acilen boşaltılması ya da güçlendirme yapılması gereken hastanede personellerimizin can güvenliğini düşünmeleri ve gerekli tedbirlerini almak öncelik olması gerekirken, otoparkla uğraşmak nasıl bir düşüncenin ürünüdür? Bugün ilimizde hemen her gün depremler oluyor. Yöneticisinden hekimine, teknisyenine, memuruna, işçisine kadar tüm çalışanlarımız bu binaya girmek çalışmak istemiyorlar. Bir an önce hastane binasının yenilenmesi gerekiyor” diye konuştu.