Son Mühür/ Begüm Mol- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, İzmir ve İstanbul'da yürütülen soruşturmalar kapsamında tutuklu bulunan parti üyelerini ve yöneticilerini cezaevinde ziyaret etti. Ziyaretlerinin ardından CHP İzmir İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında yargı süreçlerine ilişkin sert eleştirilerde bulunan Bakan, özellikle İzmir'deki yargı pratiğinde daha önce görülmemiş "itirafçı olmaya zorlama" iddialarını gündeme getirdi.
"Çalık'ın tahliyesini talep etti"
Konuşmasına Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'ın sağlık durumuna değinerek başlayan ve Çalık'ın tahliyesini talep eden CHP'li Bakan, asıl odak noktası olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON A.Ş. hakkındaki soruşturmayı gösterdi. Bu soruşturma kapsamında tutuklanan CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Tunç Soyer ve İZBETON eski Genel Müdürü Heval Savaş Kaya ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi soruşturmasından tutuklu Reform Vakfı Direktörü Mehmet Ali Çalışkan'ı ziyaret ettiğini bildirdi.
Bakan, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı, Başsavcı Vekili ve dosya savcısına hitaben yaptığı konuşmada, "İzmir'de yargı tarihinde hiç olmayan bir şey şu an vuku buluyor. Biz hiçbir dosyada tanık olmayan, dosyanın ne sanığı ne tanığı olmayan kişilerin çağrılıp itirafçı olmaya zorlandığını görmedik. Bu İstanbul'da, en son Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi dosyasında yaşadığımız bir şeydi. Ama İzmir yargı tarihinde biz hiç böyle bir şey görmedik. Şu an bu oluyor" ifadeleriyle tepkisini dile getirdi. Bakan, Cumhuriyet savcılığının kaleminden aranan ve resmi bir tutanak tutulmadan "gayri resmi görüşme" adı altında çağrılan kişilere "İtirafçı mı olmak istiyorsunuz?", "Söyleyecek bir şeyiniz var mı?" gibi sorular sorulduğunu veya "Niye geldiniz?", "Sizin isminiz niye burada var?" denildiğini iddia etti. Bu durumun İzmir yargı tarihinde bir ilk olduğunu ve "İstanbul usulü, hukuk dışı bir yargılamanın İzmir'e sirayet ettiğini" belirtti.
Tutuksuz yargılama ve hızlı iddianame talebi
CHP'li Bakan, partisinin yargılamalara karşı olmadığını ancak hukukun evrensel kurallarına uyulması gerektiğini vurguladı. "Arkadaşlarımızın yargılanmasına biz bir şey demiyoruz. Ama yapılması gereken, arkadaşlarımızın tutuksuz yargılanması ya da adli kontrol tedbiriyle ve iddianamenin hızlıca hazırlanmasıdır" dedi. Bir yıldan uzun süredir devam eden bir soruşturmada delillerin toplanmamış olmasının mümkün olmadığını ifade eden Bakan, iddianamenin birkaç hafta içinde hazırlanabileceğini düşündüklerini dile getirdi. "Siz bırakın, yargı kararını versin" çağrısında bulunarak, yargının bir iktidar sopasına dönüşmemesi gerektiğini savundu.
Bakan, İzmir'de Tunç Soyer ve 59 arkadaşlarının tutuklu bulunduğunu hatırlatarak, "Biz elbette onların masumiyetine inanırken; onların yargılanmasıyla ilgili bir itirazımız da olamaz. Elbette hiç kimse yargıdan muaf değildir. Onlar da yargılanabilir. Haklarında şikayet olabilir, suçlanabilirler, savcılık ifadelerini alır. Ama temel itibariyle hukukun evrensel kuralı masumiyet karinesidir ve insanların özgürce yargılanmasıdır. Yani tutuklu yargılandığında, o yargı iktidarının sopasına dönüşür –şu an olduğu gibi– ve güçlünün adaleti söz konusu olur. Burada da bu durum söz konusu" değerlendirmesinde bulundu. Devlet Bahçeli'nin de iddianamelerin hızlı hazırlanması yönündeki söylemlerine atıfta bulunarak, bunun hukukun evrensel bir kuralı olduğunu belirtti.
"Olmamız gerekeni yapamıyoruz"
Konuşmasının siyasi boyutuna da değinen Murat Bakan, her geçen gün bir CHP'li siyasetçinin gözaltına alındığını veya tutuklandığını örneklerle anlattı. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Muhittin Böcek'in tutuklanması ve Abdurrahman Tutdere'nin adli kontrolle serbest bırakılmasına rağmen görevden alınmasını doğru bulmadıklarını ifade etti. Milletvekilleri olarak asıl görevlerinin yasama ve denetim olduğunu ancak şu anda zamanlarının çoğunu cezaevi ziyaretleri ve adliyelerde geçirdiklerini söyledi. "Olmamız gerekeni yapamıyoruz. Olağanüstü koşullarda siyaset yapıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak tüm bunlarla baş edecek gücümüz var, mücadele edecek kadro derinliğimiz var. Ama bu normal bir siyasi süreç değil" diyerek mevcut durumu özetledi. Bakan, bu süreçlerin partilerini yıldırmayacağını ve mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı.