ÇANAKKALE HABERLERİ

Deniz sakin, tehlike dipte: Müsilaj geri mi gelecek?

Çanakkale Boğazı'nda sonbaharda yoğunlaşan müsilaj, yazın yükselen su sıcaklıklarıyla geriledi. Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, yüzeyde müsilaj izine rastlanmadığını, dipteki kalıntıların ise doğal süreçlerle temizleneceğini belirtti.

Abone Ol

Çanakkale Boğazı'nda eylül ve ekim aylarında artış gösteren müsilaj sorunu, yaz mevsiminin gelmesi ve deniz suyu sıcaklıklarının yükselmesiyle birlikte etkisini büyük ölçüde yitirdi.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Temel Bilimler Bölüm Başkanı ve Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, yapılan saha çalışmalarında şu an yüzeyde ve su kolonunda müsilaj izine rastlanmadığını açıkladı.

Müsilaj sorunu Eylül-Ekim aylarında yoğunlaşmıştı

Geçtiğimiz sonbahar aylarında müsilaj nedeniyle balıkçıların zorlandığını belirten Prof. Dr. Büyükateş, yaz aylarında deniz suyu sıcaklıklarının artmasının müsilaj oluşumunu engellediğini ifade etti.

Yaz döneminde su sıcaklıklarının genellikle 20-23 derece civarında seyrettiğini kaydeden bilim insanı, planktonik organizmaların da bu sıcaklıklara bağlı olarak değiştiğini söyledi. Müsilaj oluşturan organizmalar yaz boyunca baskınlık kazanmadı ve su yüzeyinde müsilaj izlerine rastlanmadı.

Dip kısımlarda müsilaj artıkları halen mevcut

Prof. Dr. Büyükateş, deniz tabanında az miktarda müsilaj kalıntısı bulunduğunu ancak bunun da su sıcaklıklarının yükselmeye devam etmesi ve bakteriyel ayrışma süreçlerinin etkisiyle zamanla tamamen yok olacağını belirtti.

Dipte yaşayan organizmaların, müsilajdan kalan organik maddeleri besin olarak tükettiğini ve böylece ekosistemin temizlendiğini vurguladı.

Eylül-Ekim aylarında müsilaj yeniden oluşabilir

Bilim insanı, her yıl olduğu gibi bu sonbahar döneminde müsilajın tekrar ortaya çıkabileceğine dikkat çekti. Meteorolojik faktörlerin, özellikle rüzgar ve akıntıların müsilajın yoğunlaşmasını veya dağılmasını etkilediğini belirten Prof. Dr. Büyükateş, sürecin yakından takip edileceğini söyledi. Fizikokimyasal parametrelerin ve organizma yoğunluklarının izlenmesinin devam edeceği bildirildi.

İklim değişikliği ve insan etkilerine dikkat çekildi

Prof. Dr. Büyükateş, iklim değişikliği ve mevsim kaymalarının yeni normal haline geldiğine işaret ederek, insan kaynaklı etkilerin azaltılmasının önemine vurgu yaptı. Atık su arıtma tesislerinin düzenli ve etkin çalışmasının, tarımsal atıkların uygun şekilde bertaraf edilmesinin gerekliliğine değindi.

Ayrıca gübre, pestisit ve herbisit kullanımının yeni hassas tarım uygulamalarıyla değiştirilmesi gerektiğini belirtti. Müsilajın önlenmesi ve kontrolü için uzun vadeli takip ve önlemlerin kritik olduğunu sözlerine ekledi.