GÜNDEM HABERLERİ

Bisikletli ölüme adalet çağrısı: Sağ şerit yaşam hakkımızdır!

Fethiye Göcek rampasında bisikletli Özgür Alkan ve İlker Muallim’in hayatını kaybettiği olayda, yakınları ve bisiklet toplulukları “kasten adam öldürme” suçlamasıyla yargılama talep ediyor. Duruşma öncesi Fethiye Adliyesi önünde adalet çağrısı yapılacak.

Abone Ol

Son Mühür/Gamze Eskiköy- 17 Nisan 2025 sabahı Muğla’nın Fethiye ilçesi Göcek rampasında yaşanan olay, yalnızca bir trafik kazası değil, bilinçli bir ihmalin sonucu olarak değerlendiriliyor. 15 kişilik bir bisikletli grup yasal olarak sağ şeritte ilerlerken, yüksek hızla yaklaşan bir araç arkadan çarptı. Çarpmanın ardından Özgür Alkan olay yerinde yaşamını yitirirken, ağır yaralanan İlker Muallim 2 Mayıs’ta hastanede hayatını kaybetti. Grup içinden Rahmi Gözele de kazada yaralandı.

“Sağ şerit, yaşam hakkımız”

Basın açıklamasında, bisikletlilerin Karayolları Trafik Kanunu’na göre sağ şeritte ilerleme hakkına sahip olduğu vurgulanarak, grubun görünür ve kurallara uygun şekilde ilerlediği ifade edildi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

O gün, sağ şeritte, yasal ve görünür biçimde ilerleyen 15 kişilik bisikletli gruba, yüksek hızla ve hiçbir frenleme emaresi göstermeden arkadan yaklaşan bir sürücünün aracıyla bilinçli şekilde dalması sonucu;
Özgür Alkan olay yerinde hayatını kaybetmiş, İlker Muallim ise ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede 2 Mayıs’ta yaşamını yitirmiştir. Rahmi Gözele arkadaşımız da yaralanmıştır.

Sağ şerit, bisikletlilerin yasal hakkıdır.

Karayolları Trafik Kanunu'na göre bisikletliler, motorlu araç trafiğiyle aynı yol üzerinde, en sağ şeritten sürüş hakkına sahiptir.

Kurallara uygun şekilde yol alan, dikkatli ve görünür bir grup bisikletliye, hızla ve arkadan çarpılması; sıradan bir ihmal, dikkatsizlik ya da "trafik kazası" olarak açıklanamaz.

Bu olay, kurallara uyan insanlara karşı gerçekleştirilen kasıt derecesine varan sorumsuzluğun, bilinçli riskin ve ölümcül bir ihmalin sonucudur.

Bu bir trafik kazası değil, açık bir ihmal zinciriyle işlenmiş cinayettir.

Bu tür olayların “dikkatsizlik” veya “hata” gibi gösterilmesi yalnızca adaleti gölgelemekle kalmaz; gelecekte yaşanabilecek başka ölümlere de zemin hazırlar.

Adalet istiyoruz!

7 Ağustos 2025’te görülecek ilk duruşmada;

bu ölümcül eylemin faili hakkında
“bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme” değil,
“olası kastla insan öldürme” ya da “kasten adam öldürme” suçlamasıyla yargılanmasını ve Türk Ceza Kanunu’na göre en üst sınırdan ceza almasını talep ediyoruz”