Son Mühür/Gamze Eskiköy- CHP Güzelbahçe Belediye meclis üyesi Çağlayan Bilgen son dönemde yaşanan siyasi tutuklamalara dikkat çekmek için alışılmadık bir yöntemle protesto başlattı. Sakal bırakarak tepkisini ortaya koyan Bilgen, bu duruşunun yalnızca kişisel bir tercih değil, aynı zamanda vicdan çağrısı olduğunu söyledi.
“İmamoğlu ve seçilmiş başkanlar serbest bırakılmalı”
Bilgen, “En son üniversite yıllarımda sakal bırakmıştım. Yaklaşık 40 yıldır tıraşsız bir günüm geçmedi; her gün ya da gün aşırı tıraş olurum. Ancak son dönemde Türkiye’de yaşanan siyasi gelişmelere, özellikle de seçilmiş belediye başkanlarının tutuklanmasına yönelik duyduğum derin rahatsızlık nedeniyle bir duruş sergilemek istedim. Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere, tutuklu tüm belediye başkanlarının serbest bırakılması gerektiğine inanıyorum. Bu adaletsizliği protesto etmek ve hukuksuzluğa karşı kişisel bir tepki göstermek amacıyla yaklaşık 40 gündür sakal bırakıyorum” dedi.
“Bu sadece kişisel değil, toplumsal bir çağrıdır”
Demokrasiye sahip çıkmanın herkesin görevi olduğunu söyleyen Bilgen “Bu sadece bir kişisel tercih değil, aynı zamanda bir vicdan çağrısıdır. Dilerim benim gibi düşünen diğer yurttaşlar da benzer tepkiler vererek bu hukuksuzluğa karşı seslerini yükseltir. Demokrasiye ve halk iradesine sahip çıkmak hepimizin görevidir” ifadelerini kullandı.
"Yargı bağımsız olmalı"
İktidarın yargı organlarını baskı aracı haline getirdiğini savunan Bilgen” Bugün geldiğimiz noktada, AK Parti iktidarı yargı kurumunu adeta bir sopa gibi kullanmakta. Özellikle bazı savcıların ve hâkimlerin, muhalefet partileri üzerinde siyasi baskı kurmak için araçsallaştırıldığını açıkça görüyoruz. Oysa yargı, bir siyasi partinin değil, milletin ve hukukun tarafında olmalıdır. Yargı bağımsızlığı bir demokrasinin olmazsa olmazıdır” diye konuştu.
“Yargı sopası sadece muhalefete uzanmamalı”
Çağlayan Bilgen, adaletin tarafsız biçimde işlemesi gerektiğini şu sözlerle ifade etti:
“Şu anda yargı içinde elbette görevini tarafsızlıkla yerine getirmeye çalışan iyi niyetli insanlar var. Ancak bu sistem, sürekli olarak muhalefeti hedef alıyor. Eğer gerçekten bir ‘yargı sopası’ kullanılacaksa, bu sopanın yalnızca muhalefete değil, usulsüzlük yapan her kurum ve kişiye eşit biçimde uzanması gerekir. Bugün AK Partili belediyelerde yaşanan yolsuzluklara da aynı kararlılıkla müdahale edilmesi beklenir. Aksi halde hukuk devleti anlayışı tamamen zedelenir. Bizler, halkın seçtiği yöneticilerin cezaevinde tutulduğu bir sistemi kabul etmiyoruz. Demokrasiye, hukuka ve adalete sahip çıkmak için sessiz kalmayacağız. Neden sakalla protesto ediyorum. Çünkü işçiler direnişte sessiz olarak protesto amaçlı sakal bırakıyor. Ben de bundan esinlendim"