Son Mühür / Atakan Başpehlivan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, market raflarında hizmete girecek olan ‘Cumhur Reyonu’ uygulamasını değerlendirerek, iktidara eleştirilerde bulundu.
Erhan Adem: Fiyat baskısı piyasayı bozaca
Enflasyonu yaratanın AK Parti iktidarı olduğunun altını çizen CHP’li Erhan Adem, “Enflasyonu yaratan bizzat iktidarın yanlış ekonomi politikalarıdır. Şimdi ise bu enflasyonu düşürmek için değil, günü kurtarmak için devletin marketçiliğe soyunduğunu görüyoruz. Soğan-patates depolarını basan, marketlere operasyon yapan iktidar, bugün kendisi depocu ve kasap rolüne bürünerek milleti kandırmaya çalışıyorlar.
Bu model, enflasyonu düşürmeyecek; tam tersine yeni bir fiyat baskısı, piyasa bozulması ve adaletsizlik kaynağı olacaktır. Çünkü burada üretici yoktur, çiftçiye destek yoktur, maliyetleri azaltma yoktur. Bugün yağda, şekerde, buğdayda, mercimekte dışarıya bağımlı olan bir ülkenin rafını ‘Cumhur’ diye etiketlemesi, gerçeği değiştirmez. Fiyatı belirleyen Ankara değil, dolar kurudur.” diye konuştu.
“Adil ve sürdürülebilir bir tarım politikasıyla mümkün”
Son olarak, Tarım Kredi Kooperatifi örneğini hatırlatan CHP’li Erhan Adem, iktidara uyarılarda bulunarak, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Tarım Kredi Kooperatif Marketleri deneyimi ortadadır. ‘Ucuz’ denilerek açılan bu marketler, bugün zincir marketlerden daha pahalı hale gelmiştir. Vatandaşın beklentisi boşa çıkmışken, şimdi zincir marketlerin içine ‘Cumhur Reyonu’ koymak aynı hatayı yeniden paketlemekten başka bir şey değildir. Devletin görevi, altıncı büyük market olmak değil; üretimi teşvik etmek, piyasayı düzenlemek ve denetlemektir.
Marketçilik oynamak, bürokrasi ve yolsuzluğu artırmaktan öteye geçmez. Bu nedenle uyarıyoruz: ‘Cumhur Reyonu’ milletin sofrasına bereket değil, yeni bir kriz getirecektir. Çözüm; çiftçiyi desteklemek, ithalata bağımlılığı azaltmak, maliyetleri düşürmek ve üretimi artırmaktır. Enflasyonla mücadele, market raflarına siyasi etiket yapıştırmakla değil, adil ve sürdürülebilir bir tarım politikasıyla mümkündür.”