Değerli okurlar, geçen hafta başladığımız köşe yazımıza bu hafta ikincisiyle devam ediyoruz. Değişim kurultayından hemen sonra önümüzde bir yerel seçim var. İstanbul, Ankara, Aydın illerinde adaylar mevcut belediye başkanları olarak belirlenirken, değişimden sonra üç büyükşehirden biri olan İzmir’de Büyükşehir Belediye Başkanlığı için mevcut görevinde devam eden Tunç Soyer’in adaylığı kesinlik kazanmamış durumda. Cumhuriyet Halk Partisi’nin taze Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir için bir televizyon programında “7. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu döneminde ve hala görevlerini sürdüren Sayın Ekrem İmamoğlu, Sayın Mansur Yavaş ve Sayın Özlem Çerçioğlu kendi illerinde tekrar aday olacaklar. Adaylıkları noktasında kendi illerinde hiçbir pürüz yoktur” ifadelerini kullandı. Sunucu ise, “Peki İzmir hakkında ne düşünüyorsunuz? Tunç Soyer devam edecek mi?” sorusuna ise, “Kemal bey bir atadı, bir düzeltti. İzmir’de seçildi, genel seçimlerde partiyi yukarı çıkardıysa ve İzmirli beğeniyorsa tamam ama orada bir sorun varsa İzmirli memnun değilse, orada döner örgüte sorarız ona göre karar alırız.” demişti. 38. Olağan kurultaya bakıyorum da 3 Kasım gecesi Ankara’ya yola çıkan İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer Kemal Kılıçdaroğlu diye gitti. 5 Kasım gecesi ise Özgür Özel diye döndü. Ekip içerisinde yer alan Bayraklı’da görevi olan bir ablamız ise hala söyleminden dolayı istifa etmedi. Üstüne üstlük değişimin Genel Başkanını İzmir’de en önde karşıladı. Bakın değerli okurlar, siyaset omurga işidir. Ancak mevcut siyasetçilerin bir kısmı bu omurgadan mahrum durumda, ancak unutmayın ki etrafımızda omurga sahibi olan siyasiler ve kalemini satmayan gazeteciler var. Gelelim sayın Soyer’in tekrar aday olup olamayacağı konusuna. Büyükşehir ekibi siyasi bir strateji güttü. Bu strateji sağlıklı işleyecek mi yakın zamanda test etmiş olacağız. Bu ekip kurultay öncesinde dedi ki, “Ya sayın vekil, sen git değişimci ol, bizde Kemal bey ile olalım hangi taraf kazanırsa bizim de kazanan tarafta bir sözümüz olsun.” Ferdi Tayfur bir şarkısında ise şu cümleleri kurar, “sen orada ben burada bir şey gelmez elimizden” bu şarkıyı bu ekibe dinlemelerini tavsiye ediyorum. Ama kaçırılan bir konu var ki, değişimin baş aktörleri çok iyi bir oyun kurucu

Çalışmalar hızlanıyor, yerelde Büyükşehir Belediyesi havuz medyası algı yönetmeye çalışıyor. Sürekli köşe yazıları yazılıyor, yayınlarda Soyer övücülüğü yapılıyor. Bir gazeteci tabii ki de politik olmalı, bir duruşu ve fikri olmalı ancak bu özellikler bir gazeteyi ve gazeteciyi o kurumun bir organıymışçasına çalıştırmamalı.

İzmir’de yerel seçimlerde farklı isimleri sahada ve adaylıklarda göreceğiz. Üç, beş dönemdir görevde olan belediye başkanlarının artık bayrağı başkalarına teslim edeceği bir süreç içerisindeyiz. Adayların yanlış belirlenmesi doğrultusunda ise CHP’nin ilçe kaybetme ihtimalinin artacağını ön görmek zor bir durum olmaktan çıktı. Özellikle Karabağlar’a, Buca’ya, Kemalpaşa’ya ve en önemlisi İzmir’e çok dikkat etmek lazım. Bu saydığım yerlerde CHP adaylarını öyle seçmeli ki, AK Parti’nin izleyeceği stratejiyi boşa çıkarmalı. Karabağlar’da CHP, Mardinli parti içerisinde örgütsel görevler yapmış bir adayın liderlik etmesi Karabağları elde tutmaya ve oy arttırmaya yeterli olacaktır. Öte yandan Karabağlar’da AK Parti’nin adayı Eski Karabağlar Kaymakamı Mehmet Sadık Tunç Karabağlar’da sevilen ve seçim kazabilecek aday niteliğini taşıyan zat.

Buca’da ise çıkacak olan belediye başkan adayının Bucalı olması çok önemlidir