Son Mühür- Türk demokrasi tarihinin utanç sayfalarından biri olarak yerini akan 12 Eylül darbesinin üzerinden 45 yıl geçti.
Tüm Yerel Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Devrim Onur Erdağ, darbe sonrası geçen zamanda emek mücadelesine dikkat çekti.
''12 Eylül 1980 darbesi, sadece demokrasimize değil, emek mücadelesine de ağır bir darbe vurdu. Aradan geçen yıllar, bu gerçeği daha net gösteriyor: O gün tanklar sadece Meclis’i değil, fabrikaları, sendikaları, grev pankartlarını da ezdi.'' hatırlatmasında bulunan Devrim Onur Erdağ açıklamasında şunları söyledi.
İşçilerin sesi susturuldu...
''Binlerce işçi gözaltına alındı, sendikalar kapatıldı, toplu sözleşme ve grev hakkı askıya alındı. Emekçilerin on yıllarca süren örgütlenme birikimi bir gecede yerle bir edildi. 12 Eylül, işverenlere sınırsız bir alan açarken, işçilerin sesini susturdu.
Geleceği ipotek altına aldı...
Bugün hâlâ yürürlükte olan sendikal yasaların çoğu, o darbe döneminde şekillendi. İşçinin örgütlenmesini zorlaştıran, grev hakkını fiilen kullanılamaz hale getiren düzenlemeler 12 Eylül’ün mirasıdır. Yani darbeyi yapanlar sadece o günün özgürlüklerini çalmadı; bugünün emekçisinin geleceğini de ipotek altına aldı.
Ne baskılar, ne yasaklar, ne darbeler...
Ama emek tarihimiz bize şunu öğretti: Ne baskılar, ne yasaklar, ne de darbeler emeğin mücadelesini yok edebilir. İşçiler, memurlar, emekliler; her şeye rağmen dayanışma içinde hak aramayı sürdürüyor.
Çünkü emekçinin ekmeği de, onuru da mücadelesindedir.
Bugün 12 Eylül’ün yıl dönümünde, kaybettiklerimizi unutmadan, o günün acılarını bir daha yaşamamak için tek yol demokrasiye, örgütlülüğe ve emeğin birliğine sahip çıkmaktır.''