Son Mühür- 4-5 Kasım kurultayına yönelik 'Şaibeli kurultay' söylemi CHP içindeki görüş ayrılıklarını derinleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Şaibeli Kurultay' ifadesine CHP Genel Merkez'in tepki vermemesini eleştiren Kemal Kılıçdaroğlu'na CHP'nin emektar isimlerinden Sabri Ergül'ün tepkisi çok sert olmuştu.
Kılıçdaroğlu'nun düşkün ilan edilmesi çağrısında bulunan Sabri Ergül'e tepki ise Parti Meclisi eski üyesi ve Kurultay Delegesi Hüseyin Saygılı'dan geldi.
CHP'nin köklerini Milli Mücadele ve Sivas Kongresi'nden aldığını vurgulayan Hüseyin Saygılı,
''Bu süreçte siyaset yapan herkesin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi, temiz bir dille mücadeleyi yürütmesi büyük önem taşımaktadır.
Özellikle CHP üyelerinin, kendi yoldaşlarını incitmeden mücadele etmeleri gerekmektedir'' hatırlatmasında bulundu.
Saygılı, Sabri Ergül'ü hedef alan açıklamasında şu görüşlere yer verdi.
Parti kültürü ve ahlakı...
Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’de yaşayan her inançtan, dilden, mezhepten ve etnik kimlikten yurttaşları bir araya getiren bir partidir. Üyelerimizin tamamı, eşit haklara sahip parti mensupları ve yurttaşlardır.
Kimsenin inancı ya da etnik aidiyeti üzerinden değerlendirilmesi kabul edilemez. Parti kültürü ve ahlaki değerleri gereği, herkes evrensel hukuk ilkeleri ve insan hakları çerçevesinde muamele görmelidir.
CHP üyeliği, parti tüzüğüne bağlılığı ve parti kararlarına uygun hareket etmeyi gerektirir. Yanlış yapanlar da bu ilkeler çerçevesinde değerlendirilir.
Ne yazık ki zaman zaman parti üyeleri arasında bu değerlere aykırı hareket edenlerin olduğuna tanıklık etmekteyiz.
Sosyal medyada da gündeme gelen bir yazıda, eski İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün Yalçın Bayer’e verdiği demeç, son derece yaralayıcı ve üzüntü verici olmuştur.
“Kemal Kılıçdaroğlu, düşkün ilan edilsin” söylemi, siyasetin sınırlarını aşan, bir toplumu inançları üzerinden hedef alan bir ifadedir.
Atatürk’ün koltuğunda 13 yıl Genel Başkanlığımızı yapmış Kemal Kılıçdaroğlu’na, yönelik ifadeniz partimizin değerleriyle bağdaşmadığı gibi, ayrımcılığı körükleyerek büyük yaralar açabilecek niteliktedir.
Bu kavramın anlamını bilmeyen...
Siyaset, eleştiriye açık bir alandır ve herkes eleştirilebilir.
Ancak eleştirinin, hukuki çerçevede, parti tüzük ve ilkeleri doğrultusunda yapılması gerekir. Partimizin disiplin kurulları, bu tür konularda gerekli çalışmaları yürütmekle yetkilidir.
Sabri Ergül’ün kullandığı “düşkün” kavramı, Alevi inancında derin manevi anlamlar içeren, ağır bir ahlaki değerlendirmedir.
Bu kavramın anlamını bilmeyen veya o inanç sistemine mensup olmayan kişilerin, bu tür bir ithamda bulunması hem hadsizliktir hem de bir toplumun mahremiyetini ihlal etmektir. Düşkünlük, siyasi partilerin, mahkemelerin ya da derneklerin verebileceği bir karar değildir; yalnızca Alevi yol önderleri tarafından “yol Ehl-i, yol erleri” tarafından değerlendirilecek bir meseledir.
“Arifler kendini yoklar,
Cahiller kendini aklar”