Azerbaycan'ın Karabağ Zaferi'nin yıl dönümü olan 8 Kasım Zafer Günü dolayısıyla Bakü'de düzenlenen törene katılım gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
"Tüm temsilcilere teşekkür ediyorum!"
Zaferin öneminden bahseden Erdoğan, "Bu gurur günümüzde inanıyorum ki şu anda Türk Devletleri Teşkilatı’ndaki kardeşlerimiz de bizimle aynı coşkuyu yaşıyor. Zaferimiz kutlu olsun! Cenab-ı Allah, Azerbaycan’ı ve Türk dünyasını nice zaferlere kavuştursun. Azerbaycan’ın sevincini paylaşan Pakistan Başbakanı Şahbaz kardeşim başta olmak üzere bugün aramızda olan dost ülkelerden tüm temsilcilere teşekkür ediyorum.
Kardeşlerim, bugün hep beraber 30 yıllık işgali sonlandıran muhteşem ve muazzam bir zaferin beşinci yıl dönümünü kutluyoruz. Vatan Muharebesi’nde toprağa düşen tüm şehitlerimizi, Azerbaycan’ın yiğit evlatlarını bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Rabbim şehitlerimizin ruhlarını şad, mekanlarını inşallah cennet eylesin." dedi.
"Başarılarının daim olmasını diliyorum!"
"Azerbaycan edebiyatının sembol isimlerinden Mehmet Araz, Azerbaycan Türkünün vatan aşkını şöyle anlatıyordu:
“Bugün gerek her anımız vatan desin.
Kılıcımız, kalkanımız vatan desin.
Ölenlerin yerine kalanımız vatan desin.
Vatan desin kalbimizin her duygusu, her vurgusu vatan desin.
Farkı yoktur harda olak, zamanımız, mekanımız vatan desin.”
Kalpleri her seferinde “Vatan” diye çarpan kahraman gazilerimize minnet duygularımı ifade ediyor, Yüce Allah onlardan razı olsun diyorum. Hayatları pahasına verdikleri destansı mücadeleyle 30 yıllık işgali sona erdiren Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nin tüm mensuplarını bir kez daha tebrik ediyorum. Aynı şekilde bu büyük zaferin mimarı ve lideri olan İlham Aliyev kardeşimi canıgönülden tebrik ediyor, başarılarının daim olmasını diliyorum."
"Şerefle, gururla dalgalanıyor!"
Yavuz Bülent Bakiler'in yazmış olduğu mısralarla seslenen Erdoğan, "Bilmenizi isterim ki Karabağ’ın azatlığa kavuşması sadece Azerbaycan için değil, Türk dünyası için de büyük bir gurur vesilesidir. Azerbaycan ordusunun Karabağ toprağında attığı her adım, istiklal ve izzet uğruna dökülen her damla kan, Türk dünyasının tarihinde birer şeref nişanesi olarak ortak tarihimize altın harflerle yazılmıştır.
Bugün burada Azerbaycan askeri, Türkiye’den gelen asker kardeşleriyle omuz omuza, yan yanalar. Askerlerimize baktıkça iki devlet, tek millet şiarının ne demek olduğunu hepimiz görebiliyoruz. Şehitlerimizin birbirine karışan kanlarının üzerinde yükselen hürriyet sancağı, Karabağ’ın dört bir yanında şanla, şerefle, gururla dalgalanıyor.
Biliyorsunuz, bundan 45 gün önce aslen Karabağlı olan büyük bir şairimizi rahmet-i Rahman’a uğurladık. Merhum Yavuz Bülent Bakiler, Karabağ’a olan hasretini şu mısralarla dile getirmişti:
"Toprağına bayraklarla girebilirim.
Kara sevdalılar gibi hasretim Karabağ’a.
Uğruna ölebilirim.
Bir gün biterse her şey Karabağ’ı görmeden,
İstemem bandolar, büyük çelenkler.
Allah’ım, ruhuma biraz sükûn ver.
Üstüme okunmuş birkaç avuç mübarek Karabağ toprağından serpilse yeter."
Yıllarca şairler Karabağ için işte böyle özlem dolu şiirler yazmıştı. İlham kardeşimin dirayetli liderliği altında Azerbaycan ordusu Karabağ’ı işgalden kurtararak gönüllerdeki 30 yıllık bu yangını da söndürdü. Allah’a hamdolsun, bugün Laçin’den Şuşa’ya, Zengilan’dan Hankendi’ne, Hocalı’dan Fuzuli’ye kadar Karabağ’ın her karışında huzur var, kalkınma var, barış, refah ve özgürlük var. İnşallah bu barış ve güven iklimi daha da güçlenmeye devam edecek." ifadelerini kullandı.
"Üzerimize ne düşüyorsa yapmaya devam edeceğiz!"
"Değerli dostlarım, kıymetli misafirler, Karabağ Zaferi, vicdanları kanatan büyük bir adaletsizliği sonlandırmakla kalmadı. Aynı zamanda bölgemizde yeni bir dönemin kapılarını araladı. Vatan Muharebesi, Asya ve Avrupa’daki jeopolitik dengeleri de değiştirdi. Biz ne kin tutarız ne de geçmişteki acıların tekrar yaşanmasına izin veririz. Dolayısıyla bu zaferi bir son olarak değil, Kafkasya’da kalıcı barışa giden yolun kilometre taşı olarak görüyoruz.
Kafkasya’da barışın hakim olmasının, Asya’dan Avrupa’ya tüm bölgenin refahına hizmet edeceği kanaatindeyiz. Şunu da burada özellikle vurgulamak isterim: Biz kalıcı barış noktasında son derece ümitvarız, iyimseriz. İlham Aliyev kardeşimin, kalıcı barışın tesisi için gösterdiği samimi çabaları takdirle karşılıyoruz. Ermenistan Başbakanı Sayın Paşinyan’ın da bu yolda attığı cesur adımları memnuniyetle takip ediyoruz. İnşallah bu muhteşem zafer, her iki liderin yapıcı tavrıyla bölgede huzuru ve barışı tahkim edecek kalıcı bir anlaşmayla neticelenecektir. Türkiye olarak bu konuda üzerimize ne düşüyorsa, inşallah bunu yapmaya devam edeceğiz.
Gelinen noktada, can Azerbaycan’ın hem bölgesinde hem de ötesinde kaydettiği ilerlemeden büyük bir kıvanç duyuyoruz. Aramızdaki müstesna ilişkiler, somut ve stratejik projelerle her geçen gün daha da güçleniyor. Hatırlayacaksınız, asrın projesi Azeri-Çırak-Güneşli başta olmak üzere, Bakü-Tiflis-Ceyhan ham petrol boru hattı, Şah Deniz ve TANAP ile taçlandırdığımız iş birliğimizi son olarak Iğdır-Nahçıvan doğalgaz boru hattının faaliyete geçmesiyle daha da perçinledik. Şimdi bu iş birliğimizi daha da ileriye götürmenin ve kapsamını geliştirmenin gayreti içindeyiz. Kafkasya’da tesis edilecek yeni rotaların, ulaştırma ve enerji iletim imkanlarını artırmasını temenni ediyoruz. Hazar geçişli Doğu-Batı Orta Koridoru’nu, bölgedeki tüm kardeşlerimizin faydasına olacak şekilde yatırımlarla geliştirmemiz gerekiyor. Bilhassa Bakü-Tiflis-Kars demir yolu hattını en verimli şekilde kullanmak için Azerbaycan’la beraber çok daha ileri adımlar atacağımıza inanıyorum."