Son Mühür- Kariyerinde Bilim Akademisi Genç Bilim İnsanları Ödülü ve Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü bulunan siyaset bilimci, akademisyen ve yazar Berk Esen son dönemde medyanın sergilediği tabloyu mercek altına aldı.
''Türkiye medyasında bir süredir 'çocuklar biz inandık, siz de inanın' ekolü baskın hale geldi. Gündeme getirilen türlü rasyonel argümanlara ve yaşanan kötü gelişmelere karşın - yani "her şeye rağmen" - fikrini değiştirmeyen yorumcular ortaya çıktı. Bu anlayışın baskın hale gelmesi medyadaki tartışmaları sığlaştırıyor ve gerçekçi analizlerin önünü kapatıyor'' diyen Berk Esen,
''Siyasi konularda iyimser veya kötümser değil, mantıklı veya mantıksız analiz ayrımı olması gerektiğini düşünüyorum.'' mesajı verdi.
Gerçekçi bir analiz değil...
''Erdoğan iktidarının aslında 2015'de bittiği ve uzatmaları oynadığını; aslında muhalefetin 2023'de seçimi kazanacakken "Truva atları" yüzünden kaybettiğini iddia etmeyi gerçekçi bir analiz olarak görmüyorum.'' vurgusunda bulunan Berk Esen,
“Erdoğan’ı iktidarda tutan şey kendi gücü değil, ona rakip olduğunu iddia edenlerin yılgınlığıdır” diyen gazeteci Ruşen Çakır'ın yazısına göndermede bulunarak,
''O seçimin neden ve nasıl kaybedileceğini 2023 seçimlerinden önce Medyascobe'da anlatan biri olarak acı bir tebessümle bu yazıyı okudum.
Yanlı analizi yanlı analizle kapamanın maliyeti...
Bir siyasi analistin bu tarz kırılma anlarında hep yanlış öngörülerde bulunması kişisel açıdan kabul etmesi zor bir durum olabilir. Ama bir yanlış analizin üstünü daha da yanlış bir analizle kapamanın da batık maliyeti olduğunu görecek olgunluğa ihtiyaç var.
Türkiye'de otoriterleşmeyi çalışan bir akademisyen olarak ülkeye giydirilmek istenen bu dar gömleğe sığmayacağımızı ve bu sürecin bir noktada geri çevrileceğini düşünüyorum. Ama o noktaya kadar bizi iyimser ama yanlış analizler değil, serinkanlı ve mantıklı bakış açısı götürecek.'' mesajı verdi.





